6 Yaşındaki Can Demir B., Hafriyat Kamyonunun Acımasız Tekerlekleri Altında Hayatını Kaybetti, Kan Donduran Anlar Kamerada!

6 Yaşındaki Can Demir B., Hafriyat Kamyonunun Acımasız Tekerlekleri Altında Hayatını Kaybetti, Kan Donduran Anlar Kamerada!

İstanbul Esenler’in Birlik Mahallesi, tarihin en trajik anlarından birine sahne oldu!

Henüz 6 yaşında, hayatının baharında olan minik Can Demir B., annesinin elini bir anlık bıraktığında, dev bir hafriyat kamyonunun altında kalarak feci şekilde can verdi. Atışalanı Caddesi’ni kana bulayan bu korkunç kaza, cep telefonu kamerasına saniye saniye kaydedildi ve Türkiye’yi gözyaşına boğdu! Sürücü K.G., polis tarafından kıskıvrak yakalanırken, görgü tanıklarının çığlıkları ve annenin feryatları yürekleri dağladı. Bu iğrenç trajedi, hafriyat kamyonlarının şehir içindeki tehlikesini bir kez daha gözler önüne serdi! İşte, insanlık tarihinin en acı sayfalarından birinin detayları!


Masum Bir Çocuğun Son Anları: Annesinin Elinden Koptu, Kamyonun Altında Kaldı!

21 Nisan 2025, saat 15:00 civarı. Esenler Birlik Mahallesi Atışalanı Caddesi, sıradan bir Cumartesi gününe uyanmıştı. 6 yaşındaki Can Demir B., annesiyle birlikte bir dükkândan çıkıyordu. Minik Can, bir anlık çocukça merakla annesinin elini bıraktı ve yola fırladı. Tam o sırada, K.G. idaresindeki devasa hafriyat kamyonu, adeta bir ölüm makinesi gibi caddede ilerliyordu. Can’ın minik bedeni, kamyonun dev tekerlekleri altında kaldı ve üzerinden geçildi. Çevredekilerin çığlıkları gökyüzünü delerken, annesinin sinir krizi geçirerek yere yığıldığı o anlar, görenlerin yüreğine bir hançer gibi saplandı. İhbar üzerine olay yerine jet hızıyla sağlık ve polis ekipleri sevk edildi, ancak minik Can için artık çok geçti. Sağlık ekipleri, Can Demir B.’nin hayatını kaybettiğini belirledi, ve Esenler’in sokakları gözyaşına boğuldu


Kan Donduran Görüntüler: Kaza Anı Cep Telefonunda!

Bu korkunç felaket, bir iş yerinin güvenlik kamerası ve bir görgü tanığının cep telefonuyla anbean kaydedildi. Görüntüler, adeta bir korku filmini aratıyor: Caddede ilerleyen hafriyat kamyonu, minik Can’ı altına alıyor ve sürükleyerek üzerinden geçiyor. Çevredekilerin panik içinde koştuğu, annenin feryatlarının yükseldiği o anlar, izleyenlerin kanını dondurdu. Kamera, kamyonun soğukkanlılıkla yoluna devam ettiğini, ancak çevredekilerin çığlıklarıyla durduğunu gösteriyor. Bu görüntüler, sosyal medyada hızla yayıldı ve Türkiye’nin dört bir yanından milyonlarca insan, minik Can için gözyaşı döktü. Görüntülerin ortaya çıkması, hafriyat kamyonlarının şehir içindeki denetimsizliğini bir kez daha sorgulattı


Görgü Tanığının İsyanı: “Kamyon Çocuğun Üzerinden Geçti!”

Olayın görgü tanığı, esnaf Levent Aktel, yaşananları anlatırken adeta titriyordu: “Saat 15:00 civarıydı. Hafriyat kamyonu birden çocuğun üzerinden geçti. Minik Can, o an hayata veda etti. Herkes şok içindeydi, annesinin çığlıkları hâlâ kulağımda. Olay yeri ekipleri geldi, cenazeyi kaldırdı, ama bu acı unutulmaz!” Levent Aktel’in sözleri, Esenler halkının yaşadığı travmayı gözler önüne serdi. Mahalle sakinleri, “Bu kamyonlar şehir içinde nasıl bu kadar rahat gezer? Çocuklarımız tehlikede!” diyerek yetkililere isyan etti. Can’ın masum gülüşü, mahallenin yüreğinde bir yara olarak kaldı.


Sürücü K.G. Gözaltında: Adalet Minik Can’ı Geri Getirebilir mi?

Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü, olayın ardından harekete geçti ve sürücü K.G.’yi gözaltına aldı. Polis, çevredeki güvenlik kameralarını inceleyerek kazanın tüm detaylarını ortaya çıkarmaya çalışıyor. İddiaya göre, K.G.’nin kullandığı hafriyat kamyonu, Can Demir B.’nin yola fırladığını fark etmedi ve minik çocuğu altına alarak üzerinden geçti. Sürücünün ifadesi henüz kamuoyuyla paylaşılmasa da, polis soruşturması derinleşiyor. Türk Ceza Kanunu’na göre, “taksirle öldürme” suçu 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası öngörüyor, ancak toplum, bu tür kazaların önlenmesi için daha ağır cezalar talep ediyor. Sosyal medya kullanıcıları, “Minik Can’ın katili sadece sürücü değil, bu kamyonları denetlemeyen sistem!” diyerek öfkelerini dile getirdi.


Sosyal Medyada Gözyaşı ve Öfke: “Can’ımız Yandı, Adalet İstiyoruz!”

Olay, sosyal medyada adeta bir çığ gibi büyüdü. X platformunda #CanDemirİçinAdalet etiketi, Türkiye gündemine oturdu. Kullanıcılar, minik Can’ın fotoğrafını paylaşarak gözyaşlarını tutamadı:

  • “6 yaşında bir melek, annesinin elini bıraktı diye mi ölmeli? Bu kamyonlar şehirden defolsun!”
  • “Can Demir’in gülüşü hepimizin yüreğini yaktı. Bu iğrenç kazalar ne zaman bitecek?”
  • “Hafriyat kamyonları her yıl can alıyor, yetkililer uyuyor mu? Minik Can için adalet!”

Bir X kullanıcısı, “Esenler’de 6 yaşındaki bir çocuk, annesinin elini bırakıp yola fırladı ve kamyon altında can verdi. Ezilen çocuğunu gören anne sinir krizi geçirdi!” diyerek olayın dehşetini paylaştı. Toplum, Can’ın ailesine destek mesajları yağdırırken, hafriyat kamyonlarının şehir içindeki hareketlerine kısıtlama getirilmesi için kampanyalar başlattı.


Hafriyat Kamyonları: Şehirlerin Ölüm Makineleri mi?

Bu trajedi, hafriyat kamyonlarının şehir içindeki tehlikesini bir kez daha gündeme getirdi. Geçmişte de benzer kazalar yaşanmıştı:

  • 2016, Arnavutköy: 15 yaşındaki bir çocuk, hafriyat kamyonu altında ağır yaralandı, vatandaşlar yolları kapatarak protesto etti.

  • 2016, Kadıköy: 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Özge Kandemir, hafriyat kamyonu altında kalarak hayatını kaybetti.

  • 2025, Beşiktaş: 80 yaşındaki Suzan Tuna Kahveci, yaya geçidinde hafriyat kamyonu tarafından ezildi.

Uzmanlar, hafriyat kamyonlarının şehir içinde belirli saatlerde hareket etmesi, hız sınırlarının sıkı denetlenmesi ve sürücü eğitimlerinin artırılması gerektiğini vurguluyor. Esenler halkı, “Bu kamyonlar çocuklarımızın canını almaya devam edecek mi? Yetkililer nerede?” diyerek isyan ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne çağrılar artarken, Can’ın ölümü, bu sorunun çözümü için bir dönüm noktası olabilir mi?


Can’ın Ailesinin Acısı: Anne Sinir Krizi Geçirdi!

Minik Can’ın annesi, oğlunun kamyon altında kaldığını gördüğü anda sinir krizi geçirdi. Görgü tanıkları, annenin “Oğlum, Can’ım!” diye feryat ederek yere yığıldığını, çevredekilerin onu sakinleştirmek için çaba sarf ettiğini anlattı. Can’ın babası ve yakınları, olay yerine geldiğinde gözyaşları sel oldu. Aile, henüz resmi bir açıklama yapmasa da, mahalle sakinleri, “Can, ailenin neşesiydi. Bu acı nasıl diner?” diyerek destek mesajları paylaştı. Sosyal medyada, Can’ın gülümseyen bir fotoğrafı viral oldu; minik bir çocuğun masumiyeti, Türkiye’yi birleştirdi. Can’ın ailesine psikolojik destek sağlanırken, mahallede taziye çadırı kuruldu.


Soruşturma Devam Ediyor: Minik Can İçin Adalet Arayışı!

Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı, kazayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Sürücü K.G.’nin ehliyet durumu, kamyonun teknik yeterliliği ve olay anındaki hızı mercek altında. Güvenlik kameraları ve cep telefonu görüntüleri, soruşturmanın en önemli delilleri. Toplum, bu kazanın “kader” olmadığını, ihmaller zincirinin bir sonucu olduğunu düşünüyor. X kullanıcıları, “Can’ın ölümü, sadece bir kaza değil, bir cinayet! Bu kamyonlar neden denetlenmiyor?” diyerek yetkililere sesleniyor. Minik Can’ın davası, hafriyat kamyonlarının şehir içindeki hareketlerini düzenlemek için bir milat olabilir mi? Adalet, Can’ın masum gülüşü için harekete geçti!