ABD sözünde durmadı! Baştan sona oyalama...

ABD sözünde durmadı! Baştan sona oyalama...

ABD, Münbiç’in ardından Fırat’ın doğusunda da sözünde durmadı. Terör örgütü işgal ettiği Suriye topraklarında varlığını aynen koruyor.

Üstelik TSK ile müşterek askeri devriyeye çıkan Amerikan ordusu, PKK’ya yüzlerce TIR cephane göndermeye devam ediyor. Süreç, Irak’ta PKK’nın palazlandığı Çekiç Güç’ün Suriye’de de sahnelenmek istendiğini gözler önüne serdi. Elde şimdi B ve C planları var...

Suriye’de Fırat’ın doğusuna güvenli bölge tesisine ilişkin ABD ile müşterek yürütülen faaliyetler oyalama taktikleriyle ilerliyor. Terör örgütü PKK’dan arındırılacak ilk yerleşim yeri olarak görülen Arap beldesi Tel Abyad’da bile eylül ortasına gelinmesine rağmen herhangi bir adım atılmadı. Terör örgütü üyelerinin ‘askeri meclis üyesi’ kılıfı altında cirit attığı bölge Türk askerine hâlâ kapalı. Şu ana kadar, güvenli bölgenin en önemli gerekliliği olan üs ve kontrol noktaları konusunda da gelişme yok. İHA ve helikopterlerin ardından önümüzdeki günlerde başlayacak jet devriyesinde ise uçakların hangi görev tanımıyla havalanacağı belirsizliğini koruyor. Her adımı “YPG’yi koruma” çabasına dönüşen ABD’nin bölgede formatlanmış bir Çekiç Güç uygulamasına kapı aralama hamlelerine karşı uyanık olunması gerekiyor.

ANKARA NOT EDİYOR

Türkiye’nin çağrılarına karşın heyetler arası görüşmelerin başlatılması süreci sürekli geciktirildi. Son olarak Türkiye’nin tek başına harekât kararlılığının görülmesi üzerine 2 Ağustos’ta Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Ankara’ya gönderildi. Müşterek harekât kapsamındaki ilk çalışmalar bu toplantıda yapılabildi ancak aynı gün ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Kenneth McKenzie, Suriye kuzeyinde terörist elebaşlarıyla tokalaşırken görüntü vermeyi ihmal etmedi. Türkiye bu görüntüleri not etti ve devletlerarası görüşmeleri sürdürmeye devam etti. Yine Ankara’nın girişimleriyle süreç hızlandırılarak 5-8 Ağustos arasında TSK ve ABD askeri heyetleri arasında görüşmeler yapıldı ve 7 Ağustos mutabakatı ortaya çıktı.

DERİNLİK SÖZÜ TUTULMADI

Bu mutabakatın ardından yine Türkiye’nin girişimleriyle müşterek devriye işlemlerine hız verildi. Trump’ın 20 mil (yaklaşık 32 km) açıklamasına karşın Amerika bir kez daha sözünü tutmadı ve güvenli bölge derinliğini 10-15 kilometreye çekip 120 kilometrekarelik bir alanı dayattı. PKK/YPG’li teröristlerle çizilen bu haritalar Türkiye tarafından kabul edilmemekle birlikte sürecin devamının bu aşamada önemli olduğuna kanaat getirildi ve Ankara ‘masada kalmaya’ devam etti. Ardından Birleştirilmiş Müşterek Harekât Merkezi 12 Ağustos’ta Akçakale’de faaliyete geçirildi. 14 Ağustos’ta İHA’lar sınırı geçti ve keşif uçuşlarını başlattı. 15 Ağustos’ta ABD Avrupa Kuvvetleri (EUCOM) Komutan Yardımcısı Korgeneral Stephen Twitty, Ankara ve Şanlıurfa’da temaslarda bulundu. 24 Ağustos’ta da helikopterlerin keşif uçuşları başlatıldı ve şu ana kadar 4 helikopterli devriye yapıldı. 8 Eylül’de ilk kara devriyesi düzenlendi. Ancak bu faaliyetler, Fırat’ın doğusunda herhangi bir bölgenin kontrol altına alınmasıyla sonuçlanmadı.

ÖÇ MÜ ALIYOR, OYALIYOR MU?

Amerikan ordusuyla bölgede halen helikopter devriyeleri sürüyor. Önümüzdeki süreçte jetlerin de müşterek hava devriyesini başlatması bekleniyor. Ancak uçakların 15 km derinliği 1 dakikada aldığı düşünüldüğünde hangi görev tanımıyla kalkacakları ve hangi derinlikte uçuşlar gerçekleştirecekleri merak konusu. Üstelik Amerikan basınına konuşan Pentagon kaynakları, PKK’nın isteği doğrultusunda bölgeye 150 ABD askerinin daha gönderileceğini söyledi. Tüm bu gelişmeler, güvenli bölge faaliyetlerinin Amerika’nın “Burada Türkiye’ye tehdit yok” mesajına yönelik olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte formatlanmış bir Çekiç Güç için zemin hazırlığı yapan ABD’nin planlarına karşı uyanık olmak gerekiyor. 1991’de ‘Körfez Harekâtı’ adı altında Irak’a saldıran, 2003’te ise bu ülkeyi tamamen işgal eden Amerika’nın, sözkonusu süreçte Türkiye’den istediğini alamadığı, bu nedenle Suriye’de öç alma niyetiyle hareket ettiği Ankara kulislerinde yüksek sesle konuşuluyor.

Yenişafak