Aile Hekimleri Adaletsiz Vergi Yükü Altında İsyan Ediyor: Yıllık 300 Bin TL Vergi ve Süresiz Eylem Kararı!
Türkiye'nin fedakar aile hekimleri, artan enflasyon ve adaletsiz vergi kesintileri karşısında süresiz eylem kararı alarak vergi adaleti talep ediyor. Yıllık 300 bin TL'ye varan vergi yükü ve eşitsiz muamele, sağlık sektöründe büyük bir rahatsızlığa neden
Türkiye'nin sağlık sektöründen çığ gibi büyüyen bir isyan dalgası yükseliyor. Aile hekimleri, adaletsiz vergi kesintileri ve artan enflasyonun maaşlarını erittiğini belirterek, 21 Şubat'tan itibaren süresiz eylem kararı aldı. Bu karar, sağlık sektöründeki derin adaletsizliğe ışık tutuyor ve aile hekimlerinin yaşadığı ekonomik sıkıntıların boyutunu gözler önüne seriyor.
Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı'nın açıklamaları, aile hekimlerinin vergi adaleti talebinin sadece bir yüzeyi kazıdığını gösteriyor. Dr. Kırımlı, yıllık ortalama 300 bin TL vergi ödeyen aile hekimlerinin, büyük şirketlere yapılan vergi muafiyetleri ve kolaylıkların aksine, ağır bir ekonomik yük altında ezildiklerini vurguluyor.
"Vergide Adalet" talebiyle başlatılacak olan eylem, aile hekimlerinin sadece mali değil, aynı zamanda sosyal adaletsizlikle de mücadele ettiğinin bir göstergesi. Kamuya ait olmayan binalarda kira ödeyerek ve sözleşmeli çalışan statüsünde hizmet veren aile hekimleri, adeta birer taşeron gibi günübirlik ücretlendirilme politikalarının mağduru oluyor.
Dr. Kırımlı, aile hekimlerinin ek ödemelerin maaşlarına dahil edilmesi nedeniyle yüksek vergi dilimine tabi tutulduklarını ve bu durumun yılın erken dönemlerinde bordrolarının şişmesine neden olduğunu ifade ediyor.
Aile hekimlerinin bordrolarındaki yüksek vergi kesintileri, sadece mali bir sorun olmanın ötesinde, mesleki motivasyon ve sağlık hizmetlerinin kalitesi üzerinde de olumsuz etkiler yaratıyor. Dr. Kırımlı'nın belirttiği gibi, "Kaşıkla verdiklerini kepçeyle alma" durumu, birçok aile hekiminin meslekten ayrılmasına veya aile sağlığı merkezlerindeki çalışma şartlarını yeniden değerlendirmesine neden oluyor.
Bu süresiz eylem kararı, sadece aile hekimlerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'deki sağlık sistemine ve vergi politikalarına yönelik daha geniş çaplı bir eleştiri sunuyor. Aile hekimlerinin adaletli bir vergilendirme sistemi talebi, toplumun her kesiminden destek görüyor ve hükümetin bu konuda adil ve sürdürülebilir çözümler bulması çağrısında bulunuyor.
Aile hekimlerinin süresiz eylem kararı, sadece bir meslek grubunun çığlığı değil, aynı zamanda daha adil, şeffaf ve insani bir sağlık sistemi için atılmış cesur bir adım olarak tarihe geçiyor. Bu eylem, vergi politikalarında adaletin sağlanması ve sağlık çalışanlarının ekonomik olarak desteklenmesi gerektiğini vurgulayan güçlü bir mesaj olarak kabul edilmelidir.