AKP’nin Philips Eğrisi İnkarı: Dolar, İşsizlik ve Enflasyon
AKP, seçimler öncesi büyük hedefler açıkladı ancak seçim sonrası bu hedeflerden vazgeçti. Yeni Orta Vadeli Programa göre, dolar, işsizlik ve enflasyon rakamları hayal kırıklığı yarattı. Hükümet, İngiliz ekonomist William Philips’in teorisine meydan okuyor
Türkiye ekonomisi, son yıllarda büyük sıkıntılar yaşadı. Doların sürekli yükselmesi, enflasyonun çift haneli rakamlara ulaşması, işsizliğin artması ve üretimin azalması, vatandaşın cebini ve geleceğini tehdit etti.
AKP, seçimler öncesi büyük hedefler açıklayarak, ekonomiyi düzeltmeye söz verdi. Ancak seçim sonrası bu hedeflerden vazgeçti. Geçtiğimiz gün açıklanan Orta Vadeli Programa (OVP) göre, dolar 2023 yılı için ortalama 23,9 TL olarak 2024’te 36,8 TL, 2025’te 43,9 TL, 2026’da ise 47,8 TL olarak öngörüldü. İşsizliği 3 sene içinde yüzde 10’dan 9,3’e; enflasyonu da yüzde 65’ten 8,5’a düşürecekmiş hükümet!
Peki bu öngörüler ne kadar tutarlı? AKP’nin dolar düşsün diye “nas nas nas” politikasından vazgeçmesine rağmen doların düştüğü falan yok! Üstüne faizler yüzde 25 bandına geldi yani 4 sene önceden bile yüksek bir seviyede şu anda!
Bir İnat Uğruna Millet Heba Oldu
Yeniçağ Gazetesi Yazarı Tolga Şahin, OVP’yi eleştiren bir yazı kaleme aldı. Şahin’e göre, hepsinin sebebi “faiz sebep enflasyon sonuç” inadı! Başka bir şey değil! Şahin yazısında şöyle dedi:
“Bir inat uğruna 4 yıl boyunca neyin kahrını çekti bu millet? Neden insanlar kirasını bile ödeyemedi? Neden sokaklara atıldı? Peki neden işsiz, aşsız kaldı? Bir inat uğruna! Hepsinin sebebi ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ inadı! Başka bir şey değil!”
Şahin, hükümetin yeni OVP ile hem enflasyonu hem işsizliği azaltacağı iddiasının da teoride imkansız olmadığını ancak ekonomik koşullarda imkansıza yakın olduğunu belirtti.
Philips Eğrisi Nedir?
Şahin’in iddiasını destekleyen bir teori var: Philips Eğrisi. Bu teoriye göre, işsizlik ve enflasyon arasında ters ilişki var! Yani biri artarken diğeri düşer! Bu teoriyi ortaya koyan İngiliz ekonomist William Philips’tir. Philips, 1958’de yayınladığı bir makalede, Birleşik Krallık’ta 1861-1957 yılları arasındaki işsizlik ve enflasyon verilerini kullanarak, bu ilişkiyi gösteren bir eğri çizmişti.
Philips Eğrisi, ekonomide birçok tartışmaya neden oldu. Bazı ekonomistler, bu teorinin geçerli olmadığını, işsizlik ve enflasyonun başka faktörlere bağlı olduğunu savundu. Bazı ekonomistler ise, bu teorinin kısa vadede doğru olduğunu, ancak uzun vadede işsizlik ve enflasyonun doğal seviyelerine döneceğini ileri sürdü.
Türkiye’de Philips Eğrisi
Peki Türkiye’de Philips Eğrisi geçerli mi? Şahin’e göre, Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda her ikisinin de makul seviyelere indirilmesi imkansız gibi! Şahin, şöyle devam etti:
“Ülkede üretim yok, sürekli bir tüketim hali içerisindeyiz. Tarım ülkesi olan Türkiye, samanı bile dışarıdan ithal ediyor! Doların sürekli arttığı bir ortamda değersizleşen para birimimiz ile bu iddiaları nasıl gerçekleştireceğiz merak konusu!”
Şahin, hükümetin William Philips’e savaş açmış olabileceğini söyledi. Şahin, “Kötünün olmasını istemeyiz tabi ama korkarım 2026’da da ekonominin düzeleceği falan yok! Sanırım çok uzun süre bu klasmanda bir ekonomiyle Türkiye yoluna devam edecek! Gençler hayallerini yurtdışında aramaya devam edecek! Geçim sıkıntısı daha büyük toplumsal sorunlara neden olacak! Gençler bırakın evlenmeyi, mutlu bir yuva kurmayı, kiraya dahi çıkamayacak! Sığınmacılar gibi, 8-10 kişi aynı evde kalmak zorunda kalacak! Doktorlar yurtdışına kaçmaya devam edecek! Hastalar, dertlerine kendileri derman olmaya çalışacak! Bir inat uğruna millet heba olacak!” diye yazdı.
Şahin, hükümetin kur korumalı politikasını da eleştirdi. Şahin, “Kur Korumalı ile fakirden alınıp zengine verilmeye devam edilecek! Kur korunacak vatandaş korunamayacak! Korunmak da istenmeyecek zaten! Bir inat uğruna millet yine heba olacak!” ifadelerini kullandı.
Sonuç
AKP’nin Philips Eğrisi’ni inkar ettiği görülüyor. Hükümet, hem enflasyonu hem işsizliği düşürmeyi vaat ediyor ancak bunun için gerekli koşulları sağlamıyor. Doların yükselmesi, üretimin azalması, faizin artması ve tüketimin fazlalığı, ekonomiyi daha da kötüleştiriyor. Hükümet, seçim öncesi söz verdiği hedeflerden vazgeçmiş durumda. Vatandaş ise bu durumdan mağdur oluyor. Hükümetin ekonomik politikalarını değiştirmesi gerekiyor. Aksi halde, Türkiye daha uzun süre bu sorunlarla boğuşacak.