Ali Karaoba, Sağlık Sisteminin Mevcut Durumunu Eleştirdi
Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Türkiye'nin sağlık sistemi ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) üzerine çarpıcı açıklamalarda bulundu; hükümetin sağlık alanındaki yanlışlarını ve vatandaşların karşılaştığı zorlukları dile getirdi.
Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Türkiye'de son yıllarda sağlık sistemini ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ile ilgili yaşanan sorunları gündeme getirdi. 2017 yılından bu yana Aile Sağlığı Merkezleri sayısının yüzde 5, birim sayısının ise yüzde 10 arttığını belirtti. Aynı dönemde iş yükünün yüzde 32 arttığına dikkat çeken Karaoba, bu artışın sağlık çalışanları üzerindeki baskıyı da beraberinde getirdiğini vurguladı.
Karaoba, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu'nun 25 kalemdeki giderlerini incelediğinde, en büyük gider kaleminin kira, ısınma ve bilgi sistem satın alımıyla ilgili olduğunu belirtti. Mevcut gider ödemeleri ve hak edişlerle bu giderlerin karşılanmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
Özellikle deprem bölgeleri ve büyükşehirlerde ASM'lerin standart hale getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, ASM'lere ticarethane gözüyle bakılmasının faturaları normalden çok daha yüksek getirdiğini belirtti.
Sağlık Bakanlığı'nın Yanlış Yönlendirmeleri
İktidarın On İkinci Kalkınma Planında yer alan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2022-2023 yılları arasındaki rakamların gerçeği yansıtmadığını belirten Karaoba, yaşanan hekim göçü ile bu verilerin sağlık hizmetlerinin planlamasından uzak ve gerçekçi hedefleri içermediğini vurguladı.
Betonlaşma ve Sağlık Hizmetlerinin Gerilemesi
Dünya genelinde sağlık sistemlerinin standardize edilmesine rağmen, Türkiye'nin rastgele hareket etmeye başladığını belirten Karaoba, Sağlık Bakanlığı'nın asıl görevi olan sağlık ve sağlık çalışanları ile ilgilenmek yerine, beton ve inşaat işlerine odaklandığını ifade etti. Uşak'taki mevcut iki hastanenin yıkılarak tek bir hastane ile hizmet verilmesi sonucunda vatandaşların mağdur edildiğini belirtti.
Karaoba, fakir ve yoksul kesimin çocuklarının mülakatlarla elemeye tabi tutulmasını ve emekliler ile asgari ücretlilerin ekonomik zorluklarla karşı karşıya bırakılmasını eleştirerek, doktorsuz hastanelerin yakın gelecekte gerçeğe dönüşeceğini öne sürdü. Konuya ilişkin şöyle dedi;
''Türkiye’nin her yerinden doktorların sayısıyla ilgili, yetersizliğiyle ilgili şikâyetler gelmektedir. Beni Türk hekimlerine emanet edin.” noktasından “Giderlerse gitsinler.” noktasına gelen bu sistem yüzünden acil servisler yetersiz, randevu imkânsız, sağlıkta şiddet tavan yapmış, doktorlarımızı ülkede tutmak imkânsız hâle gelmiştir. 2012’de iyi hal kâğıdına başvuran doktor sayısı 2023’te 40 kat artmıştır, Kadro açan Sağlık Bakanlığı 3 bin kadroya 813 hekim atayabilmiştir.
Çözümü, emekli hekimleri göreve çağırmakta arayan Sağlık Bakanı bu gidişle Türkiye’nin 2’nci yüzyılına hekimsiz girmektedir. ASM’lerde 76 hasta bakan bir hekime toplamda 4,5 TL; hemşire başı ise 0,4 TL teşvik ödenmektedir. Çözümü emeklileri çağırmakta arayan Sağlık Bakanlığına buradan sesleniyorum, bir ironi yapmak istiyorum: Bu hızla sağlıkçılarımızı kaybederseniz elinde mızrak, önünde yapraklı hekimlerle muayene oluruz. Sağlıkçılar mutlaka hakkını almalıdır, ciddiye alınmalıdır.'' dedi.