Asgari ücret 17 bin TL, en düşük memur maaşı 36 bin 500 lira, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine direkt  yüzde 38 zam!

Asgari ücret 17 bin TL, en düşük memur maaşı 36 bin 500 lira, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine direkt yüzde 38 zam!

Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun asgari ücretin 17 bin TL'yi geçeceğini, en düşük memur maaşının 36,500 TL olacağını, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin kök maaşlarına direkt yüzde 38 zam yapılacağını belirtti. Ayrıca 8.777 TL ek zam verileceğini belirtti

Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, asgari ücretin 2024 yılında 17 bin TL’yi geçebileceğini belirterek, asgari ücrete ne kadar zam yapılacağının müjdesini verdi. Erdursun, asgari ücretin belirlenmesinde işçi, işveren ve hükümet yetkililerinin rol oynadığını, hükümetin de asgari ücret artışından kendi gelirini arttırdığını ve seçmen desteği sağladığını söyledi.

Erdursun, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:

“SSK ve Bağ-Kur emeklileri %38 zam alırlar, memurlar kök maaşın üzerine %40 ile %50’ye yakın bir zam alırlar. Onun üzerine 8 bin 77 lira eklenir. En düşük maaş 29 bin lira olur. En düşük memur maaşı 29 bin lira, öğretmenlerin maaşı da 36 bin 500 lira civarında olur. SSK ve Bağ-Kur emeklilerine direkt %38 zam yapılır, pek bir şey değişmez. Memur emeklileri de %47-50 arasında bir zam alır. Yani memur emekliyseniz maaşınıza %50’ye yakın zam gelecek, memursanız kök maaşınıza %50’ye yakın zam onun üstüne 8 bin 777 lira seyyanen zam geliyor. En düşük memur maaşı 30 bin liraya yaklaşır.”

Asgari ücretin ne kadar olacağına da değinen Erdursun, şöyle devam etti:

“Asgari ücret enflasyona göre belirlenmiyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu işçi, işveren ve hükümet yetkilileri belirliyor. Bu konuda hükümet daha cebinden para çıkmayacağı için daha yüksek artışlar olmasını hep söylüyorum ister. Ama yine biz %38’lik bir artış olacağını varsaydığımızda 15 bin 750 lira olur asgari ücret. %50’ler civarında bir artış olursa ben %50’ler civarında olacağını düşünüyorum. Çünkü şöyle bir açıklama yapıldı: 2024’ten itibaren asgari ücrete Temmuz ayında artık artış yapmayacağız. Sadece Ocak ayında artış yapacağız denildi. Bu nedenle %50’ler civarında olur diye düşünüyorum ve asgari ücret 17 bin lirayı geçer.”

Asgari ücretin bu kadar artmasının maliyetini de değerlendiren Erdursun, şunları söyledi:

“Asgari ücretin bu kadar artan maliyetini devlet destek vermez ise sigorta primlerinde devlet desteği olmaması durumunda bu asgari ücretler geçmişte şunu söylüyordum: Asgari ücret artışıyla işsizlik artmaz. Ama bu rakamlar böyle yükselirse maliyetle bir o kadar artacağı için bu sefer işverenler kayıt dışı gerçek rakamları bildirmeden sigortalı yapıp gerçek rakamları bildirmeden ya da sigortasız çalışma yönüne giderler. Daha çok Suriyeli, Afgan sığınmacı daha çok tercih edilir. Türk çalışanların tercihi azalır muhakkak. Bu konuda da desteğin olması gerekiyor aksi takdirde zaten şöyle yapacak esnaf ve işverenler:

Zam oranını Ocak ayında ne yapılıyorsa aynısını sattığı ürüne sattığı hizmete ekleyecekler. Bize enflasyonda mücadele ederken de amacımız enflasyon yani girdiğim maliyetini arttırmayacağız ki esnaf ve işverenler maliyetinin üzerine dahil etmesin. Bu da nasıl olabilir? Öyleyse sigorta prim maliyetinden bir miktar da devlet elinin taşın altına koyacak. Bu artışlar sonrasında kendi gelirini arttırmış olacak. Belki kendi artırdığı gelirinin bir kısmına feragat edecek hükümet. Böyle bir asgari ücret açıklaması olabilir. Böyle bir asgari ücret arttırılması böyle söz konusu olabilir. Ama bunların bence hiç yani direkt %38, %50 arasında %50 olur. Çünkü hükümetlerin çok hoşuna gidiyor asgari ücreti arttırmak. Bütün hükümetlerin hoşuna gider.

Asgari ücrette fazla mesaiye kalıyorsun. Üstüne vergi, TEM vergisini alır. Hem sigorta primlerini arttırır ve böylelikle kazancını arttırır. En önemlisi siyasiler için en önemli şey nedir? Oyunu arttırır. Tam seçime giderken milyonlarca asgari ücretlinin maaşlarını 17 bin liraya çıkartır. Tüm maliyeti esnaf ve işverenlere yıkar. Sonra da seçimlerinde de ''gelin bakın asgari 17 bin lira yaptık, gelin bize oy verin'' derler. Yine burada sendikalarda çıkıp derler ki hayır.”