Bahçeli: Artık sabrımız sınıra dayanmıştır!
MHP lideri Devlet Bahçeli, Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı ile Serdar Seyitoğlu'nun tahliye edilmesine tepki gösterdi., "Vatan, millet, devlet kavrulmuş ama Kavurmacılar aklanıyor, baklavacılar adaletten kaçırılıyorsa kesinlikle çözülmesi gere
Bahçeli'nin konuşmasından satır başları::
Terörle mücadele
"Ülkemiz henüz belini doğrultamamış, 'oh be' diyememiştir. Hakim olan belirsizlik sisi hala dağıtılamamıştır. Yıkmamız gereken engeller önümüzde durmaktadır. Terörizm bunlardan yalnızca birisidir. Haklı ve meşru terörle mücadele sürecine köstek olmak yerine desteğimiz de bilinmektedir. Konu Türkiye'nin bekasıdır. Hainlerin kökü kazınmadan, haşhaşilerin inleri başlarına yıkılmadan şüpheniz olmasın ki aziz milletimiz huzur bulmayacaktır. FETÖ ile mücadelede Türk devleti doğru bir çizgidedir. Milli bekamıza kastetmeye kalkan yarasaların tam bir temizlik ve tasviye işlemi artık vakit kaybetmeden yapılmalıdır."
"FETÖ İle mücadelede hatırlı isimlerin korunmasına gerek yoktur"
"Biz geleceğimizi de kurtarmak ve güvenceye almak mecburiyetindeyiz. FETÖ artık yok edilmeli kaynağı kurutulmalıdır. Aynısı PKK ve diğer terör örgütleri için de geçerlidir. Mızrak çuvalı delmiş geçmiştir, 'sabır' deseniz o da çoktan sınıra dayanmıştır. FETÖ ile mücadelede kafa karışıklığına, ikircikli tavırlara, hatırlı isimlerin korunmasına hiç gerek ve yer yoktur. Bu doğru ve ahlaki de değildir. Aksi olursa milli vicdanda çukur açılacaktır. Şunun yakınıydı, bunu damadı demeden, bunların gözünün yaşına dahi bakmamak şarttır."
"Şu işe bakınız ki ortada siyasetçi yoktur"
"221 sanıklı çatı davanın Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincar Cezaevi yerleşkesinde görünmesi ile çok şey açığa çıkacaktır. Sıra sıra çıkartılan hainlerin, darbe girişiminin beyin takımı olduğu iddia edilmiştir. Bunların bir kısmının general olması belki de söz konusu iddialara anlam yükleyebilecektir ancak FETÖ'cülere 15 Temmuz kalkışmasının lider kadrosu demek zirve isimleri perdelemek demektir. Bu propagandaya bilmeden alet olanlara sözümüz yoktur ama bilerek, eylem ortaklarını siyasetten iş alemine kadar lider kadrosunu ikinci plana düşürmek en adi ve alçak suçtur. Yurtta Sulh Konseyi üyeleri yargılanıyormuş. Aklımızın yatmadığı iddia ve ifadelerin netliğe kavuşma ihtiyacı vardır. Şu işe bakınız ki ortada siyasetçi yoktur. Bakan, başbakan veya cumhurbaşkanı olması muhtemel kimseden bahis açılmamıştır. Yer yarılmış FETÖ'nün siyasi ayağı yerin dibine geçmiştir. Cumhurbaşkanı gözünün yaşına bakmayacağız 'isterse babamın oğlu olsun' görüşündedir. Biz bu görüşü isabetli buluyoruz. Artık bahane tükenmiştir. Kripto damarın kesilip atılması, kendisini emniyete almış FETÖ'nün siyasi ayağının darmadağın edilmesi milli bir seferberlik ruhu ile ele alınmalıdır. Olağan şartlara daha ulaşılmamışken mücadeleyi sekteye uğratacak her adım Türkiye düşmanlarına hizmetle aynı olacaktır. Kapıcıyı, odacıyı onu bunu değil, 15 Temmuz'un kurgusunu yapan sözde akıl ve akil hocalarını yakalayın."
"Haine merhamet mazluma ihanettir"
"FETÖ çuvalına önüne gelen atılırsa biliniz ki ihanet büyüyecek, ilk fırsatta harekete geçmek üzere bilenecektir. Kavurmacılar aklanıyor, baklavacılar adaletten kaçırılıyorsa ortada kesinlikle çözülmesi gereken bir sorun var demektir. 'Himmet' dediler, terör örgütüne para topladılar. 'Hidayet' dediler FETÖ'ye kan verdiler. Haram kursağından maklube geçti ama gizli gizli haçlı taburuna yazıldıklarını saklayamadılar. Bunlar imanlı görünüp imansızlığın kitabını yazan FETÖ'nün batıl uşaklarıdır. FETÖ'nün içinde kim varsa, yakasından tutmak, yediğini içtiğini burnundan getirmek Türk devletinin tarihi görevidir. Sırtı pekmiş, bırakınız bu safsataları. Haine merhamet mazluma ihanettir. Caniye hoşgörü masumiyete karşı işlenmiş cinayettir. Gereği yapılmalıdır. Türkiye düşmanlarına acınırsa çok geçmez acınacak hale aziz Türk milleti düşer. Pensilvanyalı bararın şer oyunu varmış; kaç yazar. ABD arkalıyor, yedirip içiriyor. Almanya iltica talebini kabul ediyormuş ne fark eder. Türk neslinin ateşe bile kök söktüren kuvvetli nefesi, yerle bir etmeye kafidir."
PKK/YPG'nin silahlandırılması iyi niyet ihlalidir. Obama döneminden miras kalan IŞİD bahanesiyle PKK'yı koruma ve güçlendirme planı hala devrededir. Terörün iyisi ya da kötüsünün olmadığı bir hakikattir. Terörist her yerde teröristtir. Hangi terör örgütü olursa olsun bunlara verilen destek ve yardımların bir zaman sonra daha ciddi sorunlara yol açacağı unutulmamalıdır. Afganistan örneğinin ne anlama geldiğini en iyi bilmesi gereken ülke ABD'dir. Devasa binaları hangi yollarla vurduğunu 11 Eylül dolayısıyla hepimiz biliyoruz. ABD yönetimi açıkça Türkiye gibi müttefikine karşı büyük bir saygısızlık örneği sergilemiştir. ABD'nin bu tavır ve tercihinin Türkiye nazarında sorgulanması hakkıdır. YPG'nin silahlanması bahsi de yeni bir konu olarak görülmemelidir. Suriye krizi başladığından beri bu terör örgütünü silahlandıran Washington yönetimidir. Bu konuda Moskova da suç ortağıdır. Sözde kanton ilanının ABD'nin onay sürecinden geçmediğini düşünmek saflıktır. Karanlık lobiler, silah baronları boş durmamaktadır.
Terör örgütü yandaşları ile Türk koruma heyeti arasında çıkan kavga titizlikle incelenmelidir. ABD Dışişleri Bakanı'nın 'Türk şiddeti'nden bahsetmesi nezaket içermeyen çürük bir iddiadır. Türkiye ile şiddeti birlikte kullanmak ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı'nın ne haddi ne harcıdır. Kafasını çevirip Irak'a bakarsa oluk oluk akan masum kanları net olarak görecektir. Gerçekten merak ediyorsa Afganistan'dan Suriye'ye, Bosna'ya bakması tavsiyemizdir. Dehşete düşmesi gereken ABD Dışişleri Bakanı değil, zincire vurulan koskoca İslam alemidir.