Başkan Erdoğan: 'Eski eğitim-öğretim sistemini rafa kaldırdık'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabataş Lisesinde düzenlenen 2018-2019 eğitim öğretim yılı açılış töreninde konuştu.
Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
Biz her eğitim öğretim dönemini olduğu gibi bu yeni dönemi de altın bir fırsat olarak görüyoruz. Bu yıl okula başladıkları için yürekleri kıpır kıpır olan öğrencilerimiz 2059 Türkiye'sinin öncüleri olacaktır. İnsanı merkeze alan bir medeniyetin temsilcileri olarak il günden beri eğitim öğretim konusuna öncelik veriyoruz. Dikkat edin eğitim ve öğretim diyoruz. Çünkü sadece eğitim yeterli değil. Biz eğitim ve öğretimi birleştirerek geleceğe yürüyeceğiz. Bu çok büyük önem arz ediyor.
EĞİTİMDE KÖKLÜ REFORMLAR GERÇEKLEŞTİRDİK
Bizden önceki hükümetlerin göstermesi gereken kararlılığı bizler gösterdik. Eğitim öğretim meselesinde asla böyle gelmiş böyle gider kolaycılığına kapılmadık. Bu alanda köklü reformlar gerçekleştirdik. Tek tipçi, yasakçı eski eğitim öğretim mantığını bir daha geri gelmemek üzere rafa kaldırdık. Çok daha özgürlükçü, çok daha demokratik bir yapıya kavuştuk. Fatih Projesinden seçmeli derslere, imam hatiplerden 4+4+4'e kadar attığımız adımlar dirençle karşılaştık. Bu direnç eğitim-öğretim konusunu ideolojik çekişmelerinin aracı haline getirenlerden geldi.
VERDİĞİMİZ SÖZLERİN NEREDEYSE TAMAMINI YERİNE GETİRDİK
Hiç bir başarıya zahmetsiz ulaşılmaz. Zahmet olmadan rahmet de olmaz. önüne çıkan engellere bakıp da bundan yılan hiç kimse menzile ulaşamaz. Biz diğer alanlarda olduğu gibi eğitimde de önümüze çıkan engellere aldırmadık. Reform çalışmalarımızı devam ettirdik ve önemli başarılara imza attık.Geriye dönüp baktığımızda verdiğimiz sözlerin neredeyse tamamını yerine getirdiğimizi görüyoruz.
RAKAMLARLA TEK TEK ANLATTI
16 yılda 605 bin 450 yeni öğretmen ataması yaptık. Vasıflı olmadan vasıflı öğrenci yetiştiremezsiniz.81 ilde 288 bin adet derslik inşa ederek derslik sayımızı 575 binin üzerine çıkardık. Fatih Projesi ile 433 bin sınıfın tamamına etkileşimli tahta yerleştirildi. Okullarımıza 2 bin 84 elektronik kütüphane kazandırdık. 2002'de sadece 58 fen lisesi varken bugün bu sayı 310'a yükseldi. .Bilim ve sanat merkezi sayımızı 135'e yükselttik. Bizim okullarımızda da beden eğitimi derslerini yaptığımız yerler vardı, şu anki sınıflar gibiydi. Artık spor salonlarımız olması lazım. Laboratuvar sayımızı 37 bine taşıdık.
AYRIMCILIĞIN ÖNÜNE GEÇTİK
Üniversiteye girişte katsayı engelini kaldırarak çocuklarımızın ayrımcılığa maruz kalmasının önüne geçtik. Erkeklerin olduğu kadar kızlarımız da okusun istiyoruz. Zengin kadar fakir de kaliteli eğitime kavuşsun istiyoruz. Hiç bir evladımızın maddi sorunlar nedeniyle okullardan uzaklaşmasın istiyoruz.Artık ailelerimiz şu soruyu sormuyor; Acaba kitaplarımızı alabilecek miyiz? Biz bunları düşünürdük. Kırtasiyeciye kitap, kalem, defter gelmiyordu ki. Biz sıraların üzerine kitapları koyacağız, eğitim-öğretim başladığı anda öğrencilerimiz kitaplarını sıralarda bulacak. Gençler siz teksir notunu bilir misiniz? Biz teksir kağıtlarıyla ders çalıştık. Bu şartlarda okuduk. Öğrencilerimizin bunları yaşamasını istemiyoruz.
TÜRKİYE SIÇRAMA YAPACAK KONUMA ULAŞTI
Türkiye artık ilim noktasında bir yokluklar ülkesi olmayacak. Kaliteyi de teknolojiyi de yakalayan bir ülke Türkiye. Öğretmenlerimiz başka sıkınıtılarla cebelleşme durumunda kalmıyor. Bugün itibariyle Türkiye eğitim-öğretim alanında sıçrama yapacak konuma ulaşmıştır. Hayat her gün yenilenen dinamik bir süreçtir. Değişim ve yenilik insan hayatının ayrılmaz bir parçasıdır Günümüzde değişim dinamiklerinin çok daha hızlı çalıştığını görüyoruz. Öğrencilerimiz artık çok farklı bir iklimde öğretim hayatına başlıyor. Çocuklarımız artık bilgisayar başında insanlığın bütün birikimine ulaşabiliyor.
ÇOK CİDDİ BİR ULUSLARARASI KUŞATMA ALTINDAYIZ
Eğitim-öğretim sistemimizi, çocuklarımıza öz güven duygusu kazandıracak, atılım ruhu aşılayacak, pergelin bir ayağını değerlerimize ve ülkemize sabitleyip, diğer ayağıyla tüm dünyayı dolaşacak şekilde inşa etmeliyiz.Çocuklarımızı belli kalıplara sıkıştırmak yerine onların kendi özelliklerine göre evlatlarımıza yaklaşmalıyız.Çocuklarımızın çoğunun bedeni sınıfta ama zihinleri başka yerlerde. Zira çok ciddi bir uluslararası kuşatma altındayız.Bizim de artık daha farklı projeleri gündemimize almamız gerekiyor.Bütün meslek liselerinde okuyan öğrencilerimize pratik kazandırma çalışmalarını çok önemsiyorum.