Sinan Yavaş, o masum yavru, ailesinin gözbebeği, Çimeli köyünde evlerinin hemen yanı başında dolaşırken birdenbire korkunç bir kaderle yüzleşiyor. Bayramın coşkusu, bir anda yürekleri paramparça eden bir trajediye dönüşüyor!

Olay, dün saat 16.00 sularında yaşanıyor. Minik Sinan, şeker toplamak için neşe içinde dışarı çıkıyor. Evlerinin yakınındaki sulama kanalının kenarında yürürken, o küçücük ayakları bir an dengesini kaybediyor. Ve sonra olan oluyor: Su dolu kanala düşen Sinan, azgın akıntının pençesine kapılıyor! Saniyeler içinde gözden kayboluyor, o minik beden güçlü sulara direnemiyor. Bayram şekeri hayalleri, bir anda karanlık sularda yok olup gidiyor!

O korkunç anı gören bir vatandaş, hemen jandarma ve sağlık ekiplerine haber veriyor. Köy bir anda hareketleniyor; jandarma, arama kurtarma ekipleri ve sağlık görevlileri bölgeye akın ediyor. Sulama kanalında hummalı bir arama başlıyor, ama umutlar her geçen saniye tükeniyor. Ve sonra, tam 5 kilometre uzakta, Sapmaz köyünde yürekleri dağlayan bir manzara: Köylüler, minik Sinan’ın cansız bedenini buluyor. O masum çocuk, bayram sevincini yaşayamadan, soğuk sularda boğulmuş halde bulunuyor. İnsan düşünmeden edemiyor: Bu nasıl bir kader, bu nasıl bir acı!

Ekipler, Sinan’ın minik bedenini kanaldan çıkarıyor ve otopsi için Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin morguna götürüyor. Otopsi işlemlerinin ardından, ailesinin gözyaşları arasında teslim edilen Sinan, bugün Somuncu Baba Külliyesi’nde kılınacak öğle namazıyla son yolculuğuna uğurlanacak. Toprağa verilecek o minik beden, geride tarifsiz bir yas ve bayramın buruk bir hatırasını bırakıyor. Bir çocuğun şeker toplama hayali, nasıl oldu da sulama kanalında böyle feci bir sonla bitti? Bu soru, herkesin içini kemiren bir yara olarak kalacak!