BDDK’dan ikinci konut alacaklara kredi şoku!

BDDK’dan ikinci konut alacaklara kredi şoku!

BDDK, ikinci ve sonrası konut alımlarında kredi değer oranlarını yüzde 75 düşürdü. Bu karar, finansal istikrarı güçlendirmek için alınan makro ihtiyati tedbirlerin bir parçası.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), konut kredilerinde ve konut teminatlı kredilerde uygulanacak kredi değer oranlarında (KDV) önemli bir değişikliğe gitti. Buna göre, ikinci ve sonrası konut alacak olanlara kredi imkanı büyük ölçüde kısıtlandı.

İkinci konut alacaklara yüzde 75 daralma

BDDK’nın internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, finansal istikrarın güçlendirilmesine yönelik koordineli makro ihtiyati tedbirler kapsamında, ikinci ve sonrası konut alımında tüketicinin kendisinin, eşinin veya 18 yaş altındaki çocuklarının malik olduğu en az bir konutunun bulunması halinde KDV yüzde 75 daraltılacak.

Bu kararla, ikinci tapulu evi olarak 5 milyon TL değerindeki bir evi almak isteyenler, evin değerinin sadece yüzde 22,5’i kadar kredi kullanabilecek. Yani, bu kişiler evi alabilmek için 3 milyon 875 bin TL peşinat ödemek zorunda kalacak.

Sermaye yeterliliği hesaplamasında da değişiklik

Söz konusu kişilere konut edinmeleri amacıyla kullandırılacak ikamet amaçlı gayrimenkul ipoteği ile teminatlandırılan kredilere sermaye yeterliliği hesaplamasında da (standart yaklaşım kullanılarak hesaplanan) yüzde 35 risk ağırlığı yerine yüzde 150 risk ağırlığı uygulanacak.

Bu da bankaların bu tür krediler için daha fazla sermaye ayırması gerektiği anlamına geliyor. Bu durum, bankaların ikinci ve sonrası konut alacak olanlara kredi vermeye daha az hevesli olmasına neden olabilir.

İlk konut alımlarında değişiklik yok

BDDK’nın aldığı kararda, ilk konut alımlarında KDV’lerde bir değişiklik yapılmadığı belirtildi. Buna göre, ilk kez konut alacak olanlar, evin değerinin yüzde 80’i kadar kredi kullanabilecek.

BDDK’nın bu kararı, son dönemde artan konut satışları ve kredi hacmi nedeniyle piyasada oluşan aşırı ısınma riskini azaltmayı amaçlıyor. Ayrıca, tüketicilerin borçlanma kapasitesini korumak ve bankaların sermaye tamponlarını güçlendirmek de hedefleniyor.