BAÜ DEGS Başkanı Emekli Amiral Cihat Yaycı: Türkiye’nin Deniz yetki alanı demek KKTC’nin Deniz yetki alanı demektir.
Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı emekli Amiral Cihat Yaycı, Türkiye ile bilikte KKTC’nin de menfaatlerini genişletecek bir dizi tekliflerde bulundu.
Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı emekli Amiral Cihat Yaycı, “Türkiye’nin deniz yetki alanı demek KKTC’nin deniz yetki alanı demektir” açıklamasında bulundu.
Doğu Akdeniz dahil bölgenin tamamında sular ısınmaya devam ederken, Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı emekli Amiral Cihat Yaycı, Türkiye ile bilikte KKTC’nin de menfaatlerini genişletecek bir dizi tekliflerde bulundu.
Yaycı, yeni deniz yetki alanı anlaşmaları ile KKTC’nin de kazancının olacağını ve denklemde yer edineceğini ifade etti.
İşte Yaycı’nın bir anda gündeme bomba gibi düşen o önerileri:
“Türkiye’nin İsrail ile ya da Doğu Akdeniz’de diğer devletler ile Deniz yetki alanı paylaşımı anlaşması imzalaması durumunda, anlaşma imzalandıktan sonra KKTC ile bir ortak kullanım anlaşması imzalayarak kazanılan deniz alanlarının KKTC ile ortak kullanımda olduğunu ifade eder, ve böylece Türkiye’nin kazancı KKTC nin kazancı olur.
Bu durumda iki sonuç ortaya çıkar. 1. Türkiye kazanınca KKTC de kazanır.
2. Ve şu anda sözde GKRY’ye ait olan alanlar, önce İsrail ile imzalanan sonra da KKTC ile ortak kullanıma dair imzalanan anlaşma sonrasında, KKTC tarafından bu şekilde şekilde kazanılmış olur ve GKRY’nin oyunu bozulur.
Benzer uygulama Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de diğer devletler ile yapacağı anlaşmalarda da yapılır.
Bir başka deyişle; Türkiye Libya ile yapmış olduğu gibi, İsrail ile de bir deniz yetki alanları sınırlandırması anlaşması yapar ise eğer, bu anlaşma Kuzey Kıbrıs’ın da menfaatine olur.
Çünkü Türkiye-İsrail ya da Suriye, Lübnan ve Mısır antlaşmasının hemen akabinde Türkiye ile Kuzey Kıbrıs kendi aralarında bir anlaşma imzalayarak Türkiye’nin deniz yetki alanlarını Kuzey Kıbrıs ile ortak kullanım alanı olarak ilan eder.
Bu ‘Deniz Yetki Alanları’nı Ortak Kullanma Antlaşması’ ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki Mavi Vatan’ı Kuzey Kıbrıs’ın da Mavi Vatan’ı olur. Böylece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs adasının güneyindeki deniz alanlarına da sahip olur.”
“Türksüz bir Kıbrıs, Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz oyunuyla karşı karşıyayız”
Bahçeşehir Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (BAU DEGS) Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye tarih boyunca her zaman adil bir yaklaşım sergilemiştir. Türkiye hak ve menfaatlerini korurken, aynı zamanda Kıbrıs Türklerinin de haklarını ve menfaatlerini korumaktadır. Kıbrıs Türkleri arasına zaman zaman nifak ve fesat sokmak isteyenler olabilir. Bunlara itibar edilmemeli ve tam bağımsız Kıbrıs Türk devleti olunması için çalışılmalıdır. Bu devletin refahı denizlerine sahip çıkmasından geçer. Bunu da ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarına sahip çıkma mücadelesinde başarıya ulaşması sağlar.
Kilit slogan şudur; Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyeti sırt sırta omuz omuza Türksüz bir Kıbrıs, Türkiyesiz bir doğu Akdeniz oyununu bozacaktır. Türksüz bir Kıbrıs, Türkiyesiz bir doğu Akdeniz oyunuyla karşı karşıyayız.”
AVAZTÜRK