Almanya Yahudiler Merkez Konseyi, Berlin'deki protestolarda İsrail bayrağının yakılmasına tepki göstererek yasal değişikliğe gidilmesini talep etti. Yahudiler Merkez Konseyi, antisemitizm kapsamındaki protesto gösterilerinin yasaklanmasını ya da gösterilerin en hızlı şekilde dağıtılmasını istiyor.

Yahudiler Merkez Konseyi Başkanı Josef Schuster, Rhein Neckar gazetesine yaptığı açıklamada, "Her kim İsrail bayrağını yakıyorsa, o İsrail'in varlığını sorguluyor, tanımıyor demektir" dedi.

Schuster, bayrak yakarak toplanma özgürlüğünün sınırlarına dayanıldığını belirterek yeni bir nefret ve şiddet sarmalına izin verilemeyeceğini söyledi.

Schuster, Berlin Brandenburg Kapısı önünde ve Neukölln semtinde düzenlenen ve İsrail bayrağı yakılan protesto gösterilerini işaret ederek, "Net bir şekilde antisemitizm karakterine sahip böylesi isyanlar onaylanmamalı" dedi.

Bu protestoların polis tarafından gözetleniyor olmasının da yeterli olmadığına dikkat çeken Schuster, polisin mevcut yasalar nedeniyle müdahale etme hakkı bulunmuyorsa, federal hükümetin acilen yasal değişikliğe gitmesi gerektiğine dikkat çekti.

"Bu kişileri hep birlikte durdurmalıyız"

Birçok partiden siyasetçi de İsrail bayrağının yakıldığı protesto gösterilerine tepki göstererek yargı ve yürütmenin Yahudi karşıtı gösterilere ve bayrak yakılmasına karşı daha sert bir karşılık vermesini istedi.

Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, konuyla ilgili Bild'e yaptığı açıklamada, İsrail bayrağını yakanların, Almanya'nın değerlerini yaktığını ifade etti. SPD'li Maas, "Cezai yaptırımı olsun ya da olmasın, antisemitizmin her türü, hepsi, bizim için utandırıcı" dedi.

Hessen eyaletinin CDU'lu İçişleri Bakanı Peter Beuth de Bild gazetesine verdiği demeçte, "Kaos yaratmaya çalışan kişiler, şehirlerimizde bir sonraki intifadayı başlatmak istiyorsa, polisin ve tüm bir ülkenin tarihi sorumluluğu nedeniyle görevi hep birlikte bu kişileri durdurmaktır" dedi.

“Bayrak yakanlar cezalandırılmalı”

CSU'nun iç politika uzmanı Stephen Mayer de bayrak yakılmasına yönelik cezai yaptırım uygulanmasını talep etti. Mayer, "Protestolara getirilen yabancı bayrakların yakılması ya da tahrip edilmesinin cezai yaptırımı yoksa ceza yasasının bir an önce değiştirilmesi gerekir" şeklinde konuştu.

Meyer, temel haklar olan toplanma ve protesto haklarının, başka devleti kötüleme ve onlara karşı kışkırtma amacıyla kötüye kullanılmasına izin verilmemesi gerektiğine dikkat çekti. CSU'lu politikacı, "Almanya'da yabancı devletlerin bayraklarının yakıldığı protestolar, artık barışçı olmadıkları gerekçesiyle hemen dağıtılmalı" dedi.

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Ayman Mazyek ise konuya yönelik açıklamasında Filistin halkı için protesto yapmak ile İsrail karşıtı şiddet çağrısı yapmanın birbirinden farklı olduğuna dikkat çekti. Mazyek, "İsteyen herkes Filistin halkının hakları için protesto gösterisi düzenleyebilir. Ancak bunu yaparken aynı zamanda Yahudilere karşı şiddet çağrısı yapılıyorsa, bu kınanmalıdır ve o zaman protesto hakkı kaybedilmiştir" dedi.

Merkel: Her türlü araçla mücadele edeceğiz

Başbakan Angela Merkel de Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) grup toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada antisemitizm ve her türlü yabancı düşmanlığının karşısında olduklarını söyleyerek hukuk devletinin her türlü aracı kullanılarak bu tür davranışlarla mücadele edileceğini vurgulamıştı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararına tepki göstermek için hafta sonu Berlin'de düzenlenen protesto gösterilerinde İsrail bayrağı yakılmıştı. Olayın ardından en az 10 kişi gözaltına alınırken, bayrak yakılmasına ilişkin toplam 12 şikayette bulunulmuştu.

Alman Ceza Kanunu'nda, ulusal bayraklara ve devletlerin amblemlerine zarar vermek suç kabul ediliyor. Ceza Kanunu'nun 104'üncü paragrafına göre, yabancı devlet ya da amblemine zarar vermeye para ya da hapis cezası öngörülüyor. Fakat cezai yaptırım ancak bir büyükelçilik binasında asılı bayrağa zarar verilmesi durumunda uygulanıyor. Berlin'de yakılan bayrak ise protestocular tarafından getirilmiş ve bez üzerine elle çizilmişti.

DW