Cargill'in Türkiye'de bulunmasının hiçbir gerekçesi yok
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Cargill'in Türkiye'de bulunmasının şeker pancarı üreticilerine ve çiftçilere zarar verdiğini belirterek, nişasta bazlı şurubun sağlık açısından da riskli olduğunu söyledi.
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Meclis araştırması kapsamında Cargill'in Türkiye'deki faaliyetlerini değerlendirdi. Gürer, Türkiye'nin şeker pancarı üretiminde kendi kendine yeten bir ülke olduğunu belirterek, Cargill'in Türkiye'de bulunmasının hiçbir gerekçesinin olmadığını söyledi.
Gürer, "Türkiye'de şeker pancarı üretiminde kendi kendine yetiyoruz. 3 milyonun üzerinde üretim kapasitemiz mevcut. Öyle olunca şeker pancarı stratejik ürünken neden Cargill Türkiye'ye sokuldu? Cargill, mısır şurubu üreten -yani nişasta bazlı şurup diye bilinen- üretimi sağlayan bir tesis. Türkiye'nin şeker açığı mı var? Yok. Ürettiğimiz şeker bize yetiyor. TÜİK verilerine göre, bu yıl 22 buçuk milyon ton şeker pancarı yetiştiriyoruz. Bunu işlediğimizde Türkiye'nin şeker açığı görülmüyor. Nedense 1 milyon tonda nişasta bazlı şurup için Türkiye'de tesis kuruluma izin verdik; işi buradan sorgulamak gerekir" dedi.
Gürer, nişasta bazlı şurubun sağlık açısından da riskli olduğunu belirterek, "Dünyada farklı bilim insanlarının yapmış olduğu değerlendirmelerde sağlık açısından riskinden de söz ediliyor. Adalet ve Kalkınma Partisi 2015 yılında alınan bir uygulamayla sentetik tatlandırıcının da kullanımına ne yazık ki izin verdi. İnsan sağlığı açısından kesinlikle zararlı olduğu bilim insanları tarafından açıklanan ve ilaç sanayisi dışında dünyanın çok ülkesinde kullanılmayan sentetik tatlandırıcı da ne acı ki Türkiye'de artık serbest bırakıldı" diye konuştu.
Gürer, Cargill'in birinci sınıf tarım arazisine kurulmasına da tepki göstererek, "Cargill'in birinci sınıf tarım arazisinde o yapısının oluşturulması, onun ruhsatının iptal edilmesi, ruhsatı iptal edildiği hâlde faaliyetinin sürdürülmesi işin özünde sorgulanmalı. Hangi güçler Türkiye'de nişasta bazlı şekerin üretimine yol açtı?" ifadelerini kullandı.
Gürer, şeker pancarı çiftçilerinin sorunlarına da dikkat çekti. Gürer, "140 bin, 2012 yılındaki şeker pancarı çiftçimizdi, şu anda 90 bine düştü. Bu yıl şeker pancarına yüzde 27'lik bir artış verildi, seçim döneminde yüzde 245 verilmişti. Bu durumda çiftçi ilacı, tohumu, gübresi, mazotu giderleriyle şeker pancarından bu yıl para kazanmadı. Ayrıca uygulanan kota nedeniyle sorunlar yaşıyor. O da yetmedi, özel fabrika 'Şeker pancarını ben istediğim zaman sökeceksin' diyor. Daha önceki uygulamada devlet şeker pancarını kıvamına erdiği zaman yani şekeri kendi ürün olarak olması gereken noktaya eriştiğinde alır, bir yerde depolar, fabrikasında işlerdi. Özel sektör 'Yok, ben dediğim zaman sökeceksin' diyor ve ne yazık ki şeker pancarı çiftçisi bu yönden de mağdur" dedi.
Gürer, şeker pancarı çiftçilerinin mağduriyetinin giderilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirterek, "Ortada sıkıntı var, alım süreçlerinde sorun var, ürününü teslim etmekte yaşadığı sorundan dolayı oluşmuş mağduriyet var yani şeker pancarı çiftçisine 'Sen bu işi bırak, nişasta bazlı şurubun yolunu açalım' diyorlar, bunu da hiçbir vicdan kabul etmez" diye konuştu.