NECDET PEKMEZCİ

NECDET PEKMEZCİ

Cellat görünmez olmalı

15 Temmuz, kendi halinde insanları sokaklara döktü.

İşyerinde Fetöcülerin gururunu kırdığı sekreter de, dolandırılan ev hanımı da çıktı tankların önüne. Her saniye iki yüzlü davranmanın zahmetini çekenler de vardı sokaklarda.

Zaferin kudretinin tepesine ineceğini bilenler de...

Öyleyse darbeci ne vakit kaybetti!

Asıl soru bu!

Yanıt da açık;

Darbeci kadim kuralı bozdu: "Görünür oldu" ve kaybetti.

Peki darbeci veya cellat ne zaman görünür oldu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin CNN Türk'ün Ankara Temsilcisi Hande Fırat'a konuştuğu vakit anlaşıldı celladın kimliği…

Ancak celladın kimliğine ilişkin ipuçları da vardı!

Milli Mücadele'nin şehri Sivas'ta da görenler vardı demokrasinin celladını. Onlardan biri de Sivas'ta yayın yapan 4 Eylül TV'nin Haber Müdürü Adem Akgül'dü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ulusa seslenmesine saatler vardı daha. Adem Akgül, kimseye danışmadı, sormadı; işten de kelleden de olmak vardı. Ama o dinlemedi şöyle seslendi millete:

"Sevgili izleyicilerimiz programımıza kaldığı yerden devam edeceğiz ama şuan ülkemizde çok önemli gelişmeler oluyor. Ben 4 Eylül TV ailesi olarak millet iradesinin ve demokrasinin var olduğu şehirden Sivas'tan bu eylemi gerçekleştiren kesime sesleniyorum. Millet iradesini demokrasiyi sekteye uğratacak her türlü eylemi protesto ediyorum kınıyorum. Böyle bir şey olamaz demokrasilerde sistem bellidir. insanlar sandıkla gelir sandıkla gider. Böyle bir şey yok. Bunu reddediyorum. Demokrasi korunacak muhafaza edilecek. Millet iradesine sahip çıkılacak. Böyle darbe girişimleri bilmem neleri bu ülke bir daha görmeyecek görmemeli, bunada fırsat verilmemeli.

Bu ülke geçmişte bu tür darbe girişimlerinin bedelini ödemiştir bir daha bu millet bu tür bedeller ödemeyecektir. Önce bunları söyleyerek programımıza devam etmek istiyorum. Sakın ha sakın demokrasiyi ve millet iradesi sekteye uğratacak eylemde bulunmayın. Evet çok üzücü bir olay üzülmemek kızmamak mümkün değil. Bu ülke çok ağır bedeller ödedi, askeri darbelerle çok zamanlar kaybetti. Bir iktidarı beğenmeye bilirsiniz, eleştirebilirsiniz; ama bunun yolu ve yöntemi sandıktır. Milli iradeye ve demokrasiye sekte vuracak kanunsuz emir komuta zincirine karşı gelecek bir eyleminde bizler de millet olarak karşısında olmalıyız. Biz 4 Eylül TV olarak 4 Eylül 1919 Sivas Kongresi'nin olduğu o günkü ruhla yayın yapıyoruz. Ülkenin birliğine beraberliğine demokrasisine ve milli iradesine sahip çıkıyoruz. Yeri geldi bu ekranlarda iktidarıda muhalefetide en şiddetli şekilde millet adına eleştirdik ama bir darbe girişimine yapılan bu tür hain eylemlerede katılmamız da mümkün değil bir yayıncı olarak."

Adem Akgül'ün 15 Temmuz gecesi akşamın erken saatlerinde, 4 Eylül TV canlı yayınında bu ifadeleri kullandığını yeniden izlerken, geçtiğimiz günlerde Başbakan'ın elinden kimi medya "kahramanlarına" ödül verilişi gözümün önüne gelince, 15 Temmuz'un asıl kahramanlarının hiç de bildiklerimiz olmadığını bir kez daha anladım.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar