Cumhurbaşkanı başdanışmanı Yalçın Topçu, 30 Ağustos Zafer Bayramı'na ilişkin AvazTürk'e özel açıklamalar yaptı. Topçu, "Ağustos ayı bizim zaferler ayımızdır. Malazgirt,Çaldıran, Mercidabık,Kıbrıs ve Belgrad ile Avrupa kapısını açan Mohaç zaferleri,Büyük Taarruz ile gerçekleşen 30 Ağustos zaferi,Kıbrıs Barış Harekatı- Fırat Kalkanı Harekatı hep bu ay içinde tarihin şanlı sayfalarında yer almıştır." dedi. 

Yalçın Topçu konuşmasında, "Devlet ve millet el ele 100 yıl önce olduğu gibi bugün de Irak-Suriye-Aldeniz ve Libya'da yedi düvelin piyonları PKK-YPG, FETÖ, DEAŞ, YUNAN, ERMENİ, Hafter, Sisi ve dolara karşı zorlu bir mücadele veriyoruz" ifadelerini kullandı. 

30 Ağustos Zafer Bayramı'na iliş kin açıklamasında Topçu şunları kaydetti: 

"100 yıl öncede batıda Yunan’ı,doğuda Ermeni’yi,Hicaz’da ve Yemen’de ise bu gün adı BAE olanların dedelerini  üzerimize salmışlardı.

Türkiye; Suriye’nin kuzeyi ile Irak’ın kuzeyini birleştirerek AB destekli Rus’un göz yumarak olur verdiği Nato’da müttefik, Kore’de ‘Asker arkadaşı’  olduğumuz ABD derin devleti tarafından kurulmak istenen PKK-YPG bölücü terör örgütü devletine karşı vermiş olduğu mücadelede de., Libya’da darbecilerin BM’ce de meşru kabul ettiği hükümete karşı yaptığı saldırılara karşı meşru Libya hükümetinin yanında yer almakta da uluslarası hukukun meşruiyeti içindedir. 

Türkiye’nin hukuk içinde kalarak yaptığı meşru mücadelesi,bölgenin ve dünyanın barışı,adaleti, refahı ve güvenliği içindir. 

Türkiye;Mavi ve kara sınırlarımızdaki kumpaslara,meşru haklarımızın gaspına  yönelik her türlü girişime  ‘ya ölürüz,ya oluruz’ diye bakmaktadır.

Çünkü Türk devleti ve milleti,dün dedelerinin ‘ya istiklal,ya ölüm’ diyerek Emperyalistlerin yüzlerine yırtıp attığı ‘Sevr’in’ yine aynı güçler tarafından bu günlerde tekrar diriltilme hayali içinde olduklarının kesin olarak farkındadır.

Dedelerimizin 10 Ağustos 1920’de Sevr’i imzalayan içimizdeki hanileri,19 Ağustos 1920’de Büyük Millet Meclisinde vatan haini ilan ettikleri gibi, cephelerde ise eştikleri çukurlara gömdükleri gibi onların torunları olan bizlerde bu gün aynısını yapıyor,içeride ve dışarıda bu düşman ittifakına karşı mecliste, sahada ve masada anladıkları dilden cevap veriyoruz.

“Ölümüne ölümüne”- “Ya oluruz ya ölürüz”- “Gereği neyse yaparız, bedelini de öderiz” diyerek bütün şer ittifakın hepisine birden hodri meydan diyen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin  milli irade eliyle doğrudan sandıkta seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu duruşu hem devletin hem milletimizin mutlak kararlılığının kesin ve net ifadesidir.

Büyük ve Güçlü Türkiye yürüyüşü kararlılıkla devam edecek,dünya ve bütün insanlık nizam ve merhamet medeniyetinin varisi ve dünyanın merkezi olan kendisinden çok büyük bir ülke ve millet olan Türkiye ile hak ettiği barışa,güvenliğe, adalete ve refaha tekrar kavuşacaktır.

Şanlı zaferleri ile Ağustos ayını zaferlerimizin ayı yapıp Anadolu’nun, Avrupa’nın,Akdeniz’in Afrika’nın,Ortadoğu’nun,Hicaz’ın ve Yemen’in kapılarını nizam ve merhamet medeniyetinin temsilcisi Büyük Türk milletine açan şanlı ecdadımızı,verdiği büyük taaruz emriyle 30 Ağustos’da Anadolu topraklarını dünya durdukça Türk milleti için vatan yapan cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman şehid ve gazilerimizi rahmetle,minnetle ve şükranla anıyorum.

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu,Büyük Türk Milletinin Zaferleri Daim Olsun."