Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İlim yayma Cemiyeti'ne vefa mesajı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti'nin kuruluş amacına ve misyonuna dair önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti'nin yalnızca bir sivil toplum kuruluşu olmanın ötesinde, kökleri derinlerde olan bir gönül hareketi olduğunu vurguladı.
Cemiyetin, sadece kendi toplumuna değil, tüm insanlığa faydalı bireyler yetiştirme vizyonunun her türlü övgünün üzerinde olduğunu ifade etti.
İlim Yayma Cemiyeti'nin tarihine değinen Erdoğan, kuruluş sürecinin kolay olmadığını, dönemin zorlu şartları içerisinde büyük bir azim ve inançla bu yapının temellerinin atıldığını hatırlattı.
1951 yılında İstanbul’da, aralarında devrin münevverlerinin de bulunduğu bir grup idealist insanın, Türkiye'nin ilim ve irfan geleneğini yaşatmak amacıyla yola çıktığını belirtti.
O yıllarda yaşanan kültürel ve sosyal buhranlara karşı bir direniş noktası olarak ortaya çıkan cemiyet, kısa sürede Anadolu'nun dört bir yanında karşılık bulmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında özellikle cemiyetin gençler üzerinde bıraktığı derin etkiye dikkat çekti.
İlim Yayma Cemiyeti'nin yalnızca akademik başarılar hedeflemediğini, aynı zamanda ahlaki değerleri önceleyen bir eğitim anlayışını benimsediğini söyledi.
"İlim Yayma Cemiyeti, aklı ile kalbini birlikte büyüten bir gençlik hayal etmiştir. Bizim de hedefimiz, sadece bilgili değil, aynı zamanda irfan sahibi nesiller yetiştirmektir," diyen Erdoğan, bu vizyonun Türkiye'nin geleceği için ne denli kritik olduğunu vurguladı.
Cemiyetin gönül hareketi olarak tanımlanmasının temelinde, insanı merkeze alan bir yaklaşımın bulunduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu cemiyet, çıkar hesaplarıyla değil, Allah rızası için çalışan insanların emeğiyle büyümüştür.
Fedakârlık, samimiyet ve ihlas, İlim Yayma Cemiyeti’nin en belirgin vasıfları arasında yer almaktadır. İşte bu yüzden bu hareket, yalnızca bir teşkilatlanmadan ibaret değildir; bir sevda hareketidir, bir dava yürüyüşüdür."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü dünyada özellikle genç nesillerin çeşitli tehditlerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.
Dijital bağımlılık, kimlik bunalımı, kültürel yozlaşma gibi sorunlara karşı, gençlerin sağlam bir ilmi ve ahlaki temele sahip olmasının önemine işaret etti.
Erdoğan, "Bizler, ilim ve hikmetle yoğrulmuş bir nesil inşa edemezsek, başkaları boş bırakılan bu alanları kendi ideolojileriyle dolduracaktır," uyarısında bulundu.
İlim Yayma Cemiyeti'nin faaliyetlerinden de övgüyle bahseden Erdoğan, cemiyetin açtığı öğrenci yurtları, düzenlediği eğitim seminerleri, kültürel etkinlikler ve çeşitli sosyal projelerle geniş kitlelere ulaştığını söyledi.
Bu tür faaliyetlerin sadece bilgi kazandırmadığını, aynı zamanda bir ruh ve şahsiyet inşa ettiğini vurguladı.
Erdoğan, sözlerinin devamında İlim Yayma Cemiyeti’nin misyonunun sadece Türkiye sınırlarıyla sınırlı kalmadığını da hatırlattı.
Cemiyetin Balkanlar'dan Afrika’ya, Orta Asya’dan Orta Doğu’ya kadar pek çok coğrafyada faaliyet yürüttüğünü, böylece evrensel bir değerler hareketi haline geldiğini söyledi.
"İlim Yayma, bugün sadece Türkiye’nin değil, ümmetin ortak değerlerini koruyan ve yücelten bir kurumdur," diyerek cemiyetin uluslararası alandaki önemine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde cemiyetin gönüllülerine de özel bir teşekkür sundu.
İlim Yayma Cemiyeti'nde görev almış, taş üstüne taş koymuş herkese şükran borçlu olduklarını belirten Erdoğan, bu fedakâr insanların katkılarıyla bugünlere gelindiğini ifade etti.
Aynı zamanda yeni nesil gönüllülere de seslenerek, bu kutsal emaneti daha da ileri taşıyacaklarına inandığını dile getirdi.
İlim Yayma Cemiyeti'nin temsil ettiği değerlerin, sadece bir dönemin değil, çağlar boyunca insanlığa rehberlik etmiş evrensel ilkeler olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "İlim Yayma Cemiyeti'nin temelinde yatan inanç, azim ve adanmışlık ruhu, geleceğimizin teminatıdır. Bugün burada bulunan her bir kardeşimizi, bu kutlu yürüyüşün yılmaz neferleri olarak görüyor, sizlere güveniyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ifadeleri, İlim Yayma Cemiyeti'nin Türkiye’nin kültürel, ilmi ve manevi kalkınmasında ne denli merkezi bir görev üstlendiğinin bir kez daha altını çizdi.
Eğitimde nicelikten ziyade niteliğin önemine vurgu yapan Erdoğan, geleceği inşa edecek gençlerin ruh, zihin ve beden bütünlüğü içerisinde yetişmesi gerektiğinin altını çizdi.
Görülüyor ki, İlim Yayma Cemiyeti, geçmişten bugüne sürdürdüğü kutlu misyonuyla sadece bir kurum değil, bir mefkûre ve bir gönül davasıdır.
Bu dava, insanı merkeze alan, ilmi ve irfanı birleştiren bir yaklaşımı temsil etmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da belirttiği gibi, cemiyetin misyonu bugün her zamankinden daha fazla önem arz etmektedir.
Eğitimde, kültürde, sosyal sorumluluk projelerinde ve manevi kalkınmada İlim Yayma'nın açtığı yolda yürümek, sadece bir tercih değil, aynı zamanda bir sorumluluk haline gelmiştir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir'de düzenlenen İlim Yayma Cemiyeti 65. Olağan Genel Kurulu’na bir video mesaj ile katılarak önemli açıklamalarda bulundu.
Mesajında İlim Yayma Cemiyeti'nin, yaklaşık üç çeyrek asrı aşan geçmişiyle, Türk milletinin iftihar vesilelerinden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu mübarek yapının bir ferdi olmaktan her zaman onur duydum.
Gençlik yıllarımdan itibaren bu güzide çatının altında yer aldım. Burada, ülkesine ve milletine yürekten bağlı, hizmet aşkıyla dolup taşan birçok kıymetli insanla tanıştım," ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti
"Sevgili Peygamberimizin ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır’ buyruğunu kendisine rehber edinmiş birçok vakıf insanı ile burada yol arkadaşlığı yaptık. O kadar çok kıymetli isim var ki, burada tek tek anmaya kalksak zaman yetmez. Ancak aralarından özellikle Emin Saraç Hoca Efendi ve Raşit Küçük Hoca Efendi gibi değerli büyüklerimizin isimlerini anmak isterim. Ne yazık ki bu mübarek insanlar dünyadaki ömürlerini tamamlayarak ebedi aleme göçtüler. Rabbim hepsine rahmetiyle muamele etsin, mekanlarını cennet, makamlarını âli eylesin. Bu değerli şahsiyetler, adlarını milletimizin gönlüne altın harflerle yazdırmışlardır."
İlim Yayma Cemiyeti, bizim de hikayemizin bir parçasıdır
İlim Yayma Cemiyeti'nde beraber yol yürüdüğü arkadaşlarıyla daha sonrasında siyasi arenada da beraber çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, "Bu çatının altında edindiğimiz değerler, karakterler ve prensipler hem özel hayatımızda hem de siyasi mücadelemizde bizlere yol gösterici oldu. İlim Yayma'nın şahsımıza yüklediği sorumluluğu her zaman layıkıyla taşımanın gayreti içinde olduk. Evet, ilim yayma hikayesi Türkiye'nin hikayesidir. Bu hikaye bizim de kişisel hikayemizin ayrılmaz bir parçasıdır. Cemiyetin kuruluş sürecinde yaşanan zorlukları bizler de yaşadık. Bize yönelik haksız suçlamalarla, iftiralarla karşılaştık. Haksızlıklara uğradık. Hatta hayatımıza kasteden hain saldırıların hedefi olduk. Ancak hiçbir zaman inandığımız değerlerden, hedeflerimizden sapmadık. 'İman varsa imkân da vardır' inancıyla mücadeleyi sürdürdük. Bu mücadele azmimizin temelinde, İlim Yayma’da edindiğimiz ahlaki ve manevi eğitim büyük rol oynadı," ifadelerine yer verdi.
İlim Yayma Cemiyeti’nin sadece bir sivil toplum kuruluşu olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yapının aynı zamanda bir gönül hareketi olduğunu da vurguladı. Cemiyetin eğitim ve sivil toplum alanında getirdiği yeniliklere de değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
"İlim Yayma Cemiyeti’nin özellikle millete, ümmete ve insanlığa faydalı bireyler yetiştirme misyonu her türlü takdirin üstündedir. Bugün, cemiyetin katkılarıyla açılmış 100'ün üzerinde İmam Hatip Lisesi bulunmaktadır. Ülkemizin dört bir yanına yayılan öğrenci yurtları ve eğitim merkezlerinden on binlerce genç yetişti. Bu öğrenciler ilim ve irfanla donanmış olarak mezun oldular ve sonrasında bürokrasi, siyaset, iş dünyası ve akademi gibi birçok alanda önemli hizmetler verdiler. Aldıklarını yine milletin hizmetine sunma şuuruyla çalıştılar. Allah’a şükürler olsun ki ilim yayma ateşi bugün de sönmeden yanmaya devam ediyor."
TEKNOFEST Gençliği, maşallah, gümbür gümbür geliyor
Özellikle dezavantajlı durumdaki öğrencilerin elinden tutan vakıf ve cemiyetlerin Türkiye'nin geleceğini ilmek ilmek dokuduğunu söyleyen Erdoğan, dünyada yaşanan kaos ve savrulmaları gördükçe bu çalışmaların ne kadar kıymetli ve stratejik olduğunun daha iyi anlaşıldığını belirtti.
Bu vesileyle sıkça dile getirdiği bir hikmete de atıfta bulunan Erdoğan, "Ehl-i irfan şöyle demiştir: Bir yıl sonrasını düşünüyorsanız tohum ekin. On yıl sonrasını düşünüyorsanız fidan dikin. Yüz yıl sonrasını düşünüyorsanız insan yetiştirin. Bizim de gayemiz işte budur: İnsana yatırım yapmak. İnsan yetiştirmek," ifadelerini kullandı.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti
"Bizim mücadelemiz hep bu anlayış üzerine kurulu oldu. Bizden devralınan sancağı çok daha yükseklere taşıyacak inançlı, azimli ve bilinçli nesiller yetiştirmek hedefimizdir. Rabbimize sonsuz hamdolsun ki, bu konuda umutluyuz. TEKNOFEST gençliği, maşallah, gümbür gümbür geliyor. Tüm saldırılara, kara propagandalara rağmen yeni nesiller daha bilinçli, daha dirençli ve daha mücadeleci yetişiyor. Gençlerle her buluştuğumda, bu gelişmeyi çok daha net şekilde gözlemliyorum."
Verilen mücadelenin ve çekilen çilelerin boşa gitmediğini ifade eden Erdoğan, "Allah'ın izniyle daha güzel günler göreceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasında emek veren İlim Yayma Cemiyeti'ne şükranlarımı sunuyorum," dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cemiyetin kuruluşunda emeği geçen hayırseverleri rahmet ve minnetle andığını belirterek, bugüne kadar cemiyet için emek veren herkese teşekkür etti. Sözlerini, "İlim Yayma Cemiyeti’nin yarınlarımızı aydınlatan tüm çalışmalarında her daim yanlarında olacağız. Bu güzide yapıya destek vermeye bütün imkânlarımızla devam edeceğiz," diyerek tamamladı.