İNANÇ YILAN
Dedikodu Kazanı
Eşin dostun, Gökçek istifa edecek mi, edecekse ne zaman edecek vesaire soruları sürekli kulağımda. Benden duymuş olmayın ama etmeyecek! 3 ay süresi var, falan projeyi bitirince sağlık sorunlarını öne sürecek gibi avuntuları siyasi ikbal içerisinde ki rakipleri uyduruyor. Gökçek değil Ankara’yı bu ülkenin enkazını satana kadar o koltuğu bırakmaz. 4* parti değiştirmiş aralıksız 23 yıldır büyükşehir belediye başkanlığı yapmış birinin beşinci partiye geçmesi/kurması an meselesidir. Zaten uzun zamandır Ak Parti ile arasında problemler olduğu bir gerçek.
2,5 saatlik görüşme de Erdoğan onu ikna edemediyse o, Erdoğan’ı ikna etmiştir. Bu konuyu kapatalım. Enerjimizi harcamağa değmez. Bence ömür boyu başkanlık verelim yoksa Ankara’yı birbirine katar sonra birde o mevzuyla uğraşmayalım. Zaten Ankara’da köprülü kavşak, imar, emsal ve AVM yapacak yer bittiğinde kendiliğinden bırakacaktır.
Bugün koltuğu kaybettiğinde hakkında yolsuzluktan Fetö ve daha nice yasadışı kişi ile ilişkisine dair davalar açılacak birisinden bahsediyoruz. Gerçekçi olun biraz.
* Refah partisinin devamı olan partileri saymadan bu rakama ulaşıyoruz.
ALLAH’A EMANET SINAVI
Dün gün boyu haberlerde yeni sınav sistemi açıklandığı halde ayrıntılarıyla ilgilenmedim ama bir dostum akşam bana bir mesaj attı bu sayede haberdar oldum içeriğinden ve araştırdım. Araştırınca da yazmak zorunda kaldım.
İki aşamalı sınavın ilkinden 150 puan ve üzeri alan öğrenci diğerine girebilecekmiş. Lakin öğrenci ikinci sınava girdiğinde kaç puan aldığını da bilmeyecekmiş. Yani çocuk es keza 150’nin altında kaldıysa ikinci sınavı geçersiz sayılacakmış.
Yemin ederim artık dalga geçmeğe başladılar. Umarım yeterince eğlendirebiliyoruzdur. Kendi adıma elimden geleni yapmağa çalışıyorum!
Gerçi Alparslan Güreş’in dediği gibi Eğitim Sistemimizin iki eksiği var.
- Eğitim
- Sistem
- Eğer bu iki eksik giderilirse Eğitim Sistemimizin ayağa kalkacağı hatta şahlanacağı kesindir.
DARBE HİSTERİSİ
Yine başladılar orduya karşı taarruza geçmeğe. Özellikle yabancı basını referans göstererek (ki elebaşları Odatv, onların kılavuzu da bizim ROK’a benzeyen Michael Rubin) öncelikle siyasi iktidarı sonra onlara görece sahip çıkan muhafazakâr tabanı irite etme derdindeler.
Sırf bir kaç kişi fazla izlesin diye “falan sanatçı frikik verdi” haberi geçen magazincilere döndüler. Ne vatan sevdası var ne milletin bekası gibi bir endişeleri. Daha önce de Üniforma Histerisi başlıklı yazımda dile getirdim. Ordu da bir takım NATO – ABD güdümlü subayları (Onlarda bir avuç kadar ve kışlalara hâkim değiller) saymazsanız kimsenin böyle bir hedefi yok.
Balyoz ve Ergenekon kumpaslarından sonra belki de en tehlikeli operasyonu bu seferde güya medyanın seküler kesimi üzerinden kurgulayarak TSK’ya karşı uyguluyorlar. İlla bir sapkının gazetesinde ya da örgütünün içinde yer almak gerekmez ihanetin tarafı olmak için. Erdoğan’ı TSK’ya karşı sürekli şüpheci halde tutabilmek Fetö’nün en büyük gayretiydi. Ayrıca içinize sindireceksiniz seçilmiş Cumhurbaşkanı kimliğine saygı duymayı.
Bu iddia sahipleri ya artist olmak için evden kaçan genç kız psikolojisindeler yani “Ünlü olayımda nasıl olursa olsun” ya da artist olmak için evden kaçan genç kızı bekleyen yetenek avcısı durumundalar.
TSK İDLİB’E GİRDİ
Bütün Suriye hatta Ortadoğu bize girdikten sonra çok affedersiniz de TSK İdlib’e girse ne fark eder, büyükşehir zabıta amirliği girse ne fark eder(?)
50 yıldır ABD desteğiyle Rusya’ya kafa tutanlar şimdi de Rusya’nın desteğiyle ABD’ne kafa tutuyor. Darbe gecesi kendi askerlerince rehin alınan Genelkurmay başkanı ile her operasyonda hem de ülke içinde enselenen MİT müsteşarının bu operasyonun da çok başarılı (!) olacağından şüphemiz yoktur.
Hele ki Milli Savunma Üniversitesinin rektörünün de (Erhan Afyoncu) 2014’e kadar Bugün* gazetesinde köşe yazarlığı yaptığını düşündükçe içimde sebepsiz bir Polynna’nın sevinç çığlığı parlıyor. Darbe sanığının abisini de kendisine baş danışman atayan Erdoğan’ın kare ası gerçekten müthiş.
Bu özgeçmişlere sahip adamları başka ülkede başında bulundukları kurumların kapısından sokmazlar da işte bizde durum farklı. Malum biz “Kabile Devleti” değiliz.
* Darbe sonrası Fetö Terör Örgütünün yayın organlarından olması hasebiyle kapatılan günlük gazetedir.