7,7 ve 7,6 büyüklüğünde meydana gelen depremlerden dolayı birçok vatandaşımız hayatınız kaybederken, birçok vatandaşımız da evlerini kaybetmesi nedeni ile sokakta kaldı. Mevcut koşullarda hijyenik koşulların sağlanamaması ve insani temel malzemelerin temin edilememesi birçok salgının ortaya çıkma riskini arttırdı.

Özellikle kolera salgını riskinin artmasına neden olacak çevresel koşulların meydana gelmesi, depremden hayatını kaybedenlerin yaşam koşullarını zorlaştırmaya devam ediyor. Özellikle doğal afet ve savaş dönemlerinde oldukça sık karşılaşılan kolera salgını, deprem bölgelerimizde de riski olmaya devam ediyor.

DEPREM BÖLGELERİNDE İSHAL VAKALARI BAŞLADI

Vibrio cholerae adlı bakterinin yiyecek ve içeceklere bulaşması sonucu yayılan bir hastalık türü olan kolera, şiddetli ishale sebep olan, vücutta su kabına yol açan ve tedavi edilmediği takdirde ölüm riski taşıyan tehlikeli hastalıkların başında yer almaktadır. Ciddi bir sağlık sorunu olan kolera, deprem bölgelerinde etkili olabilme riskine sahiptir. Özellikle temiz içme suyu kaynağına ulaşılamaması ve insanların tuvalet ihtiyaçları için hijyenik koşullara sahip olmaması, bu durumun meydana gelme riskinin artmasına neden oluyor.

KOLERANIN TEDAVİSİ

Kolera hastalığı kendisini sıvı kaybından dolayı şok yaşanması, karın ağrısı ve karın şişkinliği, kusma ve ishal nedeni ile elektrolitlerde kayıp yaşanmasına bağlı olarak kas kramplarının meydana gelmesi, solunum yetersizliği ve morarma, ağızda kuruluk ve koleraya özgü ses kısıklığı, nabız yükselmesi ve aşırı susuzluk gibi semptomlar ile kendini gösterebilmektedir. Kolera rahatsızlığının tedavisine ise, hastalığın tespit edilmesinin ardından hemen başlanmalıdır. Kolera hastalığının tedavisi, sıvı ve elektrolitlerin intravenöz yolu ile hastaya verilmesiyle yapılmaktadır. Serum tedavisine ek olarak koleranın tedavisinde çeşitli antibiyotikler de yer almaktadır.