Diyarbakır'da "Cinsel Taciz" Suçlaması: Sosyal Medyadan Attığı Mesajla Hapis Tehdidi

Diyarbakır'da "Cinsel Taciz" Suçlaması: Sosyal Medyadan Attığı Mesajla Hapis Tehdidi

Diyarbakır'da, bir genç kadına sosyal medyadan gönderdiği mesaj nedeniyle "cinsel taciz" suçlamasıyla yargılanan sanığa 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İddianame detayları ve toplumsal yankıları bu makalede.

Diyarbakır'da yaşanan bir olay, sosyal medyanın karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Tanımadığı bir genç kadına sosyal medya üzerinden attığı mesaj nedeniyle "cinsel taciz" suçlamasıyla karşı karşıya kalan bir kişi, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile yargılanıyor. Bu olay, sadece bir mesajın nasıl ciddi yasal sonuçlara yol açabileceğini değil, aynı zamanda dijital platformlardaki etkileşimlerin sınırlarını da sorgulatıyor.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre, tutuksuz sanık M.Ş.A. (37), sosyal medyada paylaştığı bir fotoğrafa "kalp" ve "alev" emojisi ekleyerek "taş mısın mübarek" şeklinde mesaj gönderdiği genç kadın Z.Y. (30) tarafından şikayet edildi. Olay, 28 Kasım 2023 tarihinde yaşandı. Müşteki Z.Y'nin avukatı Doğan İpek aracılığıyla yapılan şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda iddianame hazırlandı ve 12. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Sanık M.Ş.A., emniyette verdiği ifadede, sosyal medyada gezinirken rastladığı hesabın fotoğraflarını beğendiğini ve bu yüzden mesaj attığını belirtti. Sanık, mesajın amacının kimseyi taciz etmek veya rahatsızlık vermek olmadığını, mesaja yanıt alamayınca bir daha mesaj atmadığını ifade etti. Ancak iddianamede, sanığın bu mesajının "cinsel taciz" suçunu oluşturduğu ve hakkında kamu davası açılmasına karar verildiği belirtildi.

Bu dava, dijital çağda sınırların ve etik kuralların ne kadar muğlaklaştığını gözler önüne seriyor. Sosyal medya platformları üzerinden yapılan etkileşimler, kişisel sınırların ihlal edilmesi ve taciz gibi ciddi suçlamalara yol açabiliyor. "Taş mısın mübarek" mesajı, bu olayın merkezinde yer alsa da, mesele çok daha derin bir toplumsal ve hukuki problematiği içeriyor.

Müştekinin avukatı Doğan İpek, yaptığı açıklamada, bu tür mesajların toplumda birçok kadını rahatsız ettiğini ve kendilerini tacize uğramış hissettirdiğini belirtti. İpek, sanığın en üst sınırdan ceza alması için hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti. Bu dava, sosyal medya üzerinden yapılan etkileşimlerin sınırlarını yeniden düşünmemizi sağlayan önemli bir emsal teşkil ediyor.

Sosyal medya, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş olsa da, bu olay bize online etkileşimlerin de gerçek dünyadaki gibi sonuçları olduğunu hatırlatıyor. İnsanlar, dijital platformlarda da olsa, birbirlerine karşı saygılı ve dikkatli olmalıdır. Bu dava, sosyal medyanın karanlık yüzüne ışık tutarken, aynı zamanda online davranışlarımızın yasal ve etik sınırlarını yeniden değerlendirmemiz için bir fırsat sunuyor.