Döviz Kurları Rekor Kırarken Türkiye Ekonomisi Ne Durumda?
Döviz kurlarındaki yükseliş Türkiye ekonomisini nasıl etkiliyor? Merkez Bankası’nın yeni başkanı Gaye Hanım’ın politikaları işe yarayacak mı? Ekonomist Murat Muratoğlu’nun yazısından çarpıcı tespitler.
Türkiye ekonomisinin en önemli göstergelerinden biri olan döviz kurları, son günlerde rekor seviyelere ulaştı. Dolar, euro ve sterlin karşısında değer kaybeden Türk Lirası, vatandaşın ve yatırımcının endişesini artırıyor.
14 Temmuz 2023 tarihi itibari ile dolar kuru bankalarda 26,8774 TL’den satılırken, Euro 30,1689 TL’den, Sterlin 35,1995 TL’den satılıyor. Gram altın ise bankalarda 1.691 TL’den işlem görüyor.
Bu rakamlar, Türkiye’nin dış borç yükünü ve cari açığını daha da büyütüyor. Ayrıca enflasyonu da tetikleyerek vatandaşın alım gücünü düşürüyor.
Peki, döviz kurlarındaki bu yükselişin sebebi ne? Merkez Bankası’nın yeni başkanı Gaye Hanım’ın politikaları işe yarayacak mı? Türkiye ekonomisi nasıl toparlanabilir?
Bu soruların cevabını aramak için ekonomist https://haberbil.net/ haber sitesinde ki Murat Muratoğlu’nun yazısına göz atalım.
Muratoğlu, yazısında Merkez Bankası’nın yeni başkanının yaptığı açıklamayı eleştiriyor. Gaye Hanım’ın “döviz kurunu baskılamak için döviz satışı yapılmayacak ve öncelik enflasyonda olacak” dediğini hatırlatan Muratoğlu, bunun inandırıcı olmadığını savunuyor.
Muratoğlu’na göre, Merkez Bankası’nın rezervleri zaten ekside olan bir ülkede döviz satışı yapması mümkün değil. Ayrıca dış ticaretten kaynaklanan açığı finanse etmek için de dövize ihtiyaç var.
Muratoğlu, Merkez Bankası’nın Para Kurulu’nu oluşturan beş kişiden dördünün aylar boyunca tam tersini yaptığını da vurguluyor. “Belli ki Nebati’nin epistemolojik kopuşu işe yaramadı” diyen Muratoğlu, “Eksi rezerv ile olmayan parayı sattılar. Özel bir kurumda çalışsalar dolandırıcı diye o anda tutuklanırlardı. Seçimlere kadar günü kurtardılar, memleketi batırdılar. Maşallahları var” ifadelerini kullanıyor.
Muratoğlu, Gaye Hanım’ın koltuğa oturmasının sebebinin yabancılara güven vermeye çalışmak olduğunu da iddia ediyor. Ancak bunun da işe yaramadığını belirtiyor. “Dün kamu bankaları yaklaşık bir milyar dolar sattılar” diyen Muratoğlu, bunun piyasaya müdahale etmekten farklı olmadığını söylüyor.
Muratoğlu, Gaye Hanım’ın o koltuklardan kalkmamak için her şeyi yapabilecek diğer dört emir kuluna sorduğunu da merak ediyor. “Peki, bu rezerv nasıl bu kadar çok eksiye girdi?” diye soran Muratoğlu, “Dolar yükselmesin diye kendine ait olmayan rezerv stokuna girip piyasaya müdahaleye devam ettiklerini, sonra da ülke ekonomisini kilitlediklerini anlatırken yüzleri kızarmış mıdır o dört kişinin?” diye soruyor.
Muratoğlu, Türkiye ekonomisinin kredi derecelendirme kurumlarının tamamı tarafından “yatırım yapmayın” diye uyarıldığını da hatırlatıyor. “Dünyada itibarımız felaket” diyen Muratoğlu, “O para nereden gelecek? Körfez yollarsa bayram edilecek” diyor.
Muratoğlu, faizlerin hızla yükseltilmesi gerektiğini de savunuyor. Ancak bunun da bankaların sermayelerini eriteceğini ve özel sektörün kredi bulmasını zorlaştıracağını da ekliyor.
Muratoğlu, son olarak Türkiye ekonomisinin tüketime ve ithalata dayalı bir büyüme modeline sırtını dayadığını ve bunun da sürdürülebilir olmadığını söylüyor. “Bu denklemin içerisinden nasıl çıkılır? İşi çok zor… Bakalım Gaye Hanım ne kadar dayanır?” diye bitiriyor yazısını.