Türkiye, ekonomik dalgaların sürüklediği bir yoksulluk ve işsizlik krizinin ortasında. İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun (İŞKUR) son verileri, acı gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi: 2 milyon 400 bin 827 kişi işsizlik kuyruğunda bekliyor. Bu sayı, sadece bir rakamdan ibaret değil; umutlarını, hayallerini ve ailelerini geçindirme çabalarını bir kenara bırakmak zorunda kalan milyonlarca insanın hikayesi.

Yeni yılın ilk ayında, İŞKUR'a kayıtlı işsizlerin yarısından fazlasını 15-34 yaş aralığındaki gençler oluşturdu. Bu gençlerin yüzde 33'ü, yani her 100 gençten 33'ü, bir yıldan fazla bir süredir iş aramanın zorluğuyla yüzleşiyor. İş bulma umuduyla her gün İŞKUR kapısında bekleyen gençlerin yanı sıra, emekli olmalarına rağmen maddi zorluklar nedeniyle çalışmak zorunda kalan yaşlı nüfus da dikkat çekiyor. Ocak itibarıyla işsizler arasında 60 yaş üstü birey sayısı 27 bin 541'e ulaştı.

Kadınlar ise işgücü piyasasında çifte dezavantajla karşı karşıya. Kadın işsizlerin yüzde 35'i bir yıldan uzun süredir iş arama mücadelesi veriyor. Uzun süreli işsizlerin yarısından fazlasını oluşturan kadınlar, iş bulma süreçlerinde erkeklere göre daha fazla zorluk yaşıyor. Bu durum, kadınların iş bulma süreçlerindeki eşitsizliği ve dezavantajları bir kez daha gözler önüne seriyor.

İşsizlik ödeneği, birçok işsiz birey için hayati önem taşıyor. Ancak, işsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının zorlaştırılması ve işsizlik sigortası kaynaklarının amacı dışında kullanılması sebebiyle, işsizlerin büyük bir kısmı bu destekten mahrum kalıyor. 2023 yılının Ocak-Kasım döneminde işsizlik ödeneğine başvuran 1 milyon 614 bin kişiden yalnızca yüzde 45,5'i ödeneğe erişebildi. Özellikle 60 yaş ve üzeri bireyler için bu durum daha da vahim, başvuranların sadece yarısı destek alabiliyor.

Bu veriler, Türkiye'de işsizlik sorununun sadece rakamlarla ifade edilemeyecek kadar derin ve karmaşık olduğunu gösteriyor. Gençlerin iş bulma umudunu kaybetmemesi, kadınların işgücü piyasasında eşit şartlara sahip olması ve herkesin insanca yaşayabileceği bir gelire erişebilmesi için acil ve kapsamlı çözümler gerekiyor. İşsizlikle mücadele, sadece bireylerin değil, toplumun tamamının geleceğini etkileyen bir konu olarak ele alınmalı.