NECDET PEKMEZCİ
Elif Şafak da yüzde 6.6’ya girmeyi becermiş!
İtiraf ediyorum, Elif Şafak’ın hiçbir romanını okumadım. İçimden gelmedi okumak. İyi bir roman okuru olmama rağmen, elim gitmedi Elif Şafak’ın yazdıklarına…
Elif Şafak’ı okumamam onun için de kayıp değil benim için de… Ancak sanırım Elif Şafak’ı okumamam da ve toptan anlamamama rağmen Hakan Şükür’den hazzetmemem de son 30 -35 yılda sanat, spor, TV ve dahi de bilmem ne de öne geçenlerin hep Fetullah Gülen’in sivrilttiği kazıklar olduğunu düşünmem etkili oldu sanırım.
Anlayacağınız sivriltilen her kazığın ustası Fetullah Gülen’di…
Neyse, geçelim..
Elif Şafak yazdıkları ile değil cinsel tercihi ile bugünlerde fena halde gündemde….
Bu kadar yıl yemeyip içmeyip, beklemiş ve nihayet itiraf etmiş biseksüel olduğunu.
Üstelik ecnebi bir gazeteye itirafta bulunmuş…
Sanki elini tutan varmış Elif Şafak’ın…
O kadınları istemiş de silah zoruyla erkeklere razı edilmiş sanırsınız…
Paşa unvanı var bu ülkede Zeki Müren’in…
Ablalığı kimseye kaptırmadı Bülent Ersoy…
Üstelik 12 Eylül 1980’nin netameli yıllarında devrin Başbakanı Bülent Ulusu’nun da bulunduğu bir konserinde Bülent Ersoy’un, “Bütün Bülentleri sahneye davet ediyorum” demişliği bile var…
Onlar kadar olamayan Elif Şafak’ın kahrına bakın…
Merhum Attila İlhan, “Zürafa” adını yakıştırıyordu böylelerine…
Ne ala; yeni bir algı operasyonunun “Zürafa”lığına soyunuyor Elif Şafak!
Türkiye malum, demokrasi rafta, muhalifler cezaevinde, ha bir de en önemlisi cinsel tercihini rahatlıkla yaşayamıyor Elif Şafak!
Al öyleyse yanıtını Atilla İlhan’dan…
30 Ağustos 1983’te kaleme aldığı yazının başlığı “Flört” Attila İlhan’ın…
O dönem Dr. unvanı olan Ayşe Ekşi’nin bir araştırmasına atıfta bulunuyor…
Yapılan araştırmaya göre; karşı cinsle arkadaşlığı benimsemeyenlerin yüzde 22.1’inde; eşcinsellikle ilgili sorunlar çıkmış. Kendi cinsine ilgi duyanların oranı, kızlarda yüzde 6.6, erkeklerde yüzde 23.3’müş!
Haliyle o yıl bu yıl, oranlarda sanırım geriye değil ileriye doğru ir gidiş var…
Ama Attila İlhan şu soruyu soruyor:
“Üretimde, tüketimde, eğitimde, her dakika burun buruna olan ikin cinsi, görünmez haremler ve selamlıklarda, birbirinden ayırmaya çalışmak eşcinsellik sirayetlerini artırmaz mı?
Ve yanıtlıyor da Atilla İlhan:
“Haremi ve ‘Selamlık’ı ülkeden kaldırmak yetmiyor, kafalardan da çıkarılmalı!”