Erdoğan: Hepsi yalan söylüyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet'in yaz etkinliği kapanış programında önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Diyanet İşleri Başkanlığımız ile Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen yaz kampının kapanış toplantısında sizlerle birlikte olmak bana ayrı bir güç katmıştır. Vesile olan kardeşlerimize çok teşekkür ediyorum. Siz sevgili evlatlarımızın geleceğe yönelik Türkiyemizin birer köşe taşı olduğuna, olacağına inanıyorum. İnşallah sizler özellikle Güneydoğu'da, Doğu'da döndürülmek istenen o kirli çarkları şu anda tersine çeviriyorsunuz, tersine çevireceksiniz buna inanıyorum. Bu yaz kamplarının bundan sonra inşallah çok daha farklı bir şekilde düzenlenmesini, güçlü bir şekilde düzenlenmesini de arzu ettiğimi ifade etmek istiyorum.
MEMLEKETİNDEN ÇIKAMAYAN YAVRULARIMIZ BU KAMPA KATILACAK
İnşallah memleketlerinden çıkamayan yavrularımızın medeniyetimizin köşe taşlarıyla tanışmasının çok önemli olduğuna inanıyorum. Bunları süratle halledip, bütün yavrularımızı gerek orta, gerek lise kısmındaki öğrencilerimizi buralara sevketmek suretiyle yaz boyu çalışmalarının çok faydalı olacağına inanıyorum. Katılan tüm çocuklarımıza, anne ve babalarına bu vesile ile şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca çocuklarımızın eğitimi için fedakârca çalışan görevlilerimize, Kur'an kursu görevlilerimize şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Çocuklarımız ve gençlerimiz bizler için gözümüzün nurudur.
BİRÇOĞU MERMİ ÇEKİRDEKLERİNİ VÜCUDUNDA ŞEREFLE TAŞIYOR
Çanakkale'de bütün dünya birleşti, Anadolu'ya sahip çıkmak istediler ama geri döndüler. 15 Temmuz'da ecdadınız mirasını tüm dünyaya gösterecek duruş işte sizin duruşunuzdur. F-16'lar bu milletin üzerinden uçtu. Ama 15 Temmuz gecesi benim milletim kaçmadı. Tam aksine üzerine üzerine gitti. 250 şehit verdik. Hepsi şehadete yürüdü. Ama bir şeye inanıyorlardı: Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz... İşte buna inanmak çok önemli. İşte o ölmeyeceğine inanmıştı. Öyle yürüdükleri için de Rabbim onları peygamberlere en yakın makamına, şehadet makamında ağırladığına biz inanıyoruz. O gece 2 bin 193 gazi verdik. Birçoğu kolunu kaybetti, birçoğu ayağını kaybetti. Birçoğunun şu anda mermi çekirdekleri vücudunun değişik yerlerinde, ama şerefle onu taşıyorlar.
BU NESLİN GELDİĞİNE İNANIYORUM, BU NESLİ KARŞIMDA GÖRÜYORUM
18 Mart 1915'i yaşamadınız. Ama 15 Temmuz'u yaşadık. Dolayısıyla bu bizim için çok daha anlamlı. Sizler anneler olarak, diğer gençlerimiz babalar olarak evlatlarınız inşallah bu şuurla yetiştireceğinize inanıyorum. Ve siz yeni bir neslin inşasında, ihyasında mimarlar olacaksınız, mühendisler olacaksınız. Bu bakımdan atılacak bu adımlar çok önemli ve bu yaz kampı bu noktada çok çok önemli. Rabbim yâr ve yardımcınız olsun, Rabbim feyzinizi arttırsın. Çeşitli platformlarda kimilerinin yeni nesil konusunda ümitsizliğini dile getirdiğini görüyorum. Ben ise tam tersine yeni nesilden; yani sizlerden ümitliyim. Hele hele Allah'ın rahmetinden ümidimizi kesmeyeceğiz. Tarih, kültür, medeniyetini bilen kendini her alanda en iyi şekilde yetiştiren bir neslin geldiğine inanıyorum, bu nesli karşımda görüyorum. İnşallah sizler ülkemizi ve milletimizi bugün bulunduğu yerden çok daha ilerilere taşıyacaksınız.
GÜNEYDOĞU'DA ŞEHİT OLDUĞUNA İNANDIĞIM KARDEŞLERİMİN KERPİÇ EVLERİNDE KALDIM
Geçtiğimiz 14 yılda eğitim, sağlık, teknoloji, sağlık alanındaki yatırımlar hep sizlere daha iyi yatırım yapmak içindir. Şu manzara emeklerimizin boşa gitmediğini gösteriyor. Bugün burada bulunan gençlerimiz Mardin, Şırnak ve Hakkari'den geldiler. Terör son 35 yıldır vatandaşlarımızın tamamını ama özellikle de bu şehirlerimizin bulunduğu bölgedeki insanlarımızın hayatında çok derin yaralar açtı. Sizler dünyada yokken o bölgeleri çok dolaştık. Siyasette 40 yıllık bir geçmişim var. Gençlik Kolları'nda çalıştığım zaman oraları, Güneydoğu, Doğu'nun illerini dolaşır oralarda çalışmalar yürütürdüm. O çalışmaları yürütürken şu anda şehit olduğuna inandığım birçok kardeşimizin kerpiç evlerinde onlarla beraber kaldım.
BEKİR BEY, MEHMET BEY, MEHDİ BEY KÜRT'TÜR KÜRT!
Şimdi geçmişte o gezdiğim yerlere hendekler açıldı. Ne dediler, "Biz Kürtlerin temsilcisiyiz". Yalan söylediler, onların benim Kürt kardeşlerimle alakaları yoktu. 7 Haziran seçimlerinde biraz başarı gördüler ve hemen ardından sokaklara çağırdılar ve 53 kişinin ölümüne neden oldular. Ölenler kimdi? Hepsi de benim Kürt kardeşlerimdi. Peki öldüren? Onlar da Kürttü. Hani siz Kürtlerin temsilcisiydiniz? Şu anda partimiz içinde üst düzey yönetiminde benim Kürt kardeşlerim var. Az önce size hitap eden Bekir Bey Kürt'tür. Hükümetin sözcüsüdür. Gaziantep Milletvekili köken itibarıyla Batmanlı Mehmet Şimşek Bey Kürttür. Ayşe Türkmenoğlu'nun soyadının Türkmen olduğuna bakmayın, o da Kürttür. Daha önce bakanlık yapmış İstanbul Milletvekili Mehdi Eker Bey de Kürttür. Rabbim bizi birbirimizle iyi tanışalım, anlaşalım diye yarattı. Üstünlük ittika iledir. Kim Allah'a daha yakınsa üstün olan odur. Mesele o, diğeri boş.
'BUNLAR HAYSİYETSİZ'
Bir gün babama sordum: Laz mıyız, Türk müyüz? Babam güldü. Benim dedem iyi yetişmiş bir mollaydı. Babam da dedeme sormuş. Büyük dedem de torunum yarın öleceğiz, o zaman Allah bize kavmimizi değil Men Rabbüke, Ve Ma Dinuke? Yani Rabbin kim? Nebi'n kim? Dinin ne? Bunu soracaklar de geç! Yaradanda ötürü seveceğiz. Yasin'imizi nasıl şehit ettiler? Diyarbakır'da kurban eti dağıtıyordu! Şehit ettiler, üzerinden araçla geçtiler. Bunlarda insana saygı yok! Bunlar haysiyetsiz. Bunlarda merhamet yok. Tam tersine terör örgütü hayallerinizi çalarak en büyük kötülüğü yavrularımıza yaptılar. Bu vesileyle Aybüke ve Necmettin öğretmeni rahmetle anıyorum.
Örgütün amacının, bölgedeki çocuklarımızı hem okuldan hem camiden kopartarak kendi sapkın ideolojilerinin kulu, kölesi, robotu yapmak olduğu açıktır. Niye Çünkü biliyorlar ki camiden, mescitten, o minberlerden, o mihraptan, o vaaz kürsüsünden terör ve terörist çıkmaz. Okullarımızı da camilerimizi de toplum hayatımızın yaşayan birer parçaları haline dönüştürmeden hedeflerimize ulaşamayız. Camilerimizin içinde bir hayat, bir ruh olmalı. Sadece 5 vakit namaz, ondan sonra kapıyı kapa, çekil git. Böyle cami olamaz. Bizim hayatımızda böyle bir cami yok. Ama ne yazık ki camilerimize bu anlayışı yerleştiremedik. Yeni dönem bana göre 5 vakit ibadette ve ibadetin dışında camilerimiz sürekli hareket halinde olmalı.
NE YALANLAR SÖYLÜYORLAR ŞİMDİ
Bunların tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanettir. Ben FETÖ'yü tarif ettim. Bak şimdi içerde ne yalanlar söylüyorlar ne yalanlar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar Alah'ın izniyle. PKK'nın bir kiralık katiller güruhu, FETÖ'nün bir mankurtlar güruhu olduğunu dünyaya kabul ettirmeliyiz.