Erdoğan’dan Sert çıkış: Zorbalığa eyvallah etmedik etmeyeceğiz

Erdoğan’dan Sert çıkış: Zorbalığa eyvallah etmedik etmeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde kamuoyunda gündem olan sosyal medya linç kültürü ve sanatçılara yönelik baskılar konusunda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi'ni hedef alan Erdoğan, özellikle bazı sanatçı, sporcu ve sosyal medya fenomenlerine yönelik yapılan sistematik saldırılara karşı sert bir duruş sergiledi.

“Bir avuç zorbanın taşkınlıklarına bugüne kadar eyvallah etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz” ifadeleriyle kararlılık mesajı verdi.

erdogandan-muhalefete-sert-tepki-fasist-dalgaya-sahit-olduk.jpeg

Sanatçılarımıza ve Gençlerimize Yapılan Linç Girişimleri Asla Kabul Edilemez

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları, özellikle seçim süreçlerinde veya toplumsal tartışmaların yoğunlaştığı dönemlerde gündeme gelen sosyal medya linç kampanyalarına karşı ciddi bir uyarı niteliği taşıyor.

Erdoğan, bazı çevrelerin siyasi düşüncelerine destek vermeyen kişilere yönelik bilinçli bir karalama ve sindirme kampanyası yürüttüğünü dile getirdi.

“Sırf bizden yana olmadıkları için değil, muhalif çizgiye destek vermedikleri için de hedef tahtasına oturtuluyorlar” diyen Erdoğan, bu durumun ifade özgürlüğünü ve demokratik değerleri tehdit ettiğine dikkat çekti.

Özellikle genç neslin, sanat ve spor camiasından tanınmış simaların fikirlerini özgürce ifade edememesi durumunun korkutucu boyutlara ulaştığını belirten Erdoğan, “Bu gidişata dur demek hepimizin görevidir” sözleriyle toplumun tüm kesimlerine çağrıda bulundu.

erdogandan-muhalefete-sert-tepki-fasist-dalgaya-sahit-olduk-001.jpeg

Fenomenler, Sporcular ve Sanatçılar: Susturulmak mı İsteniyor?

Erdoğan’ın açıklamalarında en çok dikkat çeken noktalardan biri, sanatçıların, sporcuların ve sosyal medya fenomenlerinin yaşadığı baskıların altının çizilmesiydi.

Son yıllarda sosyal medyada çok sayıda tanınmış ismin sadece görüş belirttiği için hedef haline gelmesi, kamuoyunda da tartışma yaratmıştı.

Erdoğan, “Her fikre saygı duymak zorundayız. Kendi görüşümüzü paylaşmayanlara hakaret ederek değil, fikirlerle karşılık vererek yol almalıyız” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, linç kampanyalarının arkasında belirli odakların olduğunu, bu yapıların toplumu kutuplaştırmayı hedeflediğini savundu. Erdoğan’a göre, bu durum sadece bireyleri değil, toplumsal huzuru da tehdit ediyor.

Zorbaların Medya ve Sosyal Ağ Üzerinden Kurduğu Baskıya Geçit Vermeyeceğiz

Cumhurbaşkanı, söz konusu saldırıların organize biçimde yürütüldüğünü ve bir “algı operasyonu” boyutuna ulaştığını dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “Sanatçılarımıza, gençlerimize, sporcularımıza sosyal medya üzerinden kurulan baskı bir tesadüf değil, organize bir linç kültürünün ürünüdür. Biz bu baskıya boyun eğmeyeceğiz.”

Bu açıklama, özellikle sosyal medya platformlarında yoğun tartışmalara sebep olan “iptal kültürü”nün Türkiye’de de yaygınlaşmakta olduğuna işaret ediyor.

Erdoğan, demokratik değerlerin en önemli unsurlarından biri olan ifade özgürlüğünün, kimsenin tekelinde olmadığını belirtti.

Sanat ve Spor Siyasetin Üstündedir, Kimsenin Vesayetine Giremez

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanat ve spor dünyasının siyasetin üstünde olması gerektiğini vurguladı. “Sanatçıların siyasi angajmanla yaftalanması, onları bir cepheleşmenin içine çekmek demektir. Bu, toplumu ayrıştırmaktan başka bir işe yaramaz” dedi.

Ayrıca, sanatçılara ve sporculara verilen desteğin sadece ideolojik yakınlığa göre şekillenmemesi gerektiğini dile getirdi.

Erdoğan, “Herkesin kendi fikrini özgürce ifade ettiği bir toplumda gerçek demokrasiden söz edebiliriz. Kendi düşüncesine uymayanı dışlamak, linç etmek, hakaretle sindirmeye çalışmak, modern faşizmin bir tezahürüdür” ifadelerini kullandı.

CHP’ye Net Mesaj: Destek Vermedikleri İçin Hedef Gösterildi

Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğrudan CHP’yi işaret ederek bazı isimlerin sadece CHP'ye destek vermediği için sosyal medya üzerinden hedef haline getirildiğini söyledi.

“Bu nasıl bir anlayıştır ki; sadece bir partinin arkasında durmadı diye insanlara hayatı zindan etmeye çalışıyorlar?” sorusuyla, muhalefet partilerinin bu tarz tutumlara göz yummasını da eleştirdi.

Cumhurbaşkanı, sanatçıların, gençlerin ve sporcuların bu tür siyasi kutuplaşmalar içinde malzeme yapılmasına kesinlikle karşı olduklarını vurguladı.

Bu tutumun toplumu germekten başka bir fayda sağlamadığını belirten Erdoğan, “Kültür ve sanat birleştirici olmalıdır, ayrıştırıcı değil” dedi.

Türkiye’yi Bu Karanlık Dilden Kurtarmalıyız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, Türkiye’nin sosyal barışını tehdit eden bu tür linç kültürüne karşı herkesin sorumluluk alması gerektiğini söyledi. Medyanın, sivil toplumun, siyasetin ve bireylerin bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini ifade etti.

“Biz, birliğimizi, beraberliğimizi korumak zorundayız. Fikir ayrılıkları olacak elbette ama bu, insanlara karşı düşmanlık sebebi olmamalı.

Tartışacağız, konuşacağız ama kimse kimseyi susturamayacak” diyerek, demokratik tartışma kültürünün önemine işaret etti.

Linç Kültürüne Karşı Net Tavır

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamaları, sadece siyasi bir çıkış değil, aynı zamanda Türkiye'de giderek büyüyen bir toplumsal soruna karşı verilen güçlü bir mesaj niteliğinde.

Sanatçıların, sporcuların ve gençlerin siyasi aidiyetleri üzerinden baskıya maruz kalması, sadece bireylerin değil, toplumsal bütünlüğün zarar görmesine yol açabilir.

Erdoğan’ın “Bir avuç zorbanın taşkınlıklarına eyvallah etmeyeceğiz” sözleri, bu tür baskılara karşı verilen mücadelede kararlı bir duruş sergileneceğinin işareti olarak yorumlanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sanatseverleri bir araya getiren Uluslararası Yeditepe Bienali'nin açılış programında önemli açıklamalarda bulundu.

Bienalin, kültür ve sanatın evrensel diliyle Türkiye'nin köklü medeniyet birikimini bir araya getirdiğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasında muhalefete yönelik sert eleştirilerde bulundu.

Ana muhalefeti hedef alan ifadeleriyle dikkat çeken Erdoğan, sanat camiasını hedef alan zorbalıklara ve geçmişteki tek parti uygulamalarına karşı net bir duruş sergiledi.

Sanatın Birleştirici Gücü ve Medeniyet Vurgusu

Konuşmasına Yeditepe Bienali’nin önemine değinerek başlayan Cumhurbaşkanı, bu etkinliğin artık gelenekselleştiğini belirterek, bu yıl bienalde 15 ülkeden 263 sanatçının toplamda 215 eseriyle yer aldığını ifade etti.

Sanata gönül vermiş usta isimlerin eserlerinin halkla buluşmasının, kültürler arası etkileşimi artırdığına dikkat çekti.

Erdoğan, sanat anlayışlarının Batı’nın taklitçisi bir yaklaşım olmadığını vurgulayarak, “Bizim sanat felsefemizde kibir değil tevazu, gösteriş değil hakikatin yansıması vardır.

Eserlerimiz, yaratılmış olanın estetik boyutuna dair bir farkındalık sunar. Biz sanatı Hakk’ın kusursuz eserlerine bir ayna olarak görürüz,” şeklinde konuştu.

Köklerimize Bağlı Bir Sanat Politikası

Erdoğan, Türkiye'nin kültür politikalarında, kendi kökleriyle barışık, medeniyet mirasını sahiplenen bir yaklaşımı benimsediğini söyledi. “Balkanlardan Afrika’ya, Asya’dan Avrupa’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada yürüttüğümüz kültürel çalışmalarla geçmişimizle bağlarımızı güçlendirmeye devam ediyoruz.

Biz kendi hikâyemizi, kendi dilimizle anlatmanın derdindeyiz,” diyerek evrensel değerlerin yerli duruşla buluşması gerektiğine işaret etti.

Batıcılığa Eleştiri: Kültür Hazinemiz Yıllarca Reddedildi

Batıcılık anlayışının Türkiye’ye zarar verdiğini belirten Cumhurbaşkanı, bu ideolojinin uzun yıllar boyunca Türkiye'nin kültürel zenginliklerini dışladığını söyledi. “Batıcılık adına yapılan tercihler, milletimizin kendi öz benliğinden uzaklaşmasına neden oldu. Kültür hazinemiz görmezden gelindi, geleneksel sanatlar küçümsendi, kendi müziğimiz, mimarimiz, edebiyatımız adeta yok sayıldı,” diyerek geçmiş dönemlere eleştiride bulundu.

Muhalefete Sert Tepki: Faşist Dalgaya Şahit Olduk

Erdoğan’ın konuşmasında en çok dikkat çeken bölümlerden biri de ana muhalefet partisine yönelik eleştirileriydi.

Geçtiğimiz haftalarda yaşanan bazı olayları değerlendiren Cumhurbaşkanı, “Ana muhalefetin öncülük ettiği süreçte, toplumda faşist eğilimlerin hortladığını üzülerek gördük. Sanatçılarımızı, sporcularımızı ve gençlerimizi hedef alan saldırgan tutumlar tahammül sınırlarını aştı,” ifadelerini kullandı.

Bazı kişilerin sosyal medyada linç girişimlerine maruz kaldığını, sırf muhalefetin çizgisine destek vermediler diye itibarsızlaştırıldıklarını belirtti.

“Bu ortamda birçok sanatçı sosyal medya hesaplarını kapatmak zorunda kaldı. İnsanlar fikir beyan etmekten korkar hale geldi,” diyerek sosyal medya üzerinden yürütülen baskıların boyutuna dikkat çekti.

Ekonomik Boykotlara Tepki

Boykot çağrılarının ekonomik bir sabotaj niteliği taşıdığını dile getiren Erdoğan, “Sözde duyarlılık kisvesi altında ülkenin ekonomisine zarar verilmeye çalışıldı.

Bu tür hareketlerin amacı özgürlük değil, kaos yaratmaktır. 1940’ların tek tipçi baskı rejiminden izler taşıyan bu yaklaşımlar, milletimizin hafızasında karanlık birer leke olarak kalacaktır,” dedi.

Özgürlüklere Vurgu: Hiç Kimse Bu Millete Dayatma Yapamaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin demokratik kazanımlarının geriye götürülmesine asla izin vermeyeceklerini vurgulayarak, “Uğruna ağır bedeller ödediğimiz özgürlüklerimizi kimse elimizden alamaz.

Kimse bu milletin sanatçısına, akademisyenine, gencine baskı kuramaz. Zorbalıkla, bağırarak çağırarak sonuç alınamaz,” dedi.

Bu milletin değerlerine sırt çeviren bir azınlığın toplumda hâkimiyet kurmasına müsaade etmeyeceklerini söyleyen Erdoğan, “Sesi çok çıkanlar, haklı olduklarını zannetmesin. Gerçek güç milletin iradesindedir,” ifadeleriyle sözlerine devam etti.

Geçmişle Hesaplaşma: Tek Parti Faşizmi Geri Gelmeyecek

Cumhurbaşkanı, konuşmasının son bölümünde Türkiye'nin geçmişte yaşadığı tek parti dönemiyle hesaplaştığını ve o karanlık günlerin bir daha yaşanmasına izin verilmeyeceğini belirtti.

“Tek parti faşizmi, milletimizin hafızasında kötü bir anı olarak kalacak. Ne darbelerle, ne cuntalarla, ne de baskı rejimleriyle o günleri geri getirmeye kimsenin gücü yetmez,” diyerek demokrasi vurgusunu güçlü bir şekilde yineledi.

Son Söz: Eyvallah Etmedik, Etmeyeceğiz

Konuşmasını net bir kararlılıkla sonlandıran Erdoğan, Türkiye’nin medeniyet değerlerini savunmaya devam edeceklerini belirterek, “Bir avuç zorbanın taşkınlıklarına eyvallah etmedik, etmeyeceğiz. Bu ülkenin sanatçısı da, düşünürü de, yazarı da özgürdür ve öyle kalacaktır,” ifadelerini kullandı.