Sosyolog / BETÜL BAYKAL DİNÇ

Sosyolog / BETÜL BAYKAL DİNÇ

Erdoğan’ın şifresi

Cehalet sohbetleri diyebileceğimiz tarzda vuku bulan bir konuşmaya kulak misafiri olmanın getirdiği cümleler…

Kendinden geçmiş, ağzı kulaklarında bir ulusalcı, sözde “Kemalist” bir ağabeyimiz, kurtlar sofrasında 33 yıl boyunca koskoca bir imparatorluğu yöneten ABDÜLHAMİD HAN gibi bir fikir adamının, başarısızlığı üzerine çoğu uydurma bir nutuk çekerken beyinlerden başlayan cehalet akıntısının paçalara kadar nasıl indiğini görünce,

"Vah ülkemin haline!"

Kanımca; kişiliği ve siyaset hayatı hakkında ciddi çalışmalar yapılmaya ancak başlanan, gerek solcu tabir edilen jakoben Kemalist kesimin; gerekse Marksist- Leninist faşist kesimin tuhaf mitler yarattığı lakin bir türlü anlayamadığı OSMANLI PADİŞAHI SULTAN ABDÜLHAMİD HAN!

Uygulanan muhafazakar ve diktatörce politikalara rağmen, Sultan İkinci Abdulhamid ‘in dönemi Osmanlı modernleşmesinin zirvesi sayılabilir.

Başta eğitim olmak üzere; muazzam gelişmeler olmuştur.

Osmanlı tarihini (anlayanlar) bilirler ki; bu imparatorluk kuvvete değil adalete dayanarak kurulmuştur.

“OLMASAYDI OLMAZDIK.” sözünü taç yapan Kemalist zihniyetin, dinsel bir tutum içinde tapındığı MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, Osmanlı’ nın onca sıkıntısı arasında kurduğu, eğitim sisteminin yetiştirdiği bir Osmanlı subayı olarak başlamıştır serencamına.

Bilin istedim.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ nin dayandığı temel kurumların nüvesini atan hükümdar:

ABDÜLHAMİDHAN!

Nice odunları yontmuş, yontmaya vakit bulamadıklarının kurbanı olmuş sultan!

Kürtlerin babası olarak baş tacı edilen “BAVE KURDAN” olarak anılan ABDÜLHAMİD HAN!

Ülkenin bölünmesini uzun süre engellemiş, kimilerine göre büyük hakan kimilerine göre kızıl sultan!

Osmanlıdan toprak isteme cüretine sahip Siyonistlere bir karış bile toprak vermeyen sultan!

Adına Beyaz Rusya’nın başkenti Minsk’te hala hutbeler okutulan Osmanlı Padişahı!

Sultan Abdülhamid…

Her teşebbüsünü baltalayan gizli düşmanlarına rağmen, bir ülkenin kalkınmasında insan gücünün değerine inanan ve cehaletle savaşan bir devlet adamıydı.

Yaptığı yenilikler, atılımlar ve ilkler o günün şartlarında parmak ısırtacak cinstendi.

Abdülhamid’ e güdülen düşmanlık öncelikle dış kaynaklıydı.

Hak, eşitlik ve kardeşlik adı altında toplanmıştı.

İngiliz, Fransız, Rus düşmanlar yetmezmiş gibi; arkeolog adı altında Ortadoğu’da petrol arayan Ermeniler varken,

Her Allah’ ın günü suikast haberleri dolaşmaktayken,

Kendinden önce nice padişahlar devletin içine sokuşturulmuş güçler tarafından katledilmiş iken,

Masonlardan iki kelime ezberleyip jurnalcilikle, paranoyaklıkla, hırsızlıkla, gizli polis teşkilatı kurmakla, vatanı satmakla itham edilen ulu hakan..

Yüz yıl sonra bir tarih tekerrürü yaşanıyor. ABDÜLHAMİD’ e  yapılanlar ERDOĞAN'a yapılıyor.  Sonuç siyonizme çıkıyor.

Ortaya bir şeyler koyduğu muhakkak!

Medya aracılığı ile halka canavar gibi gösterilen, Abdülhamid’ i Kutsal kitapları yırtmakla,

Fikir adamlarını öldürmekle,

Akla hayale gelmeyecek servetler edinerek, yolsuzluk yapmakla suçlayan Siyonist medya baronları, bugün aynısını Erdoğan’a yapıyor.

Bakmayın atıp tuttuklarına, her devrim kopuş ister.

Günah keçisi arar.

Bir İngiliz oyunu tekrar ediyor.

Gezi Parkı olayları,

*

17 Aralık operasyonları,

*

15 Temmuz işgal girişimi,

*

HDP, CHP, kemalizm, fetöizm, komünizm, marksizm, izm, izm ,izm…

*

İcraatlar aynı yöntem aynı.

Yahudi sevici yerli ulemalar,

Çağdaş Türkiye’nin tarihini Atatürk’ ten ibaret sayan cumhuriyet aydınları,

Emperyalist katillerin marabası PKK,

Vatikan mollaları, yıllar sonra İran’ la yasak aşkları ortaya çıkan siyasetçiler, hepsi aynı yere hizmet ediyor.

Haritalar yüz yıl sonra yeniden çiziliyor, kapışmalar aktif oluyor. Amaç 3. Dünya Savaşı oyunuyla Türkiye’yi yıkmak, parçalamak, paylaşmak…

Siz bunların hepsinin PYD, PKK, AMERİKA yüzünden mi toplandığını sanıyorsunuz?

İkinci bir (Lozan)hüsranı yaşamamızı istiyorlar.

Ama bilmiyorlar ki eski (millet) yok, eski (İsmet) yok.

Ne ilginçtir ki; "Ne Mutlu Türk’ üm! " diyenler bugün Zeytin Dalı Harekatı’ na karşı çıkıyor, Amerika’ nın, Esed’ in yanında duruyor ve İran’ı savunuyor.

Ama artık bu millet her şeyi biliyor.

Haçlı kazanları kaynıyor. Odunu Pensilvanya’ dan, suyu İran’ dan, ateşi İsrail’ den…

Erdoğan’ ı ve Türkiye’ yi anlamamış, siyaseti ve diğer her şeyi garbın yazdığı kitaplardan okuyan, Cumhuriyet terimleriyle tahkiye yapıp, bu ülkenin İngiliz mandasına girmesi için elinden geleni yapan zavallılar!

Bilmediğiniz bir şey var: Yüz yıllık sistem çöküyor.

 

BİR MİLLET UYANIYOR!

 

MİLLİ OLANLARLA OLMAYANLAR GÜN GİBİ AYRILIYOR.

 

“CEHALET TALİMLE, HATA ÖZÜRLE GİDERİLİR"

Ama…

İhanetin ilacı yoktur.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar