Erken seçim tartışmalarına AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş da katıldı
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, son dönem tırmanan erken seçim tartışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kurtulmuş bu tartışmaları gündem saptırma çabaları olarak tanımladı.
AA muhabirinin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisi sonrası yeni dünya düzenine ilişkin soru üzerine, küresel ölçekte olağanüstü yüksek etkileri olan bir krizle karşı karşıya olunduğunu, bu krizin sadece bir bölge ya da ülkeyi değil, dünyanın hemen her tarafını etkileyen muazzam bir kriz olduğunu aktardı.
Son birkaç asırdır dünyanın böyle büyük bir küresel krizle karşı karşıya kalmadığını, dolayısıyla etkilerinin her alanda ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Kurtulmuş, bu anlamda dünyanın mevcut sisteminin de ekonomik ve politik sisteminin de küresel ölçekte büyük değişiklikler yaşayacağı bir döneme girildiğini anlattı.
Öncelikle insanların zihin dünyalarında ciddi birtakım arayış ve değişiklik taleplerinin ortaya çıkacağını belirten Kurtulmuş, "Çatışmacı, tahakkümcü, gücü elinde bulunduranların dünyayı forse ettikleri bir dünya sisteminden ziyade, dünyada ülkelerin egemen eşitliği prensibi üzerine oturan, iş birliğine dayalı, çatışmaları müzakereyle çözmeye dayalı, dünyanın kaynaklarının ortak kullanımına dayalı, daha paylaşımcı daha dayanışmacı, kamu fikrinin daha fazla öne çıktığı bir döneme doğru girileceği kesindir. Ayrıca dünyada üretim biçimlerinden şehirlerin yapısına kadar birçok alanda, çok yeni ve köklü değişikliklerin olacağı bir döneme giriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Eğitim uygulamaları bakımından da çok farklı bir düzene girileceğini ifade eden Kurtulmuş, özellikle yüksek teknolojilerin kullanımının yaygın olacağını söyledi.
- "Dünyanın A'dan Z'ye değişmesi gereken yeni bir döneme giriyoruz"
Bundan sonra daha insancıl daha barışçıl daha dayanışmacı ve gerçekten daha hakkaniyetli bir dünya sisteminin kurulabilmesini temenni ettiklerini dile getiren Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:
"Önce zihinlerin değişmesi gerekiyordu. Zihinlerin değişmesiyle ilgili bu pandemi süreci büyük bir uyarıcı olarak ortaya çıktı. İnsanoğluna şu mesaj pandemi vasıtasıyla verildi. Bu belki ilahi bir mesajdır. 'Ey insanlar, böylesine gayriadil, böylesine hakkaniyet dışı, böylesine zulme dayalı bir sistemle devam ederseniz bu dünya bu şekilde sürmez.' Dolayısıyla insanlığın yeni bir sürece doğru geçeceğini görüyoruz.
İkinci alansa, bu süreçle birlikte zaten daha önceden gözlenmekte olan, 2. Dünya Savaşı'nın ortaya çıkardığı kurum ve kuruluşların tamamının fonksiyonlarını yitirmiş olma durumudur. Şu anda insanlığın neye ihtiyacı var diye baktığınızda bununla ilgili kurumlar kurulmuş. Güvenlik ihtiyacını sağlamak için BM Güvenlik Konseyi, mültecilerle ilgili BM Mülteciler Yüksek Konseyi, sağlık ile ilgili olarak Dünya Sağlık Örgütü, gıda ile ilgili olarak Dünya Gıda Örgütü gibi. Bütün bu kurum ve kuruluşlar uzunca bir süredir maalesef hiç çalışmıyor, hiçbir şekilde insanoğlunun hayrına faaliyetler üretemiyor. Dolayısıyla bu sistemin çökmekte olduğunu biz yıllardır söylüyorduk. Dünyanın A'dan Z'ye değişmesi gereken yeni bir döneme giriyoruz."
- "Söz de imkan da inisiyatif de Türkiye'ye gelmiştir"
Numan Kurtulmuş, bu çerçevede dünyada küresel bir finansal mimarinin yeniden kurulması alanındaki çalışmalara ve yeni bir siyasal mimariye büyük ihtiyaç olduğunu, Türkiye'nin bununla ilgili önemli bir imkana sahip olduğunu ifade etti.
Pandemi sürecinde bütün gelişmiş ülkeler sınıfta kalmışken Türkiye'nin üstün bir liderlikle bu süreci güzel yürüttüğünü ve dünyanın birçok ülkesine yardım edebildiğini belirten Kurtulmuş, "Bundan sonra yeni ve adil bir dünya sisteminin kurulabilmesi için söz de imkan da inisiyatif de Türkiye'ye gelmiştir. Biz burada büyük bir imkana sahip olacağız. Bütün küresel platformlarda yeni bir dünya sisteminin nasıl kurulabileceğine ilişkin somut tekliflerimizi de ortaya koyacağız. Örneğin, yıllardır konuştuğumuz, dünyadaki ticaretin milli para birimleriyle yapılması konusunda, bunu belki daha sistematik hale getirecek tekliflerimizi, BM'nin yeniden yapılanması konusunda tekliflerimizi, bölgesel iş birliğiyle bölgesel sorunların, çatışmaların nasıl çözüleceğine ilişkin tekliflerimizi ortaya koyacağız." dedi.
- "3. ve 4. çeyrekten sonra ekonomi, ciddi bir şekilde gelişmeye devam edecektir"
Yeni süreçte Türkiye ekonomisinin nasıl olacağına ilişkin soru üzerine Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin bu süreçte başından itibaren çok taraflı bir denklemi başarıyla yürüttüğünü, burada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin etkin ve hızlı karar almaya zemin hazırlamış olmasının, yıllar içinde oluşturulan kurumların kapasitesinin güçlü olmasının ve yetenekli, nitelikli insan gücünün bu sürecin bu noktaya gelmesinde büyük etkisi olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, bu süreci ilk andan itibaren sadece sağlıkla ilgili bir süreç olarak görmediklerini vurgulayarak, "Pandemiyle mücadeleyi üç ana alanda oluşturduk. Bunlardan biri sağlık, diğeri ekonomi, diğeri toplumsal psikolojinin diri tutulmasıdır." dedi.
Türkiye'nin ilk andan itibaren senkronize bir ekonomi yönetimi ortaya koyduğunu anlatan Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:
"Burada da önemli alanlar tespit edilmiştir. Örneğin sanayici ve üreticilerimizin fabrikalarının üretimlerinin devam etmesini sağlamak için birtakım krediler, destekler devlet tarafından verilmiştir. Esnaf ve sanatkarımızın bu süreçte karşılaşacağı üretim kayıplarının giderilmesi için onlara birtakım destekler verilmeye çalışılmıştır. Üçüncü grup olarak da ihtiyaç sahibi olan geniş bir kitleye, 5,5 milyon aileye biner lira yardımda bulunulmuştur. Türkiye'nin pandemi öncesindeki dönemde de ekonomi yönetiminin fevkalade önemli başarısının olduğunun altını çizmek isterim.
Özellikle geçtiğimiz yıl, 3. ve 4. çeyrekte, Türkiye çok ciddi bir büyüme ivmesi yakalamıştır. Dördüncü çeyrekte yüzde 6 civarında bir büyüme yakalamıştı. 2020'nin ilk çeyreğinde Türkiye beklenen büyümeyi gerçekleştiremedi ama gelen rakamlar ortada, yine yüzde 4,5 civarında bir büyüme oldu. Ayrıca en zor süreç, 2. çeyrektir yani nisan, mayıs, haziran ayları. Nisan tamamıyla ciddi bir şekilde pandeminin etkisinde geçmiştir. Mayıs ayında önemli bir şekilde bu etkinin altında kalmıştır ama şunu çok rahat söylerim, kötü geride kaldı. Türkiye'nin ekonomi bakımından zor süreci, nisan ayı ile birlikte sonlanmış oldu. Mayıs biraz daha iyi, haziran daha iyi olacak ve inşallah 3. ve 4. çeyrekten sonra Türkiye ekonomisi, ciddi bir şekilde gelişmeye devam edecektir."
- "Bu küresel krizden en az maliyetle çıkan ülkelerden birisi Türkiye olacaktır"
Buradaki en önemli avantajın, yapısal değişiklikleri yapmış olarak pandemi öncesindeki süreçle Türkiye'yi, gelişmekte olan diğer ekonomilerden ayrıştırmaya başladıklarını belirten Kurtulmuş, "Türkiye, üretimi esas alan, kendi ayakları üzerinde durmaya gayret eden, küresel ölçekte rekabet edebilen bir ekonomi olmak için çok büyük bir gayret sarf etti. Türkiye en temel problemlerinden birisi olan cari açık meselesinde de cari fazı ilk sefer 2019 yılında, uzun yıllar sonra cari fazda veren bir ülke haline geldi. Yapısal olarak Türkiye ekonomisi, güçlü bir şekilde bu pandemiye yakalandı. Eleştiri yapanların insaflı olması lazım. Maalesef Ana Muhalefet Partisi'nin Genel Başkanı'nın söylediği gibi bu ne bir buhran ve ne de sadece Türkiye'ye ait değil. Fevkalade talihsiz bir tanımlamaydı o. Bütün dünyada küresel bir kriz var ve Türkiye’yi de etkileyen bu krizden milletimizin desteğiyle, hükümetimizin etkin yönetimiyle en az maliyetle çıkan ülkelerden birisi Türkiye olacaktır." diye konuştu.
AVAZTÜRK