EYT'de kritik karar! Kıdem tazminatı riske girebilir
EYT'lilerin kıdem tazminatı Yargıtay'ın almış olduğu bu emsal niteliğindeki karar sonucunda riske girmiş olabilir.
EYT'de kritik karar! Kıdem tazminatı riske girebilir: EYT ile ilgili Yargıtay'dan kritik karar geldi. Kıdem tazminatı almayı planlayan emeklilerin tazminatları riske girebilir. Yargıtay işçinin iş sözleşmesinin feshedilmemesine rağmen farklı nedenlerle kıdem tazminatı adında yapılan ödemelerle ilgili yeni bir karar aldı. Emsal niteliğindeki bu karar sonrasında uzun süreler çalışılan iş yerlerinden kıdem tazminatı almak isteyen EYT'lilerin tazminat hakları risk altında.
DAVA SÜRECİ NASIL GELİŞTİ?
Yargıtay'a giden bir davada bir işçi 8 yıl çalıştığı inşaat firmasından maaşlarının ödenmediğini gerekçe göstererek istifa etti. İstifasını veren ustabaşı alacaklarının tahsil etmek amacıyla İş Mahkemesi'ne başvurdu.
Davacı olan bu ustabaşı gün içinde saat 8.00 ile 18.00 arasında resmi ve dini bayramlar da dahil olmak üzere çalışıyor. Davacı ustabaşı emeklilik gününün dolması, fazla ücret ödenmemesi, sosyal güvenlik kurumu primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması gibi şikayetlerinden dolayı iş sözleşmesini feshettiğini söylüyor.
Ayrıca yıllık izinlerinin kullandırılmadığın, son üç ay götürü usulde çalışmasına rağmen alacağının ödenmediğini de belirtti. Kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve genel tatil ücreti ile de götürü usulde çalışma karşılığı alacaklarının davalıdan tahsil edilmesini mahkemeden istedi.
Davalı inşaat firması ise bu iddiaların doğru olmadığını belirtti. Davanın reddini mahkemeden istedi. Mahkeme ise davanın kısmen kabulüne hükmettiği için davalı ve davacı tarafların avukatı da bu davayı istinafa götürdü.
YARGITAY'DAN EMSAL NİTELİĞİNDEKİ KARAR
Bölge Adliye Mahkemesi bu davaya yapılan itirazları geri çevirdi. Böylece dava Yargıtay'a taşınmış oldu. Yargıtay 9.Hukuk Dairesi davaya baktı. Yargıtay dava sonucunda emsal niteliğindeki karara imza attı. Kıdem tazminatı adı altında yapılacak olan ödemelerin avans olarak nitelendirilmesi gerektiğini açıkladı.
İŞTE YARGITAY'IN KARARI
"Mülga 1475 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O hâlde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında, işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır.
Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi, hizmet birleştirmesi için şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz.
Buna göre davacının 11.09.2007-08.10.2009 dönemi için hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı tutarlarının eksik olduğu ve hak kazanılan alacakların tam olarak ödenmediği anlaşılmaktadır.
Bu hâlde davacının 11.09.2007-08.10.2009 ve 06.10.2010-11.06.2014 tarihleri arasındaki tüm hizmet süresine göre son ücret üzerinden kıdem tazminatının hesaplanması ve ödenen kıdem tazminatı tutarlarının mahsup edilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir."
Uzmanlar ise Yargıtay'ın almış olduğu bu emsal niteliğindeki karar sonrasında emeklilerin hak ettikleri kıdem tazminatının riske girdiğini söylüyorlar.