Ekonomi dünyası, son yıllarda ender görülen bir dönemeçten geçiyor. Yüksek faiz oranları ve Covid-19 pandemisi için sağlanan devlet yardımlarının azalması, dünya genelinde şirket iflaslarını artırıyor. Bu gelişmeler, küresel ekonominin zorlu bir döneme girdiğine işaret ediyor. Analistler, bu durumun en çok ulaşım ve konaklama sektörlerini etkilediğini belirtiyor.

ABD'de, şirket iflasları, geçen yılın aynı dönemine göre %30 artış gösterdi. Bu artış, mahkeme kayıtlarına yansıyan net bir gerçeklik. Eurostat verilerine göre, Avrupa Birliği'nde de durum farklı değil. Kurumsal iflaslar, son sekiz yılın en yüksek seviyesine ulaşarak yıllık %13 artış kaydetti.

Almanya, AB'nin en büyük ekonomisi olarak, iflas oranlarında %25'lik bir artış yaşadı. Bu durum, Ocak-Eylül dönemini kapsıyor ve ekonomik dengesizliklerin sinyallerini veriyor. Fransa, Hollanda ve Japonya'da da iflaslar, önceki yıla göre %30'un üzerinde arttı. OECD'nin raporları, Danimarka, İsveç ve Finlandiya gibi bazı ülkelerde iflas oranlarının 2008-09 küresel mali krizi seviyelerini aştığını gösteriyor.

IMF, 2020 ve 2021'in ilk dört ayında, şirketlere ve hane halklarına yönelik 10 milyar dolarlık devasa destek programlarının işletmeleri pandemi kaynaklı düşüşlerden koruduğunu belirtti. Ancak bu paketlerin azalması, işletmeler üzerindeki baskıyı artırdı. Allianz'ın tahminlerine göre, küresel iflas büyüme oranları 2023'te %6 arttı ve bu oranın gelecek yıl %10'a ulaşması bekleniyor.

Moody's, küresel spekülatif dereceli temerrüt oranlarının 2024 yılında da artarak tarihsel ortalamanın üzerine çıkmasını öngörüyor. Bu durum, ekonomideki belirsizliği ve riskleri artırıyor.

Capital Economics'in baş ekonomisti Neil Shearing, Covid döneminde devlet desteğiyle ayakta kalan 'zombi' şirketlerin yanı sıra, artan borç ödeme maliyetlerinin de iflaslara katkıda bulunduğunu belirtti. Merkez bankalarının faiz artışları, özellikle enerji yoğun sektörlerde yüksek enerji faturalarını tetikleyerek, şirketlerin finansal zorluklarını artırdı.

Hargreaves Lansdown'dan Susannah Streeter, zombi şirketlerin kapanmasının ve para politikasındaki hızlı sıkılaşmanın, yeni kurulan şirketler ve KOBİ'ler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını vurguladı. Bu durum, büyüme için daha uzun vadeli sonuçlar doğurabilir.

Bu analiz, yüksek faizlerin ve Covid yardımlarının sona ermesinin, küresel ekonomik dengeleri nasıl etkilediğini ve gelecekteki potansiyel sonuçlarını derinlemesine inceliyor. Ekonomik istikrarın korunması için alınabilecek önlemler ve stratejiler, şimdi her zamankinden daha önemli hale geliyor.