Fena Halde Leman, bir Attila İlhan romanı. Romanda, eşcinsellik anlatılıyor, çifte cinsellik de ve haliyle iktidar da. Cinsellik ile iktidar, iç içe. İster kadın, isterse de erkek olsun; cinsellik ancak iktidar kadar  muktedir oluyor.

Üstelik, gerek cinsellikte gerekse de iktidarda vakit saat geldiğinde tercihler değişiyor. İktidar sahibi  koltuktan olmamak için yeni müttefikler bulurken, cinsel tercih sahibi de öncekinden farklı tercihlerde bulunabiliyor.

Hani, küçük ve kötü niyetli insanlar vardır, üstelik bunlar çok şey bilirler. Kendilerini koruyan ve hala koruyacak insanlara hizmet ederler, işte Adil Öksüz de onlardan biri…

Hal buyken, “Her saniye iki yüzlü davranmak, ne büyük zorluk”

Zorluk şurada Adil Öksüz kim!

“Yenilen düşman mı, yoksa  bekçi ve arkadaş mı?”

Al sana uzman sorusu…

Adil Öksüz’e güvendin ve sırrını verdin, rakibin yıkımı bu sırrı vermene bağlıydı. Ama  Gelin görün ki, Adil Öksüz bu sırrı verirse, herkese hüküm giydirecek.

Bu nedenle soğuk kanlı davranılmalı; Adil Öksüz’ü gözlerden  de uzak tutmalı…

Bir uzman sorusu daha geldi, arkalardan  “Adil Öksüz’ü kim gözlerden uzak tutuyor?”
Soru ortada dururken birileri ortaya çıktı, ciddi bir tavırla “cumhuriyetin kanunları ihtiyar” dedi…

Hatta öldüklerini ilan etti Cumhuriyet kanunlarının…

Aslında Cumhuriyetin ölümü; iktidarın da ölüm ilanıydı…

Ve Olağanüstü Hal’in yazılı olmayan kuralları da açıktı. Nasıl özlem duyulmasın  ki kadife eldivene  sarılı demir yumruğa…

Oysa bu coğrafyada kaç peygamber, kaç yalancı Mesih elini kolunu sallaya dolaşıyor.

Malum kurunun yanında yaş yanmasın derken, “Etrafındakiler onu aldatıyor, Onu, intikam almak için kışkırtıyor. Kimseyle kıyas kabul etmeyeceğine inandırarak, kafasını karıştırıyorlar...”

An geldi; “Henüz son nefesimi vermedim. Kaç kez öldü sandılar beni. Bildiklerimi açıklamadan ölmeyeyim. İnsanlar her şeyi bilmeli” dedi, Adil Öksüz…

Sorguda  Adil Öksüz’ün, yüz ifadesi değişmedi, çok şey bildiğini de anlattı aslında…

Ne var ki; çoğu zaman bu kadar çok sırla ve  hırsla kaybeden iktidar sahibi değil, vatan oldu…

Ve haliyle muhtemelen sorgucusuna şunları söyledi Adil Öksüz.

“Beni çöpe atsınlar diye, birilerine ödül mü vereceğim, geri zekalı mısınız, yoksa geri zekalı rolü mü yapıyorsunuz!"