CHP cenneti garantiledi!

Fetullah Gülen'in "Eğer Allah bana şefaat etme imkanı verirse bunu ilk Ecevit için kullanırım" sözüne artık CHP'yi de ekleme vakti geldi. Sanırım Fetullah Gülen, CHP'nin TBMM Darabe Komisyonu'na yazdığı  şerh raporunu okuduktan sonra bu eklemeyi yapmayı "kıtmırliğin" gereği sayacak!

CHP'nin  şerhi bir yana, Fetullah Gülen'i şefaatine mazhar olan merhum Bülent Ecevit'e bakalım...

Eşi Rahşan Ecevit; 1960'lı yıllarda Amerikan Haberler Merkezi'nde çalışıyor. Merhum Bülent Ecevit, buradan aldığı bursla ABD'ye giden ilk Türk gazeteci unvanına sahip oluyor. ABD'den döndüğünde 1960 İhtilali'ni yapanlar tarafından Danışma Meclisi üyeliğine alınıyor. Siyasi yükselişi, ya da yıldızı da zaten bu tarihten sonra başlıyor merhum Ecevit'in...

Amerikan Haberler Merkezi malum; Rahşan hanım orada, Murat Karayalçın ve Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını Ankara-Emek'teki İş Bankası soygunundan sonra evinde barındıran Sevim Onursal ve 1968'in gençlik liderlerinden Kor Koçalak da öyle...

Ha ünlü Halkla İletişimci Betül Mardin'i de unutmayalım...

Bir de  Cumhuriyet Gazetesi'nin Kardinali merhum İlhan Selçuk'u...

İlhan Selçuk da Amerikan Haberler Merkezi'nden aldığı para ile bu ülkeyi ziyaret ediyor.  Üstelik "Güzel Amerikalı" adıyla da kitap yazıyor..

Nereden nereye geldik!

Bir yere daha gelelim!

Hani FETÖ olarak adlandırılan  örgütte ezberler bozuluyor ya, yani bir bakıyorsunuz, eş cinsel, bir bakıyorsunuz, solcu, bir bakıyorsunuz sağcı bir de bakıyorsunuz tefeci biri çıkıyor FETÖ üyesi..

"Olmaz bu kadar" dedirtecek cinsten isimler FETÖ ile yan yana geliyor.

Türk Solu Dergisi'nin meşhur düşünürü Gökçe Fırat başlı başına şaşkınlık alameti...

Oysa,  FETÖ diye geçiştirilen örgütün adı kontrgerilla ya da günümüzün moda ifadesiyle asimetrik savaş örgütü; FETÖ de orada PKK'da DAEŞ de, işin aslı ABD'de...

Yani, sağdan soldan, yoldan belden geçenlere atfedilen FETÖ’cü yaftasının aslı ABD'dir...

Bunu bilmeden FETÖ ile de PKK ile de DEAŞ ile de mücadele edilemez!

Gelelim CHP'nin şerhine!

MİT'in TBMM Darbe Komisyonu'na gönderdiği yazıya adını anmadan şu tespiti yapıyor CHP:

"Bu bağlamda, beklenen gerçekleştiği için, işbirlikçi FETÖ cuntasının darbe girişiminde bulunması da, bunun anında teşhis edilerek isimlendirilmesi de -dış dünya hariç- kimse için sürpriz olmamıştır."

CHP, MİT'in yanıtını görmezden geliyor. Oysa MİT diyor ki, " ABD ve AB, darbe teşebbüsünün ilk aşamasında uyarılara rağmen destek açıklaması yapmadı, bekledi."

Ama CHP aksi görüşte...

Türkiye'de herkes biliyordu da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu neredeydi!

Soru bu...

Açıkladı Kemal bey, nerede olduğunu... İnandık haliyle!

Dönelim CHP'nin şerh raporuna!

Peki, eksik gedik ve sulandırılmış da olsa TBMM Darbe Araştırma Komsiyonu'nun raporunda bir vurgu var; Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği...

Neden korktu CHP!

Bilmem kaç sayfalık şerhinde tek kelime yok, Fetullah Gülen-TMKD ilişkisi ile ilgili...

Neden korktu; "orada Abdullah Öcalan da vardı" diye niye yazmadı...

Ve Türkiye'yi 12 Eylül öncesinde kan gölüne çeviren, sol-sağ çatışması ve  sonrasında  ulus devlete silah çektiren Abdullah Öcalan ile Fetullah Gülen'in aynı ismin rahle-i tedrisatından geçtiğini niye yazmadı!

Yazı uzadı!

Sorular da belli yanıtlar da...

Bu kafa ile gidersek askere, kesin alırız tezkere!