Gezi soruşturmasında Ayşe Barım tutuklandı, Hastaneye kaldırıldı

Gezi soruşturmasında Ayşe Barım tutuklandı, Hastaneye kaldırıldı

Gezi Parkı olaylarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan isimlerden biri olan Ayşe Barım, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle hastaneye kaldırıldı.

Barım’ın sağlık durumuyla ilgili yapılan ilk açıklamalarda, rahatsızlığının ani geliştiği ve acil müdahale gerektirdiği ifade edildi.

Son dönemde tutukluluk süreci ve sağlık sorunlarıyla kamuoyunun gündemine gelen Barım’ın hastaneye kaldırılması, hem destekçileri hem de insan hakları savunucuları tarafından yakından takip ediliyor.

gezi-sorusturmasinda-ayse-barim-sok-tutuklama-ve-hastane-krizi.jpeg

Ani Gelişen Rahatsızlık

Edinilen bilgilere göre Ayşe Barım, cezaevinde kaldığı sırada ani bir şekilde rahatsızlandı. Yetkililer tarafından yapılan ilk açıklamalarda, Barım’ın bilincinin kısa süreli olarak kapandığı ve nefes almakta zorlandığı bildirildi.

Cezaevi sağlık biriminin ilk müdahalesinin ardından ambulansla en yakın devlet hastanesine sevk edilen Barım, burada gözlem altına alındı.

Doktorlar tarafından yapılan değerlendirmeler, yaşadığı sağlık sorununun ciddiyetini gözler önüne serdi. Şu anda hastanede tedavisi devam eden Barım’ın, müşahede altında tutulduğu öğrenildi.

gezi-sorusturmasinda-ayse-barim-sok-tutuklama-ve-hastane-krizi-001.jpeg

Gezi Parkı Soruşturmasındaki Yeri

Ayşe Barım ismi kamuoyunun gündemine, 2013 yılında Türkiye genelinde büyük yankı uyandıran Gezi Parkı protestolarıyla geldi.

O dönem çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkisi bulunan Barım, ilerleyen süreçte yürütülen soruşturma kapsamında suçlamalarla karşı karşıya kaldı.

Gezi Parkı eylemleri sırasında aktif görev üstlendiği iddia edilen Barım, savcılık tarafından hazırlanan iddianamede kamu düzenini bozmak ve örgütlü eylemleri organize etmekle suçlandı. Hakkında açılan dava sonucunda tutuklanan Barım, uzun süredir cezaevinde bulunuyordu.

Tutukluluk Süresi ve Koşulları

Barım’ın avukatları, uzun tutukluluk süresine ve sağlık koşullarının cezaevi şartlarında giderek kötüleştiğine sık sık dikkat çekmişti.

Daha önce yapılan açıklamalarda, Ayşe Barım’ın kronik sağlık sorunları bulunduğu ve cezaevindeki şartların bu hastalıkların ilerlemesine neden olduğu vurgulanmıştı.

Özellikle soğuk hava koşulları, yetersiz beslenme ve düzenli sağlık kontrollerinin yapılamaması gibi faktörlerin, Barım’ın mevcut sağlık durumunu olumsuz etkilediği belirtilmişti.

İnsan Hakları Örgütlerinden Tepki

Ayşe Barım’ın hastaneye kaldırılması, insan hakları kuruluşlarının da tepkisini çekti. Türkiye ve uluslararası alanda faaliyet gösteren birçok sivil toplum kuruluşu, Barım’ın sağlık durumunun cezaevinde yeterince ciddiye alınmadığını savundu.

Yapılan açıklamalarda, “Tutuklu bulunan bireylerin yaşam hakkı, sağlık hizmetine erişim hakkı gibi temel haklarının gözetilmesi gerektiği” vurgulandı.

Bu kapsamda yetkililere, Barım’ın sağlık durumunun şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması ve gerekli tıbbi müdahalenin geciktirilmeden yapılması çağrısı yapıldı.

Ailesinden Açıklama

Ayşe Barım’ın ailesi de konuyla ilgili olarak kamuoyuna açıklamada bulundu. Aile üyeleri, cezaevi yönetimine defalarca dilekçe vererek Barım’ın sağlık durumunun dikkate alınmasını istediklerini, ancak bu çağrıların uzun süre yanıtsız kaldığını belirtti.

Aile, “Ayşe’nin durumu cezaevinde daha fazla kalamayacak kadar ciddi hale geldi. Geç bile kalındı. Hayatından endişe ediyoruz,” diyerek kaygılarını dile getirdi.

Avukatlarından Hukuki Girişimler

Ayşe Barım’ın avukatları, müvekkillerinin sağlık koşulları nedeniyle derhal tahliye edilmesi gerektiğini belirterek mahkemeye başvuruda bulundu.

Avukatlar, “İnsan onuruna yakışır koşullarda cezaevi süreci yaşanmalıdır. Barım’ın sağlık durumu bu koşulları taşımıyor. Cezaevi koşulları sağlık hakkını tehdit ediyor” diyerek, tahliye taleplerinin daha önce de yapıldığını fakat reddedildiğini hatırlattılar. Son gelişmelerin ardından bu taleplerin yeniden değerlendirilmesi bekleniyor.

Kamuoyunun Tepkisi

Barım’ın hastaneye kaldırılması, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı. Özellikle insan hakları savunucuları, sanatçılar, akademisyenler ve muhalif siyasi isimler, Barım’ın içinde bulunduğu durumun insani yönüne dikkat çekerek destek mesajları yayınladılar.

Sosyal medya platformlarında "#AyşeBarımİçinAdalet" etiketiyle yapılan paylaşımlarda, Barım’a yönelik muamelenin vicdani sınırları aştığı savunuldu. Bu etiket kısa sürede çok sayıda kullanıcı tarafından paylaşıldı.

Sağlık Durumu Nasıl?

Hastaneden gelen son bilgiler, Ayşe Barım’ın sağlık durumunun stabil hale geldiğini ancak hala riskin devam ettiğini gösteriyor.

Doktorlar tarafından yapılan açıklamada, tedavi sürecinin birkaç gün daha süreceği ve bu süreçte hem fiziki hem de psikolojik destek verileceği bildirildi. Barım’ın cezaevine ne zaman döneceği ise sağlık durumuna bağlı olarak netlik kazanacak.

Siyasi ve Hukuki Yansımalar

Bu gelişmenin siyasi ve hukuki etkilerinin de olabileceği konuşuluyor. Muhalefet partileri, özellikle uzun tutukluluk süresi ve sağlık sorunları yaşayan tutukluların durumuna dikkat çekerken, Ayşe Barım vakasının bu bağlamda sembolik bir örnek haline geldiği görüşünde.

Barım’ın hastaneye kaldırılması, cezaevlerinde sağlık hizmetlerinin yeterliliği konusunda kamuoyunda yeniden tartışma başlatmış durumda.

Menajer Ayşe Barım Silivri Cezaevi’ne Gönderildikten Sonra Hastaneye Kaldırıldı

Ünlü isimlerin menajerliğini yapan ve ID Danışmanlık Limited Şirketi’nin kurucuları arasında yer alan Ayşe Barım, kısa bir süre önce resen başlatılan bir soruşturma kapsamında tutuklanarak Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne gönderildi. Ancak tutuklanmasının ardından cezaevinde sağlık durumu kötüleşen Barım, acil olarak hastaneye sevk edildi.

Gazeteci Nevşin Mengü, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Barım’ın sağlık durumunun ciddiyetine dikkat çekti.

Mengü, Ayşe Barım’ın tutuklanmadan önce planlanan bir açık kalp ameliyatı olduğunu ve buna rağmen tutuklandığını belirtti.

Bu gelişmeler, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken Barım’ın avukatı da müvekkilinin ciddi sağlık sorunları bulunduğunu mahkemeye daha önce ilettiklerini vurguladı.

Gezi Parkı Soruşturması Kapsamında Başlatılan Gözaltı Süreci

Ayşe Barım hakkında başlatılan yasal süreç, Gezi Parkı olayları ile bağlantılı olduğu öne sürülen bir dizi iddiaya dayanıyor.

İddiaya göre Barım, 2013 yılında gerçekleşen Gezi Parkı protestolarına çeşitli sanatçıları yönlendirerek ve teşvik ederek katılımlarını sağladı.

Bu kapsamda Barım’ın cep telefonu görüşmeleri ve mesajlaşmaları delil olarak dosyaya eklendi. Özellikle sanat dünyasından tanınmış birçok isimle yaptığı iletişimler, soruşturmanın temel dayanaklarından biri haline geldi.

24 Ocak Cuma günü sabah saatlerinde, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” suçlamasıyla evinden gözaltına alınan Barım, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

Burada dört gün boyunca ifade işlemleri sürdü. Bu süreçte, soruşturma kapsamında ünlü oyuncular Halit Ergenç, Dolunay Soysert, Rıza Kocaoğlu, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci ve Nejat İşler gibi isimler de polis eşliğinde adliyeye getirilerek ifade verdi.

Tutuklama Süreci ve Hukuki Gelişmeler

Ayşe Barım’ın gözaltı süresi 27 Ocak Pazartesi günü sona erdi. Aynı gün sabah saatlerinde adliyeye sevk edilen Barım, savcılığa ifade verdikten sonra nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarıldı.

Hakimlikte alınan ifadesinin ardından, yukarıda belirtilen suçlama kapsamında tutuklanarak Marmara Cezaevi’ne gönderildi.

Barım’ın avukatı, tutuklama kararına itiraz ederek müvekkilinin ciddi sağlık problemleri yaşadığını, bu nedenle tutuklu yargılanmasının hayatı açısından risk taşıdığını belirtti.

Avukat, özellikle daha önce doktorlar tarafından açık kalp ameliyatı olması gerektiğine dair verilen raporları mahkemeye sundu. Ancak buna rağmen Barım hakkında tutuklama kararı verildi.

Cezaevine gönderilmesinden kısa bir süre sonra Barım’ın durumu cezaevi hekimleri tarafından da takip altına alındı.

Ancak ilerleyen günlerde sağlık durumunun ciddi şekilde bozulduğu bildirildi. Bu gelişme üzerine Barım, cezaevinden ambulansla hastaneye kaldırıldı. Şu an itibariyle tedavisi devam etmekte olup, sağlık durumuna ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı.

Sanat Dünyasından Sessizlik

Ayşe Barım’ın tutuklanması ve ardından hastaneye kaldırılması sanat camiasında dikkatle takip edilse de, olayla ilgili kamuoyuna yansıyan açıklamalar oldukça sınırlı kaldı.

İfadesine başvurulan bazı sanatçılar sessizliğini korurken, sosyal medyada konuyla ilgili tartışmalar sürüyor.

Barım, uzun yıllardır Türkiye’nin en tanınmış oyuncularıyla çalışan, kariyeri boyunca birçok başarılı projeye imza atmış bir isim.

Özellikle genç oyuncuların kariyer planlamasında etkili bir rol oynayan Barım’ın ismi, sektörde güvenilirliği ile öne çıkıyordu.

Hukuki Sürecin Devamı ve Olası Gelişmeler

Barım hakkında yürütülen soruşturma halen devam ediyor. Savcılık, telefon kayıtları, dijital materyaller ve tanık ifadeleri gibi unsurları değerlendirerek soruşturmayı derinleştiriyor.

Soruşturma sürecinde elde edilen veriler ışığında, yeni iddialar gündeme gelebilir. Barım’ın avukatları ise müvekkillerinin sağlık durumu sebebiyle tutuksuz yargılanması gerektiğini savunarak, bir üst mahkemeye itiraz dilekçesi sundular.

Hukukçular, bu tür sağlık koşulları bulunan bireylerin tutuklu yargılanmasının, Anayasa’da yer alan yaşama hakkı ve sağlık hakkı ile çeliştiğine dikkat çekiyor.

Barım’ın avukatının sunduğu sağlık raporlarının dikkate alınıp alınmayacağı, yargı sürecinin seyrini belirleyecek önemli faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor.

Toplumsal ve Hukuki Yansımalar

Barım’ın durumu, kamuoyunda yalnızca bir sanat menajerinin tutuklanması olarak değil, aynı zamanda hukuki süreçlerde sağlık koşullarının ne kadar gözetildiğine dair bir tartışmanın da parçası haline geldi.

Özellikle Gezi Parkı protestolarına dair yürütülen soruşturmaların uzun yıllar sonra yeniden gündeme gelmesi ve bu soruşturmalar kapsamında sanat camiasından birçok ismin adliyeye çağrılması, geniş kesimlerde tepkiyle karşılandı.

İnsan hakları savunucuları ve hukukçular, bu tür davalarda delil niteliği taşıyan unsurların somutluğunun önemine dikkat çekiyor.

Öte yandan Ayşe Barım’ın organize ettiği öne sürülen eylemlerle ilgili henüz kamuoyuna yansımış net bir kanıt bulunmamakta.

Tüm bu unsurlar göz önünde bulundurulduğunda, hem yargı sürecinin gidişatı hem de Barım’ın sağlık durumu, önümüzdeki günlerde daha geniş çaplı bir gündemin parçası olmaya devam edecek gibi görünüyor.