Hamsi avının durdurulması önerisi: Balıkçılık yönetimi nasıl olmalı?
Hamsi avının durdurulması önerisi, balıkçılık yönetimi ve deniz kaynaklarının korunması konularını gündeme getirdi. Balıkçılık uzmanı Doç. Dr. Taner Yıldız, hamsi stoklarının durumu, avlanma yöntemleri ve çözüm önerileri hakkında bilgi verdi.
Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak balık avcılığına büyük önem veriyor. Balık av sezonunun başlamasıyla birlikte, denizde avlanabilir balıkların boyutları da merak ediliyor. Peki, hangi balık kaç santim olmalı? Bir grafik üzerinden bakalım.
Denizde avlanabilir balıkların boyutları, Su Ürünleri Kanunu’nda belirlenmiş olan asgari avlanabilir boy limitlerine göre değişiyor. Bu limitler, balıkların üreme dönemlerini ve popülasyonlarını korumak için konulmuş olan kurallar. Aşağıdaki grafikte, en çok tüketilen deniz balıklarının asgari avlanabilir boy limitlerini görebilirsiniz.
Balık Türü | Asgari Avlanabilir Boy (cm) |
---|---|
Hamsi | 9 |
Lüfer | 20 |
Tekir | 11 |
Palamut | 25 |
Sardalya | 11 |
Kalkan | 45 |
İstavrit | 13 |
Lagos | 45 |
Mezgit | 13 |
Kılıç | 125 |
Hamsi avının durdurulması önerisi
Balık av sezonu 1 Eylül’de başladı. Ancak balıkçılar, hamsinin az olduğunu ve yasal av boyunun altında kaldığını söylüyor. Bu durum, hamsi stoklarının tehlikeye girdiğini ve sürdürülebilir olmadığını gösteriyor.
Bu nedenle, bazı uzmanlar, hamsi avının tamamen durdurulması önerisinde bulundu. Bu öneri, hem balıkçılar hem de tüketiciler için tartışmalı bir konu oldu.
Hamsi avının durdurulması önerisi hakkında görüşlerini almak için İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık ve Su Ürünleri İşletme Teknolojisi Bölümünden Doçent Doktor Taner Yıldız ile konuştuk.
Doç. Dr. Taner Yıldız: “Doğru bir balıkçılık yönetimi mekanizması kurmalıyız”
Doçent Doktor Taner Yıldız, hamsi avının durdurulması önerisine katıldığını belirtti. Yıldız, “Bu öneri aslında çok da imkansız bir öneri değil. Bizim meraka geçerse tabii ki bazı balıkçı türleri için bu ekonomik olarak onları zor duruma sokabilir. Ama zaten endüstriyel balıkçılığın deniz kaynaklarının kötü durumda olmasındaki payını düşünürsek aslında onlar da belli bazı dönemlerde yaptıkları yanlışların bir karşılığı olabileceğini görmediler” dedi.
Yıldız, balıkçılık yönetimi mekanizmasının kurulması ve herkesin bu mekanizmaya uyması gerektiğini vurguladı. Yıldız, “Biz denizal kaynakları çok hor kullanıyoruz. Yönetim mekanizması olarak da uygun bir yönetimle maalesef bu işi takip edemiyoruz. Hamsi boyunun 9 santim olmasına rağmen 7 santim, 6 santim, 5 santim hamsileri avlarsak gelecek senelerde onların yumurtaları denizde olmayacak. Ve stoklar küçülecek, her sene küçülen stoklar belli bir yerde neredeyse bitme noktasına gelecek” diye konuştu.
Yıldız, ayrıca avlanma yöntemlerinin de denetlenmesi gerektiğini söyledi. Yıldız, “Bir görüntü gösterdiniz bize, bir gırgır anında hamsi ile beraber bir dasyetiz pasinler akademimiz bizim aslında bir vatoz türü ve o dip balığı. Bu gırgır ağının dibe değdiğine işaret eden bir görüntü. Yani bir yanlışı gösteriyor bize. Normalde gırgır ağları bizim pelacık bölge dediğimiz su kolunda avcılık yapar, kesinlikle deniz zeminine değmemesi gerekir” dedi.
Hamsinin önemi
Hamsi, Türkiye’de en çok tüketilen balık türlerinden biri. Hem besin değeri hem de fiyatı açısından halkın ulaşabildiği ve erişebildiği bir gıda olarak önemli bir yere sahip. Hamsinin ülke ekonomisine de katkısı büyük. Türkiye’de yıllık yaklaşık 500 bin ton hamsi avlanıyor ve bunun yaklaşık yüzde 10’u ihraç ediliyor.
Hamsinin korunması ve sürdürülebilirliği için hem balıkçılara hem de tüketicilere büyük görevler düşüyor. Balıkçılar, avlanma yöntemlerine ve asgari avlanabilir boy limitlerine uymalı, tüketiciler de bilinçli bir şekilde hamsi almalı ve tüketmeli.