Hükümetin finansal karartması sürüyor: KKM ve döviz kaynakları gizli

Hükümetin finansal karartması sürüyor: KKM ve döviz kaynakları gizli

Hükümet seçim sonrasında ekonomide U-dönüşüne imza atsa da finansal verilerle ilgili karartma devam ediyor. TCMB ve Hazine Bakanlığı, KKM verilerini ve döviz kaynaklarını şeffaf bir şekilde paylaşmıyor.

Türkiye’de seçim sonrasında ekonomide yeni bir döneme girildiği iddia edilse de finansal verilerle ilgili şeffaflık sorunu devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası (TCMB), kur korumalı mevduat (KKM) verilerini ve döviz kaynaklarını kamuoyu ile paylaşmıyor.

KKM verileri neden önemli?

KKM, TL mevduat hesabına sahip olanların, hesaplarındaki TL’yi belirli bir kur üzerinden dövize çevirerek faiz geliri elde etmelerini sağlayan bir ürün. Bu sayede mudiler, TL’nin değer kaybından korunurken, aynı zamanda yüksek faiz avantajından da yararlanabiliyor.

KKM’nin piyasada ne kadar hacme sahip olduğu, ne kadarının TL’den ne kadarının dövizden dönüşümlü olduğu, TCMB’nin KKM kanalından ne kadar döviz aldığı ve piyasaya ne kadar döviz verdiği, KKM’de kur farkı olarak TCMB’nin mudilere ne kadar ödeme yaptığı gibi bilgiler, ekonomik göstergeler açısından önem taşıyor.

Ancak bu bilgiler, TCMB ve Hazine Bakanlığı tarafından yayımlanan veriler arasında yer almıyor. 1 Eylül itibarıyla 3 trilyon 348 milyar TL’lik hacme sahip olan KKM’nin detayları gizli tutuluyor. Bu rakamın temmuz ve ağustosta ayında toplamda 500 milyar TL’yi bulduğu tahmin ediliyor ancak resmi veriler paylaşılmıyor.

Döviz kaynakları neler?

TCMB’nin piyasaya “arka kapı” olarak tabir edilen örtülü döviz satışlarının da ne kadar olduğu bilinmiyor. TCMB’nin, uzun süredir kullanmadığı “doğrudan döviz alım ihaleleri” yöntemi dışında mevcut durumda beş farklı döviz gelir kaynağı bulunuyor.

Bunlar şunlar:

  • Mal ve hizmet ihraç gelirlerinin yüzde 40’ını alıp karşılığında TL vermek.
  • Dövizden KKM’ye dönenlerin döviz satışları.
  • TL reeskont kredisi kullananların döviz satışları ile döviz reeskont kredisi geri ödemeleri.
  • Yurt dışı yerleşiklerden döviz çekmek için başlatılan KKM benzeri YUVAM uygulaması.
  • Yabancıya gayrimenkul satışlarından elde edilen dövizler.

Bu kaynaklardan TCMB’ye gelen dövizin miktarı da, piyasaya verilen dövizin miktarı da, TCMB tarafından açıklanmıyor. Bu durum, TCMB’nin döviz rezervlerinin gerçek durumu hakkında şüpheler doğuruyor.

TCMB Başkanı ne dedi?

Enflasyon raporu bilgilendirme toplantısı nedeniyle geçen hafta ilk kez basın mensupları ve ekonomistlerin karşısına çıkan TCMB Başkanı Gaye Erkan, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TCMB arasındaki kamu bankalarına döviz satma olanağı sağlayan protokole ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine “Hazine protokolünü kullanmıyoruz” demişti.

“Merkez Bankasının kur istikrarı üzerinde de görevi vardır. Dolayısıyla bir kur seviyesi hedeflemiyoruz ancak kurdaki aşırılıklar görüldüğünde de müdahale, aşırılığı ve oynaklığı azaltmak amacıyla, Merkez Bankasının görev tanımındadır” diyen Erkan, “Hazine protokolü kullanmıyoruz ama KKM’yle alakalı piyasayı oluşturmak bizdedir. Bunu da yaparken şeffaflığı vurguladık. Şeffaflık adına doğrudan satışla bankalara yapıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Erkan’ın bu sözleri, finansal verilerle ilgili karartmanın ne zaman sona ereceği konusunda bir ipucu vermedi. TCMB ve Hazine Bakanlığı’nın, KKM verilerini ve döviz kaynaklarını şeffaf bir şekilde paylaşması, ekonomik güvenin artması için gerekiyor.