NECDET PEKMEZCİ
Hulusi Akar Paşa Necip Fazıl'ı tanır mı?
Coğrafyada tesadüflere pay bırakmak gerekiyor. Tesadüfler çoğu vakit, yan yana gelmeyenleri yan yana getiriyor. İsnisnası da var tesadüflerin, tesadüf bazen tesadüf olamayacak kadar tesadüf olarak karşımıza çıkıyor.
Tesadüflere inanan isanların bile tesadüf olamayacak kadar tesadüflerin gerçekleştiğini gördükçe feleği şaşıyor.
Mesela Abdullah Öcalan ile Necip Fazıl Kısakürek ya da Fethullah Gülen ile Necip Fazıl Kısakürek adı yan yana geliyor....
Nasıl mı! Abdullah Öcalan ile Necip Fazıl'dan başlayalım...
Abdullah Öcalan, diyor ki; “1969’da Kısakürek’in gizli bir toplantısına gittim.."
"Hadi ya" diyenler haliyle olacaktır...
Ama bir tanık daha var bu konuda konuşacak...
Gazeteci Yazar Avni Özgürel.
Şimdiki değil ama bir önceki TBMM Darbe Araştırma Komisyonu'nda şöyle açıklamıştı Avni Özgürel, Abdullah Öcalan, Necip Fazıl Kısakürek tesadüfünü:
"Abdullah Öcalan, lise yıllarında Necip Fazıl Kısakürek’in liderliğini yaptığı Büyük Doğu Grubu’na yakın bir isimdi. Büyük Doğucularla birlikte Yargıtay eski Başkanı İmran Öktem’in cenaze namazının kılınmaması için yapılan gösteriye ben de katıldım. Protestocular arasında Öcalan da vardı.."
Hadi bir de Fethullah Gülen ile Necip Fazıl Kısakürek tesadüfüne bakalım...
Necip Fazıl'ın konferansları meşhur o vakitlerde. Özellikle de Türkiye Komünizmle Mücadele Dernekleri'nin düzenlediği konferansların değişmez hatibi...
Fathullah Gülen de, Türkiye Komünizmle Mücadele Dernekleri'nin ya kurucusu ya kurdurucusu. Erzurum'da da öyle oldu, Edirne ve Kırklareli'de de...
Fethullah Gülen, nerede vaizlik yaptıysa Komünizmle Mücadele Dernekleri'nin şubeleri de arkasından geldi.
Peki, bu kadar tesadüften sonra, yine de tesadüflere pay bırakalım...
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kayseri Lisesi mezunu. Taşmektep olarak biliniyor Kayseri lisesi...
Akar'ın mezuniyet tarihi 1967...
Kayseri'nin Üstad Necip Fazıl'ın yaşamında ayrı bir yeri vardı!
1950 yılının kış aylarında Kayseri’de “Büyük Doğu Cemiyeti”ni açtı Necip Fazıl, İstanbul’a dönüşte tutuklandı. 1965’de bu sefer Büyük Doğu Fikir Kulübü’nün daha genel merkezi bile oluşmadan ilk şubesiyine Kayseri’de açıldı.
Necip Fazıl, Kayseri’ye düşkünlüğünü 1965 yılının Nisan ayında bu ildeki konferanstan dönüşünde "Ve Kayseri" başlığıyla şöyle yazıya döktü:
“Dokusundaki soyluluk her yerde aynı olmasına rağmen bazı noktaları yenik, sökük, yanık ve soluk Anadolu kumaşının, pırıl pırıl olanca havı ve revnakı yerinde Kayseri’ye selâm olsun!... Anadolu’nun her noktasında bulduğumuz ve sonsuz bir madde gibi işletilmesini beklediğimiz, işletmesini kurmaya çalıştığımız ruh bütünlüğü Kayseri’de tastamamdır”
Peki, Akar tanır mıydı Necip Fazıl'ı...
Tanıklara göre; öyle...
Tanış olmasalar da Necip Fazıl'ın konferansları arasında Hulusi Akar Paşa...
Dedik ya tesadüflere pay bırakmak gerekiyor, bazen de tesadüfler fena halde tesadüf haline geliyor.
Haliyle insan inanıyor tesadüflere....