İş Kanunu'nda Sağlık Sebepleriyle İş Akdi Feshi ve Emeklilik Koşullarındaki Yeni Yargıtay Kararları

İş Kanunu'nda Sağlık Sebepleriyle İş Akdi Feshi ve Emeklilik Koşullarındaki Yeni Yargıtay Kararları

Türkiye'deki işçilerin sağlık sebepleriyle işlerini ne zaman ve nasıl sonlandırabilecekleri ve emeklilik süreciyle ilgili son Yargıtay kararlarını kapsamlı bir şekilde ele alan haber makalemiz, iş hukuku ve sosyal güvenlik alanındaki en güncel geişme.

Türkiye'de İş Kanunu, işçilere sağlık sebeplerine bağlı olarak iş akdini derhal feshetme hakkı tanırken, bu sürecin nasıl işleyeceğine dair kriterler Yargıtay tarafından belirleniyor. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 11 Şubat 2020 tarihli kararı, bu kriterleri net bir şekilde ortaya koyuyor.

Buna göre, işçi, işin kendisinin sağlığı veya yaşam tarzı için tehlikeli olması ya da işyerinde bulaşıcı hastalığa sahip kişilerle yakın temas halinde olması durumlarında iş akdini sonlandırabilir. Ancak, işçinin sağlık sebepleriyle iş akdini feshettiğini ispatlaması gerekiyor.

Yargıtay Kararlarına Göre İşçi Hakları ve Yükümlülükleri

Yargıtay'ın belirlediği kriterlere göre, işçi, çalışmasına engel teşkil edebilecek bir rahatsızlığın varlığını, tam teşekküllü bir devlet hastanesi, adli tıp kurumu veya üniversite hastanesinden alacağı heyet raporu ile kanıtlamak zorundadır. Bu rapor, işyerinin özellikleri, işçinin yaşam koşulları ve hizmet süresi gibi etkenler göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır.

Yargıtay'a göre, işçinin sağlık durumu, iş akdinin feshi için tek başına yeterli bir gerekçe sayılmaz. Haklı feshin varlığını belirleyebilmek için işin doğası ve işçinin sağlık durumu arasındaki ilişki, uzman bir bilirkişi tarafından değerlendirilmelidir.

Emeklilik Sürecinde Yeni Düzenlemeler ve İşçi Hakları

Türkiye'de emeklilik süreci, çalışanlar için önemli bir konu olup, bu süreçte dikkate alınması gereken pek çok değişken bulunmaktadır. Tolga Ç.'nin durumu, birçok çalışanın karşılaşabileceği bir senaryoyu temsil ediyor. 7000 gün ve 60 yaşında emekli olma şartlarına tabi olan Tolga, 5800 gün SSK primi yatırmış ve primlerinin çoğunu yüksek oranda ödemiştir. Şimdi karşı karşıya olduğu seçenekler; kalan 1200 günü asgari ücretten isteğe bağlı ödeyerek tamamlamak veya tavandan ödenmiş kısmi emeklilikle emekli olmak arasında değişiyor.

SSK ve BAĞ-KUR Emekliliği: Ne Beklenmeli?

İbrahim A.'nın durumu ise BAĞ-KUR emekliliği konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor. 7200 gün prim ödemiş ve son altı aydır SSK primi ödeyen İbrahim, beklenen BAĞ-KUR prim gün sayısının 7200'e düşürülmesi durumunda, EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) kapsamında emekli olma hakkı kazanabilir. Bu durum, 1999 öncesi sigortalı olanları da kapsayacak mıdır sorusunu gündeme getiriyor.

Sonuç:

Yargıtay'ın son kararları ve emeklilik sürecindeki yeni düzenlemeler, Türkiye'de çalışanlar için önemli değişiklikler getiriyor. İşçiler, sağlık sebepleriyle işten ayrılma ve emeklilik süreçlerinde karşılaştıkları durumları dikkatlice değerlendirmeli ve haklarını tam anlamıyla bilmelidirler. Bu makale, iş hukuku ve sosyal güvenlik alanındaki en güncel bilgileri sunarak, işçilerin karşılaşabilecekleri durumlar hakkında bilinçlenmelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır.