İstanbul depremi sonrası korkutan uyarı: Büyük deprem için tarih verildi
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, İstanbul Silivri’deki 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından, milyonlarca vatandaşın kafasında oluşan "Daha büyük bir deprem olabilir mi?", "Büyük İstanbul depremi ne zaman olacak?" gibi sorulara yanıt verdi.
Sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan Ercan, İstanbul’daki olası büyük bir depremin tarihine dair öngörülerini paylaştı.
6,2 Büyüklüğündeki Deprem Sonrası Tepkiler
Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul’da hissedilen şiddetiyle endişe yaratmıştı.
Bu büyüklükteki bir deprem bile, özellikle İstanbul gibi büyük bir metropolde yaşayan halkı derinden etkileyebilecek bir güce sahip.
Depremin ardından birçok kişi, "Bundan daha büyük bir deprem olabilir mi?" sorusunu sormaya başladı. İstanbul'da deprem riskinin yüksek olduğunun farkında olan vatandaşlar, aynı zamanda "Büyük İstanbul depremi ne zaman olacak?" sorusunu da gündeme getirdi.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'ın Açıklamaları
Prof. Dr. Ercan, yaptığı açıklamada, İstanbul'un büyük bir deprem yaşama olasılığının oldukça yüksek olduğunu belirtti.
Ercan, bu konuda yaptığı açıklamada, Marmara Bölgesi'ndeki aktif fay hatlarının da büyük bir deprem için zemin hazırladığını vurguladı.
Ancak, büyük İstanbul depremine dair kesin bir tarih vermek mümkün olmasa da, bazı bilimsel verilere dayalı tahminlerde bulundu.
Ercan, İstanbul'da büyük bir depremin olma olasılığının zamanla artacağını belirterek, bu tür olayların bilimsel verilere göre belli bir takvime bağlanmasının zorluğuna dikkat çekti.
Ancak İstanbul’un geçmişte büyük depremler yaşadığı ve bu depremlerin tekrarlanma sıklığının arttığı biliniyor.
Bu nedenle, İstanbul’un büyük bir depreme hazırlıklı olması gerektiği de Ercan’ın altını çizdiği önemli bir noktaydı.
Büyük İstanbul Depremi İçin Öngörülen Tarihler
Prof. Dr. Ercan, İstanbul’daki büyük depremin ne zaman olacağına dair yaptığı öngörülerde, özellikle 2020’li yılların sonlarına doğru bu büyük depremin yaşanma olasılığının arttığını belirtti.
Ercan, Marmara Bölgesi'nde uzun süredir büyük bir deprem yaşanmadığını ve bu durumun biriken gerilimle birlikte tehlike oluşturduğunu ifade etti.
İstanbul’un beklediği büyük depremin, olası senaryolara göre 7 ile 8 büyüklüğünde olabileceğini öngören Ercan, bu durumun yerel fay hatlarının hareketliliği ve geçmişteki deprem kayıtlarıyla desteklendiğini açıkladı.
Ercan, ayrıca 2020’li yılların sonunda ve 2030’lu yılların başında büyük bir İstanbul depreminin yaşanma ihtimalinin çok yüksek olduğunu vurguladı. Ancak, bu tahminlerin tamamen bilimsel verilere dayandığını, ancak yine de net bir tarih verilemeyeceğini belirtti.
Deprem Beklentisi ve Hazırlık
Büyük İstanbul depremi konusunda Ercan’ın verdiği tarih tahminlerinin yanı sıra, İstanbul’daki deprem riski konusunda da önemli açıklamalarda bulundu.
İstanbul’un deprem riski altında olduğu bilinse de, halkın bu konuda yeterince bilinçlenmediği ve şehirdeki yapıların büyük bir kısmının hala depreme dayanıklı olmadığı ifade ediliyor.
Ercan, İstanbul’daki yapıların güçlendirilmesi ve depreme dayanıklı hale getirilmesi için ciddi bir planlama ve önlem alınması gerektiğini belirtti.
Ercan, İstanbul’da büyük bir deprem yaşanması durumunda, bunun sadece yapılar değil, aynı zamanda ulaşım, altyapı ve sağlık sistemini de ciddi şekilde etkileyeceğini vurguladı.
Bu yüzden, İstanbul halkının ve yönetimlerinin büyük bir deprem için hazırlıklı olması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
Deprem Tahmininde Zorluklar
Prof. Dr. Ercan, büyük bir depremin zamanını kesin olarak tahmin etmenin çok zor olduğunu belirtti. Depremler, doğası gereği tahmin edilmesi güç doğal afetlerdir.
Ancak bilimsel veriler ve geçmişteki depremlerin sıklığı, belirli bir bölgedeki gerilim birikimini gözler önüne sererek uzmanların tahminler yapmalarını sağlar.
Ercan, Marmara Bölgesi'nin deprem potansiyelini incelediğinde, bu bölgede büyük bir depremin meydana gelmesi ihtimalinin arttığını ifade etti.
Ercan’ın açıklamaları, bilimsel verilere dayalı tahminlerin yanı sıra, İstanbul’un deprem hazırlığı konusunda daha fazla önlem alınması gerektiğini de gözler önüne seriyor.
Ercan, bu tür büyük afetlere karşı sadece bilimsel tahminler değil, aynı zamanda halkın bilinçlendirilmesi ve yapıların güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın açıklamaları, İstanbul'daki büyük bir deprem olasılığı hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.
2020’li yılların sonları ile 2030’lu yılların başları arasında büyük bir depremin yaşanma olasılığının yüksek olduğunu belirten Ercan, bu dönemde İstanbul’un büyük bir deprem yaşama ihtimalinin oldukça arttığını söyledi. Ancak depremin kesin zamanı hakkında net bir tahmin yapmak imkansızdır.
Bu sebeple, İstanbul'daki deprem riskine karşı önlemlerin artırılması, halkın bilinçlendirilmesi ve yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiği Prof. Dr. Ercan tarafından vurgulanan en önemli hususlar arasında yer aldı.
İstanbul, dün öğle saatlerinde merkez üssü Silivri açıkları olan 6,2 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Sarsıntı, sadece İstanbul’da değil, çevre illerde de hissedildi ve kısa süreli panik yaşanmasına neden oldu.
Depremin ardından bölgede yaşanan artçı sarsıntılar da endişeyi artırırken, kamuoyunun aklına ilk gelen soru yine “Büyük İstanbul depremi yaklaşıyor mu?” oldu.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, hem gerçekleşen depremin özelliklerini değerlendirdi hem de bu sarsıntının büyük Marmara depremiyle bağlantılı olup olmadığına dair önemli bilgiler paylaştı.
Ercan, büyük bir depremin hemen kapıda olmadığını belirtti ve vatandaşlara yapısal önlemlerle ilgili dikkat edilmesi gereken noktaları da aktardı.
Büyük Depremle Doğrudan Bağlantısı Yok
Dünkü 6,2’lik depremin ardından açıklama yapan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, yaşanan bu depremin, kamuoyunun uzun süredir endişeyle beklediği büyük İstanbul depremiyle doğrudan bağlantılı olmadığını ifade etti.
Ercan, bu tür orta büyüklükteki depremlerin büyük bir depremin öncüsü olarak algılanmasının her zaman doğru olmayabileceğini belirtti.
Depremin Silivri açıklarında meydana geldiğini ve yaklaşık 25 kilometrelik bir alanda etkili olduğunu söyleyen Ercan, kırılmanın ya da yerin sürüklenmesinin İstanbul yönüne doğru gerçekleştiğini ifade etti.
Normal şartlarda bu tür depremlerin doğu-batı yönünde ilerlemesi beklendiğini söyleyen Ercan, bu depremin ise ağırlıklı olarak İstanbul yönüne kaydığını ve bu yönelimin dikkat çekici olduğunu belirtti.
Artçılar Gerginliği Azalttı
Ercan, depremin ardından meydana gelen artçı sarsıntılara da değindi. Özellikle büyüklükleri 5,9, 4,9 ve 4,3 olan artçıların bölgedeki gerginliği önemli ölçüde azalttığını vurguladı.
Bu tür artçıların birkaç hafta sürebileceğini ifade eden Ercan, yaşanan bu sarsıntıların fay hattında bir rahatlamaya neden olduğunu, dolayısıyla kısa vadede daha büyük bir deprem beklenmediğini söyledi.
“Dünkü depremle birlikte büyük bir enerji boşalması yaşandı,” diyen Ercan, bu nedenle kısa vadede yeni ve daha büyük bir sarsıntının beklenmemesi gerektiğini belirtti. Ancak yine de halkın tedbirli olması gerektiğini söyleyerek uyarılarını da ihmal etmedi.
Depremin Güzergâhı ve Olası Senaryolar
Depremin kırık hattının yönü hakkında bilgi veren Ercan, depremin Trakya-Eskişehir fay hattından başlayarak Büyükçekmece-Çatalca hattına kadar ilerlediğini ve bu doğrultuda geliştiğini ifade etti.
Ancak depremin İstanbul içlerine doğru daha fazla ilerlemesini beklemediğini belirten uzman, bu bölgenin şimdilik bir durulma dönemine girebileceğini söyledi.
“Deprem şu anda İstanbul’a doğru kayıyor ama bu gidişin devam etmesini beklemiyorum,” diyen Ercan, bu durumun İstanbul için kısa vadede büyük bir risk taşımadığını ifade etti. Ona göre, bölgede bir süre daha sismik sessizlik yaşanabilir.
Vatandaşlara Yapısal Güvenlik Uyarıları
Prof. Dr. Ercan, sadece deprem yorumlarıyla değil, aynı zamanda vatandaşların alması gereken önlemlerle ilgili de önemli uyarılarda bulundu. Özellikle yapı güvenliği konusunda dikkat edilmesi gerekenleri sıralayan Ercan, şu tavsiyelerde bulundu:
Evlerde rezonans çalışmaları yapılmalı.
Kolon ve kirişlerde çatlama, ayrılma ya da kırıklar varsa o binalar kullanılmamalı.
Yetkili kurumlar olan AFAD ve Valilik’in yapacağı açıklamalar titizlikle takip edilmeli.
Yapıların depreme dayanıklılığının artırılmasının hayati önem taşıdığını vurgulayan Ercan, Türkiye’nin büyük kısmının deprem riski altında olduğunu ve bu nedenle kişisel güvenliğin en az kamu önlemleri kadar önemli olduğunu hatırlattı.
Büyük İstanbul Depremi Ne Zaman Bekleniyor?
Kamuoyunun en çok merak ettiği konu olan “Büyük İstanbul Depremi ne zaman olur?” sorusuna da net bir değerlendirme yapan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bu depremin yakın zamanda gerçekleşmesini beklemediğini söyledi. Ercan, büyük İstanbul veya Kuzey Marmara depremine hâlâ zaman olduğunu belirtti.
“Ben büyük İstanbul depreminin 2045 ile 2065 yılları arasında olacağını öngörüyorum,” diyen Ercan, bu konuda kısa vadede paniğe gerek olmadığını ifade etti.
Ancak bu durumun, önlem almayı ertelemek anlamına gelmemesi gerektiğini de vurguladı. Ona göre, zaman kazanılmış olsa da yapıların sağlamlaştırılması ve toplumun bilinçlendirilmesi için bu süreç iyi değerlendirilmelidir.
Endişe Yerine Önlem
İstanbul’da yaşanan 6,2’lik depremin ardından yapılan bilimsel değerlendirmeler, büyük bir felaketin hemen kapıda olmadığı yönünde. Ancak bu, tamamen bir rahatlama anlamına gelmiyor.
Uzmanlar, özellikle yapıların güvenliği konusunda vatandaşların bilinçli davranmalarının hayati önem taşıdığını belirtiyor.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın açıklamaları, kısa vadede büyük bir deprem beklentisi olmadığını ortaya koyarken, halkı da önlemler konusunda daha duyarlı olmaya çağırıyor.
Deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek, hazırlıklı olmak ve yapısal dayanıklılığı sağlamak, İstanbul gibi riskli bir bölgede yaşayanlar için artık bir tercih değil, zorunluluk.