İstanbul'da Yaşam Maliyeti: Geçmişten Günümüze Büyük Bir Artış

İstanbul'da Yaşam Maliyeti: Geçmişten Günümüze Büyük Bir Artış

İstanbul Planlama Ajansı’nın Yaşam Maliyeti Araştırması'na göre İstanbul'daki yaşam maliyetindeki dikkat çekici artışları inceleyen bu makale, güncel verilerle İstanbul'da yaşamanın ekonomik boyutunu detaylı bir şekilde ele alıyor.

İstanbul, tarihi dokusu ve kültürel zenginlikleriyle bilinen büyüleyici bir şehir. Ancak bu metropolün ekonomik yüzünü gözler önüne seren son araştırmalar, İstanbul'da yaşamanın maliyetinin son bir yılda nasıl arttığını gözler önüne seriyor. İstanbul Planlama Ajansı’nın son araştırmasına göre, bu büyük şehirde yaşamak giderek daha pahalı hale geliyor.

Maliyetin Dramatik Artışı

Geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla, İstanbul'da yaşam maliyeti %78,13 oranında arttı. Bu artış, dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyetinin 27 bin 596 TL’den 49 bin 159 TL’ye çıkması anlamına geliyor. Bu rakamlar, metropolde yaşamanın giderek daha zorlaştığını açıkça gösteriyor.

Son Bir Ayın Detayları

İstanbul'da sadece son bir ay içerisinde bile yaşam maliyeti %3,51 oranında arttı. Aralık ayında dört kişilik bir aile için ortalama yaşam maliyeti 49.159 lira olarak hesaplandı. Bu, geçen aya göre 1.666 lira bir artışa işaret ediyor.

En Yüksek Yıllık Artış: Ağız Bakım Ürünlerinde

Araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta, temel tüketim maddeleri arasında en yüksek yıllık artışın ağız ve diş bakım ürünlerinde yaşanması. Bu ürünlerin fiyatları, geçen yılın aynı ayına göre %190,69 oranında arttı. Bunun yanı sıra, et ve kıyma ürünlerindeki fiyat artışı da %113,64 ile dikkat çekici.

Sonuç

Bu rakamlar, İstanbul'da yaşam maliyetinin ne kadar hızlı bir şekilde arttığını ve bu durumun günlük yaşam üzerindeki etkilerini gösteriyor. Özellikle temel tüketim maddelerindeki bu artışlar, İstanbul halkının alım gücünü doğrudan etkiliyor ve şehirde yaşamanın zorluklarını artırıyor.

İstanbul'un ekonomik yüzüne dair bu detaylı inceleme, şehrin sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda ekonomik gerçekleriyle de tanınması gerektiğini ortaya koyuyor.