İstanbul'un Akciğerleri Tehlikede: Gebze-Çatalca Demiryolu Projesi ve Kuzey Ormanları'na Yansımaları
Gebze-Çatalca arasında planlanan 120 kilometrelik demiryolu projesinin, İstanbul'un doğal koruma alanı olan Kuzey Ormanları üzerindeki etkilerini inceliyoruz. Bu kritik konuda çevrecilerin endişeleri ve proje detaylarına derinlemesine bakış.
İstanbul, tarihi güzelliklerinin ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra doğal alanları ile de öne çıkan bir metropol. Ancak bu doğal alanlar, zaman zaman modernizasyon ve kentleşmenin getirdiği çevresel zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Özellikle şehrin kuzeyinde yer alan ve "İstanbul'un Akciğerleri" olarak bilinen Kuzey Ormanları, son zamanlarda yeni bir tartışmanın odağına yerleşti: Gebze-Çatalca demiryolu projesi.
Yaklaşık 120 kilometre uzunluğundaki bu demiryolu hattı, Gebze'den başlayıp Çatalca'ya kadar uzanacak ve önemli bir ulaşım ağını oluşturmayı hedefliyor. Fakat proje, Kuzey Ormanları'nın kalbine dokunacak şekilde planlandığı için çevreciler ve doğa savunucuları tarafından büyük endişe ile karşılanıyor. Nitekim, bu ormanlar İstanbul'un su ve oksijen ihtiyacının büyük bir kısmını karşılıyor ve biyolojik çeşitliliği ile dikkat çekiyor.
Projenin duyurulmasından bu yana, çeşitli çevre örgütleri ve aktivistler, ormanın korunması ve projenin etkilerinin minimize edilmesi yönünde seslerini yükseltiyor. Kuzey Ormanları Savunması gibi gruplar, projenin İstanbul'un doğal yapısına vereceği zararları dile getirerek, daha sürdürülebilir ve çevre dostu alternatifler üzerinde durulmasını talep ediyorlar.
Bu projenin etkilerini değerlendirirken, öncelikle İstanbul'un kuzeyinin son on yılda yaşadığı dönüşüme bakmak gerekiyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu ve İstanbul Havalimanı gibi mega projeler, bu bölgede ciddi ekolojik değişimlere yol açtı. Bu yapılar, hem ormanlık alanların azalmasına hem de bölgenin doğal dokusunun bozulmasına sebep oldu. Şimdi ise Gebze-Çatalca demiryolu projesi, bu dönüşümü daha da ileri bir noktaya taşıyabilir.
Projeye dair teknik detaylar da dikkate değer. İhalesi bu yıl yapılması ve 2028 yılına kadar tamamlanması planlanan proje, 29 viyadük, 11 aç-kapa yapısı ve 21 tünel içerecek şekilde tasarlanmış. Bu yapının, özellikle de viyadüklerin ve tünellerin, ormanlık alanlar üzerinde oluşturacağı baskı, ekosistem dengesi açısından önemli soru işaretleri yaratıyor.
Kuzey Ormanları'nın sadece İstanbul için değil, genel olarak Marmara Bölgesi'nin iklim dengesi için de hayati öneme sahip olduğu unutulmamalıdır. Bu ormanlar, bölgenin mikro iklimini düzenleyerek sıcak yaz günlerinde serinlik ve nem sağlamakta, aynı zamanda yoğun yağışlarda sel riskini azaltmaktadır. Dolayısıyla, bu doğal varlığın korunması hem İstanbul halkının yaşam kalitesi hem de bölgenin ekolojik dengesi için büyük önem taşıyor.
Özetle, Gebze-Çatalca demiryolu projesi, modern ulaşım ihtiyaçları ile doğal korumanın denge noktasını bulmaya çalışırken, İstanbul'un geleceği için kritik bir dönemeç olarak karşımıza çıkıyor. Bu proje, kentleşme ve doğal koruma arasındaki hassas dengeyi sorgulamamızı ve sürdürülebilir şehir planlamasının önemini yeniden gözden geçirmemizi gerektiriyor. Kuzey Ormanları'nın geleceği, sadece İstanbul için değil, tüm Türkiye için bir dönüm noktası olabilir.