Kerkük'te 4 ayda 19 Türkmen suikasta kurban gitti
Irak'ın Kerkük kentinde 4 ay içinde 19 Türkmen silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. "Faili meçhul" cinayetler, kentteki tüm Türkmenleri tedirgin etmeye başladı.
Zengin petrol yataklarına sahip Kerkük'teki Türkmenlere karşı 16 Ekim 2017'den bu yana farklı tarihlerde çeşitli silahlı saldırılar gerçekleştirildi. Saldırıların "suikast" şeklinde düzenlenmesi ve çoğunun "faili meçhul" kalması, kentteki tüm Türkmenleri tedirgin etmeye başladı.
Saldırıların hedefinde siyasetçi ve öğretim görevlileri başta olmak üzere Türkmenler içinde farklı sosyal altyapıya sahip kişiler yer alıyor.
Kerkük'te bağımsız bir kurum olarak faaliyet gösteren Irak İnsan Hakları Derneği Başkanı Neşet Beyatlı yaptığı açıklamada, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) bağlı Peşmerge güçlerinin, 16 Ekim'de kentten çekilmesinin ardından suikasta uğrayıp hayatını kaybedenlerin sayısında endişe verici bir artış olduğunu ifade etti.
Saldırıların aydınlatılamaması nedeniyle Türkmenlerin herkesten şüphelendiğini aktaran Beyatlı, 19 suikast sonrasında yakalanan bazı kişiler olsa da cinayetlerin çoğunun "faili meçhul" kaldığını söyledi.
"Elmas, vali yardımcısı olmayı planlıyordu"
Kerkük'te Türkmenlere yönelik silahlı saldırılarda son kurban Kerkük Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Ali Elmas oldu. Akademisyen Elmas, geçen salı gündüz vakti Kerkük kent merkezinde aracının içinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Elmas'ın yakın arkadaşı Muhammed Gökkaya, genç akademisyenin aktif ve milletine hizmet etmek isteyen biri olduğunu söyledi.
Elmas'ın iki çocuk sahibi olduğunu, Türkmenlerin aydın şahsiyetleri arasında yer aldığını belirten Gökkaya, "Kerkük'teki son gelişmelerden sonra vali yardımcısı olmayı planlıyordu. Irak Türkmen Cephesi'ne (ITC) de sıcak yaklaşımı vardı. Ne yazık ki terör örgütleri Türkmenlerin Kerkük'te önemli yerlere gelmesini engelliyor." dedi.
Suikastların arkasındaki "karanlık eller"
Irak'taki Türkmen siyasetçiler, kendilerine yönelik suikastların arkasında "karanlık eller"in olduğunu ancak direkt bir tarafın suçlanmasının doğru olmadığı görüşündeler.
ITC Başkanı Erşet Salihi'yi göre, Kerkük'te meydana gelenler IKBY ve merkezi hükümet arasındaki genel seçim öncesi çekişmelerden kaynaklanıyor.
Türkmenlere yönelik suikastları değerlendiren Salihi, "Türkmenleri seçimlerden caydırmak için suikast planları yapılıyor. Seçimlere kadar bu olayların artmasından endişeliyiz." dedi.
Kerkük'teki Kürtler arasında hakimiyeti elinde tutan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Irak merkezi hükümeti arasında son zamanlarda bir yakınlaşmanın olduğunu söyleyen Salihi, bunun bir seçim pazarlığına dönüştüğünü ve seçim sonrası kurulacak hükümette yeni ortaklıkların Türkmenleri kaygılandırdığını dile getirdi.
"Etnik çatışmanın fitilini yakmak isteyenler var"
ITC Erbil Milletvekili Aydın Maruf ise "Türkmenlere yönelik suikastların arkasında bölgede bir etnik çatışmanın fitilini yakmak isteyenler var." değerlendirmesinde bulundu.
Maruf, Türkmenlerin askeri güçten yoksun olması ve kendilerini savunacak pozisyonda olmamaları nedeniyle kolay hedef haline geldiklerinin altını çizdi.
Kerkük'te 16 Ekim'den sonra ciddi bir güvenlik boşluğu meydana geldiğini aktaran Maruf, "Bu suikastların sorumlusu Irak merkezi hükümetidir. Daha öncesinden ise Kürt gruplar sorumlu." diye konuştu.
"Türkmen kimliğini savunanlar hedefte"
Türkmen Kalkınma Partisi Genel Başkanı Muhammed İlhanlı da kendilerine ait bölgelerde güvenliği Türkmenler sağlamadıkça bu tür olayların yaşanmaya devam edeceğini savundu.
Kerkük ve Telafer'de Türkmen kimliğini korumak isteyen kişilerin hedef haline geldiğine dikkati çeken İlhanlı, özellikle Şii partilerin söz konusu bölgelerde nüfuzlarını artırmak istediğini iddia etti.
İlhanlı, şunları kaydetti:
"Türkmen kimliğini savunan milliyetçi insanlarımız hedefte. Türkmenlerin seçim öncesi gözünü korkutmak, konumlarını zayıflatmak istiyorlar. Şu anda Kerkük ve diğer bölgelerde milis gruplar sözde emniyeti sağlıyor, ancak devlet dışında kimse burada güvenliği temin edemez. Bunun ivedi şekilde düzeltilmesi, güvenliğin de Türkmenlere verilmesi gerekiyor."