Tarih boyunca her ırktan insana kucak açmış ve açmaya devam eden bir ülkenin evladı olarak, kıytırık bir parlamento kararını, ne tarihimize ne de şanlı ülkeme asla yakıştırmıyorum ve kabul etmiyorum.

Ne verilecek bir karış toprağımız, ne de soykırım yapan atalarımız var.

Sözde Ermeni Soykırımı yasası Hollanda Meclisinde kabul edildi.

Sırf siyasi çıkarları zedelenmesin diye, (sözde) soykırıma evet dediler.

Haçlı seferlerinin halen dolaylı olarak devam ettiğini belgeleyen kabullenme buna denir.

Türkiye’de yirmi sene boyunca öğretim üyeliği yapan bir Türk dostu Profesöre, yıllar sonra İstanbul ziyaretinde eski öğrencilerinden biri şu soruyu sorar:

“ Avrupa bizi niçin sevmez?”

Profesör şu cevabı verir: “Çok samimim olarak itiraf edeyim ki, Avrupa Türkleri sevmez, sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hristiyanların hücrelerine sinmiştir!”

Evet mesele işte tamda budur!

Türk ve Müslüman düşmanlığı genlerinde bulunan Batılılar “size bağımsız devlet veririz” gerekçesiyle kandırma yöntemini önce Yunan, Bulgar, Sırp, Karadağlı vb. gibi Avrupa’nın ortasında yaşayan Hıristiyan Balkan unsurları için kullanmış ve başarılı olmuştur.

Ermenilerin aynı yöntemle kışkırtılmaya başlatılmaları aşağı yukarı bu Balkan unsurlarını takip etmiş, en önce Yunanistan, sonra Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ koparılmış, bu denemenin başarısı üzerine hemen Ermeniler üzerinde çalışmaya başlamışlardır.

Tarih emperyalist devletlerin ”Medeniyet götürmek” adına yaptıkları katliamlarla doludur.

Kuzey ve Güney Amerika’ya götürülen medeniyetin bedeli olarak milyonlarca Kızılderili,

*

İkinci Dünya Savaşı sonrası Vietnam,

*

Nikaragua, Endonezya, Ruanda, Somali, Doğu Timor,

*

Ermenilerin doksan üç harbinde Kafkasya’da üç yüz bin Türk, Birinci Dünya Savaşında iki buçuk milyon Müslüman Türk,

*

Avrupa’nın göbeğinde yaklaşık dokuz bin Boşnağın katledildiği Srebrenitsa,

*

İran, Irak, Sudan, Arakan, Suriye, Filistin,

*

Almanya’nın Adolf Hitler liderliğinde altı milyon Yahudi’yi katlettiği tarihi belgelerle kabak gibi yatarken,

*

Yaptığımız iddia edilen ve ne hikmetse tek bir tane bile Ermeni toplu mezarı bulunmayan.

Katliam var dedikleri yerlerde Türklere ait toplu mezarlar çıkan.

Türk katliamlarının canlı şahitlerinin hala var olduğu sözüm ona katliam.

İspat dahi edemedikleri (sözde)Ermeni Soykırımını onaylamak ise ancak kendi acizliklerinin ve hainliklerinin ispatıdır.

Bizim tarihimizde Hiroşimalar yoktur.

Vietnamlar yoktur.

Ruandalar, Filistinler yoktur.

Bu millet kendini bilir, geçmişini bilir (unutturmak için çok uğraştılar ama…)

Kim ne derse desin bu olay artık büyüyen, güçlenen Türkiye’nin önünü kesmek için atılan ne ilk ne de son adımdır

Artık kabuğunu kırmış bir Türkiye hızla ivme kazanıyor. Ortadoğu, Afrika, Balkanlar, Uzakdoğu Türkiye’siz bir dünyanın çok acımasız olacağından eminler.

Meselenin Özü:

SİYASİ BİR OYLAMA…

SİYASİ BİR KARARDIR…

GEÇİNİZ

DERLER Kİ: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük. Budur alemde hudutsuz ve derin öksüzlük.

Kervanın yürümesi ne kadar doğal ise, böyle kararların çıkmasını kınayıp geçeceğiz.

KİM TAKAR HOLLANDA PARLAMENTOSU’NU deyip yola devam edeceğiz.