Kocaeli'nin Darıca ilçesi, geçtiğimiz günlerde yaşanan ve toplumun huzurunu kaçıran bir olaya şahitlik etti. Osmangazi Mahallesi'nde sıradan bir sabah, Gülhan Esen isimli genç kadının evinden işe gitmek üzere çıkmasıyla trajik bir hal aldı. Henüz plakası belirlenemeyen bir araçtan inen, kimliği meçhul bir şahıs tarafından Esen'e üç el ateş edildi. Bu olay, bölgedeki huzuru derinden sarsarken, toplumda güvenlik endişelerini de artırdı.

Silah sesleri üzerine ihbar alan polis ve acil sağlık ekipleri, olay yerine hızla intikal etti. Yapılan ilk müdahalede, Gülhan Esen'in başından vurulduğu tespit edildi. Ağır yaralı halde Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Esen, ne yazık ki doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı. Genç kadının cenazesi, son yolculuğuna uğurlanmak üzere memleketi Erzurum'un Oltu ilçesine gönderildi.

Olayın ardından polis ekipleri, geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Detaylı incelemeler ve görgü tanıklarının ifadeleri ışığında, korkunç cinayetin arkasındaki isim olarak Gülhan Esen'in takıntılı eski erkek arkadaşı M.T. belirlendi. Şüphelinin, Esen'in Gebze'deki bir lojistik firmasında işe başlamasından yaklaşık bir hafta sonra, onun evinin önünde pusu kurarak, evden çıkış saatlerini takip ettiği anlaşıldı. Olay günü, İstanbul'un Sultanbeyli ilçesinden hafif bir ticari araçla gelerek Esen'i beklediği ve ardından bu menfur saldırıyı gerçekleştirdiği belirlendi.

Bu trajik olay, toplumda bir kez daha "takıntılı ilişkiler" ve "kadına yönelik şiddet" konularını gündeme getirdi. Polis ekipleri, cinayeti işleyen şüpheliyi yakalamak için çalışmalarını sürdürürken, olay, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve takıntılı davranışların ciddiye alınması gerektiğinin altını çizen bir vaka olarak kayıtlara geçti.

Gülhan Esen'in hayatını kaybettiği bu olay, sadece bir cinayet vakası olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir sorunun göstergesi olarak da değerlendirilmeli. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, takıntılı ilişkilerin zamanında tespit edilip müdahale edilmesi gerektiği konusunda toplumsal bilincin artırılması büyük önem taşıyor. Olay, bir yandan yasal ve idari tedbirlerin önemini vurgularken, diğer yandan toplumun bu tür durumlara karşı duyarlılığını artırmak için atılacak adımların da sinyalini veriyor.