Kökü kuruyasıcalar

AK Parti iktidarının güdümünde yazıp çizen zevat dizginler boşalınca saçmalamaya başladı. Şimdi de bu kervana 2 Ocak 2018 tarihinde Mehmet Barlas katıldı. Daha önce de defaatle aile boyu fantezi geliştiren Barlasgilleri görmezden geldim. Ancak şimdi Türkiye’ye kara çalmaya başladılar. İlgili yazısının cümlesini aynen aktarıyorum “...Bu vesileyle bizim aynı hatayı Suriye’de ‘Muhalif gruplar’ diye terör örgütlerine verdiğimiz destekle ve Esad rejimini bizim bir iç sorunumuz gibi görerek yaptığımızı unutmayalım”!!!

Güya ABD’nin İran’da süregelen sokak eylemlerine destek vermemesi adına yapıyor bu yorumu...

Abicim işine bak, yağlı ballı götür, vallahi billahi helali hoş olsun da memleketi neden ota b*ka karıştırıyorsunuz ki! Senin ne haddine Türkiye’yi terör örgütleriyle destek – köstek şeklinde izah etmek. Odatv, Evrensel ve benzerleri bitti sıra bu beslemelere geldi. Öncelikle Suriye’de kim terör örgütü hangisi değil diye ekspertizi kim yapıyor? Yani mesela El-nusra kime ve neye göre terör örgütü oluyor da YPG olmuyor... DAEŞ’e dışarı çıkması için koridor açan kim?

Tabii ki YPG. Peki gözlemci kim? ABD ve İngiltere... Peki bu iki ülke aynı zaman da DAEŞ’e karşı kurulan koalisyon da Türkiye’nin ortakları değil mi! YPG’de bunların sahada ki kuklası değil mi!!!

İşin sırrı Mehmet Barlas’ın biyografisinde gizli... 60’lı yıllarda mesleğe sosyalist başlayıp evrile evrile evrim kanunlarını bile hiç eden Barlas’ın 80 darbesini övmüşlüğü bile var (Milliyet 14 Kasım 1983). Yalnız bir tek huyu değişmedi, her dönem iktidarı övdü. İktidardan düşünce de büyük bir cesaret (!) gösterip yermesini de bildi. 

Yahu şimdi demiyim demeyim dedim de yine demeden edemedim. Aile seceresi kuşaktan kuşağa sorunlu olur mu bir insanın! Babası Cemil Sait Barlas milletvekili iken meclis kürsüsünde dönemin en meşhur mizah gazetesi olan Marko Paşa ve pek tabi Sabahattin Ali – Aziz Nesin – Rıfat Ilgaz tayfası için kökü dışarda demiştir. Buna cevap olarakta Aziz Nesin aynı dergi de “Topunuzun Köküne Kibrit Suyu” başlıklı yazısında şöyle cevap vermiştir; ’’Cüzdanlarımızda yabancı bankaların hesap defterleri mi var? Neden bizim kökümüz dışarıda? Tapuları karımızın üzerine yapılmış apartmanlarımız mı var? (…)Sizden her zaman daha kolay elde edebileceğimiz refahı teptiğimiz için,(…)menfaat ve rütbeleri suratlarına fırlatacağımız için mi kökümüz dışarda? (…)bize kökü dışarda diyenlerin kökleri kurusun, topunuzun köküne kibrit suyu!’’

Dede Cemil Sait, Baba Mehmet, Ana Canan ve Oğul Cemil Barlas derken Altan ve Ilıcak aileleri gibi... Kuşak kuşak geliyor kökü kuruyasıcalar!

NOT : Marko Paşa bütün baskılara, kapatmalara ve yazarları sürekli cezaevlerine giriyor olmasına karşın tiraj rekorları kırmıştır. Günümüz de dahi rekorunu ele geçiren Mizah dergisi mevzu bahis değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar