Kur Korumalı Mevduat Hesaplarına Yönelmeyen Vatandaş Borsa İstanbul’a Kayıyor
Kur korumalı mevduat hesaplarına yönelmeyen vatandaşların borsa İstanbul’a kaydığına dair bir analiz. Cumhurbaşkanının bu konudaki sözleri eleştiriliyor ve bu uygulamanın ekonomiye verdiği zararlar anlatılıyor.
Türkiye’de son yıllarda yaşanan ekonomik krizler, enflasyon, gelir dağılımındaki bozulma ve dolarizasyon gibi sorunlar, vatandaşların tasarruf alışkanlıklarını ve yatırım tercihlerini değiştirdi. Özellikle kur korumalı mevduat hesaplarına yönelmeyen vatandaşlar, alternatif yatırım araçları aramaya başladı. Bu araçlardan biri de Borsa İstanbul oldu.
Kur Korumalı Mevduat Hesapları Nedir?
Kur korumalı mevduat hesapları, 2020 yılında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından hayata geçirilen bir uygulamadır. Bu uygulama ile vatandaşlar, mevduat hesaplarında belirli bir kur garantisi alabilmektedir. Örneğin, 20 TL karşılığında 1 dolarlık bir kur garantisi alan bir vatandaş, hesabındaki paranın değer kaybetmesini önlemiş olur.
Bu uygulamanın amacı, dolarizasyonu azaltmak ve TL’ye olan talebi arttırmaktır. Ancak bu uygulamanın bazı sakıncaları da vardır. Bunlardan biri, kur garantisi verilen mevduat hesaplarının büyüklüğüdür. Haziran 2023 itibarıyla bu hesapların büyüklüğü 125 milyar dolara ulaşmıştır. Bu da Türkiye’nin dış borcunun yaklaşık yüzde 25’ine denk gelmektedir.
Kur Korumalı Mevduat Hesaplarına Yönelmeyen Vatandaş Neden Borsa İstanbul’u Tercih Ediyor?
Kur korumalı mevduat hesaplarına yönelmeyen vatandaşların başlıca nedeni, bu hesapların getirisinin düşük olmasıdır. Zira bu hesaplarda faiz oranları, enflasyon oranının altında kalmaktadır. Örneğin, Ağustos 2023 itibarıyla yıllık enflasyon oranı yüzde 25 iken, kur korumalı mevduat hesaplarının faiz oranı yüzde 15 civarındadır. Bu durumda, reel faiz oranı eksi yüzde 10 olmaktadır.
Bu nedenle, vatandaşlar daha yüksek getiri sağlayabilecek alternatif yatırım araçları aramaktadır. Bu araçlardan biri de Borsa İstanbul’dur. Borsa İstanbul, son yıllarda önemli bir performans göstermiştir. Örneğin, BIST 100 endeksi, 2020 yılında 1.500 puan seviyesinden başlayarak, 2023 yılında 10.000 puan seviyesine kadar yükselmiştir. Bu da yüzde 566’lık bir artış demektir.
Borsa İstanbul’a yönelen vatandaşların bir diğer nedeni de, borsanın kur riskinden daha az etkilenmesidir. Zira borsada işlem gören şirketlerin bir kısmı ihracatçıdır ve döviz geliri elde etmektedir. Bu da kur artışından olumlu yönde etkilenmelerini sağlamaktadır. Ayrıca, borsada işlem gören şirketlerin bir kısmı da yabancı yatırımcıların ilgisini çekmektedir. Bu da borsaya giren döviz miktarını arttırmaktadır.
Kur Korumalı Mevduat Hesaplarının Ekonomiye Verdiği Zararlar Nelerdir?
Kur korumalı mevduat hesaplarının ekonomiye verdiği zararlar, iktisatçılar tarafından sıkça dile getirilmektedir. Bu zararların başında, bu hesapların maliyeti gelmektedir. Zira bu hesaplar için devlet, vatandaşlara belirli bir kur garantisi vermektedir. Örneğin, 20 TL karşılığında 1 dolarlık bir kur garantisi veren devlet, kurun 27 TL’ye çıkması durumunda, vatandaşa 7 TL fark ödemek zorundadır.
Bu farkın ödenmesi için de devletin iki seçeneği vardır. Birincisi, hazineden para kullanmaktır. Ancak hazinenin zaten bütçe açığı ve borç sorunu vardır. İkincisi, merkez bankasından para basmaktır. Ancak merkez bankasının da rezerv sorunu vardır. Dolayısıyla, devlet bu farkı ödemek için para basmak zorunda kalmaktadır.
Para basmanın sonucu ise enflasyondur. Zira para arzının artması, fiyatların artmasına neden olmaktadır. Örneğin, M3 dediğimiz para arzı göstergesi, 2020 yılında 9,7 trilyon TL iken, 2023 yılında 12,3 trilyon TL’ye çıkmıştır. Bu da yüzde 27’lik bir artış demektir. Bu artışın enflasyona yansıması ise kaçınılmazdır.
Enflasyonun yarattığı tahribat ise gelir dağılımını bozmakta ve halkın alım gücünü düşürmektedir. Özellikle alt gelir ve orta gelir grupları, enflasyondan en çok etkilenen kesimlerdir. Zira bu kesimlerin gelirleri enflasyon oranının altında kalmakta ve tasarruf yapma imkanları azalmaktadır.
Cumhurbaşkanının Kur Korumalı Mevduat Hesaplarına Dair Sözleri Eleştiriliyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kur korumalı mevduat hesaplarına dair yaptığı açıklamada, “Kur korumalı mevduat misyonunu tamamladı ya da tamamlamak üzere” demiştir. Bu sözler, iktisatçılar tarafından eleştirilmektedir.
İktisatçılara göre, cumhurbaşkanının bu sözleri gerçeği yansıtmamaktadır. Zira kur korumalı mevduat hesapları, misyonunu tamamlamak bir yana, ekonomiye büyük zararlar vermektedir. Ayrıca, bu hesapların büyüklüğü hala çok yüksektir ve kur artışına karşı ciddi bir risk oluşturmaktadır.
Zira cumhurbaşkanının bu sözlerinin arkasında siyasi bir amaç olduğunu düşünmektedir. Zira cumhurbaşkanı, kur korumalı mevduat hesaplarının başarılı olduğunu ve dolarizasyonu önlediğini iddia ederek, halkın güvenini kazanmaya çalışmaktadır. Ancak iktisatçılar, bu iddianın gerçekçi olmadığını ve halkın zararına olduğunu belirtmektedir.
İktisatçılar, kur korumalı mevduat hesaplarının yerine, daha kalıcı ve sağlıklı çözümler üretilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu çözümler arasında, bütçe disiplininin sağlanması, merkez bankasının bağımsızlığının güçlendirilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi, üretim ve ihracatın arttırılması, gelir dağılımının düzeltilmesi ve enflasyonun düşürülmesi gibi politikalar sayılmaktadır.
Bu politikaların hayata geçirilmesi halinde, Türkiye ekonomisinin daha güçlü ve istikrarlı bir yapıya kavuşacağı ve vatandaşların da daha yüksek refah seviyesine ulaşacağı ifade edilmektedir. Aksi takdirde, kur korumalı mevduat hesaplarının yarattığı sorunların daha da büyüyeceği ve ekonomik krizin derinleşeceği uyarısı yapılmaktadır.