Merkez Bankası KKM Zararı Yazmazsa Ne Olur? Enflasyondan sonra ikinci en büyük problem

Merkez Bankası KKM Zararı Yazmazsa Ne Olur? Enflasyondan sonra ikinci en büyük problem

Merkez Bankası’nın kısa vadeli döviz satışları nedeniyle oluşan KKM zararı, enflasyondan sonra ikinci en büyük problem olarak görülüyor. Bu zararın muhasebe oyunlarıyla gizlenmesi, piyasaya likidite baskısı yaratıyor.

Merkez Bankası’nın (MB) kısa vadeli döviz satışları sonucu oluşan kısa vadeli döviz piyasası (KKM) zararı, enflasyondan sonra Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu ikinci en büyük problem olarak değerlendiriliyor. MB’nin bu zararı muhasebe oyunlarıyla gizlemesi, piyasaya likidite baskısı yaratıyor ve enflasyonu daha da tetikliyor.

KKM Nedir ve Nasıl Çalışır?

KKM, MB’nin bankalara döviz sattığı ve belirli bir vadede geri aldığı bir piyasadır. MB, bankalara döviz sattığı tarihteki kur üzerinden faiz öderken, bankalar da MB’ye geri ödeme yaptıkları tarihteki kur üzerinden faiz öderler. Bu şekilde, bankalar döviz likiditesi sağlarken, MB de TL likiditesi sağlamış olur.

KKM’nin işleyişini bir örnekle açıklayalım: Bugün 26 TL olan dolar kurunu baz alalım. MB, bankalara 26 TL’den 100 milyon dolarlık döviz satarak 2,6 milyar TL’lik TL likiditesi sağlar. Bu işlem için MB, bankalara %40 faiz öderken, bankalar da MB’ye %40 faiz öderler. Üç ay sonra vade geldiğinde ise dolar kurunun 29 TL olduğunu varsayalım. Bu durumda, bankalar MB’ye 100 milyon dolarlık dövizin karşılığı olan 2,9 milyar TL’yi geri öderler. Ancak MB’nin bankalara ödediği faiz tutarı 260 milyon TL iken, bankaların MB’ye ödediği faiz tutarı 290 milyon TL’dir. Aradaki 30 milyon TL’lik fark ise MB’nin zararı olarak kaydedilir.

KKM Zararı Neden Sorun Oluyor?

MB’nin KKM zararı, normal koşullarda değerleme farkı olarak bilançosunda gösterilir ve hazineden aktarılacak fonlarla kapatılır. Ancak son dönemde MB’nin KKM işlemlerinin hacmi ve sıklığı arttığı için bu zarar da büyüdü. Örneğin, sadece geçen hafta içinde MB’nin piyasaya sattığı döviz miktarı 5,3 milyar dolara ulaştı. Bu işlemlerin büyük bir kısmının da kkm olduğu tahmin ediliyor.

MB’nin bu kadar büyük bir zararı hazineden talep etmesi durumunda ise hazine borçlanma ihtiyacının artması ve bütçe açığının büyümesi söz konusu olacaktır. Bu da kamu borç stokunun yükselmesine ve kamu finansmanının zorlaşmasına neden olacaktır. Ayrıca, hazine borçlanması için piyasadan TL çekmesi gerekeceği için TL likiditesi daralacak ve faizler yükselecektir.

MB’nin bu zararı hazineden talep etmemesi durumunda ise muhasebe oyunlarıyla zararı gizlemesi gerekecektir. Bu da MB’nin piyasaya fazladan TL likiditesi vermesi anlamına gelir. Zaten MB’nin son dönemde yaptığı kkm işlemleri nedeniyle piyasaya 50 milyar doların üzerinde TL likiditesi verdiği tahmin ediliyor. Bu da enflasyonu daha da artıran bir faktördür.

KKM Zararının Çözümü Nedir?

KKM zararının çözümü için MB’nin kkm işlemlerini azaltması ve döviz rezervlerini artırması gerekiyor. Bu sayede, MB hem zararını minimize edecek hem de piyasaya likidite baskısı yapmayacaktır. Ancak bunun için MB’nin kur politikasını değiştirmesi ve döviz kuru üzerindeki baskıyı azaltması gerekiyor. Aksi takdirde, MB hem kendi bilançosunu hem de ekonomiyi riske atacaktır.