Merkez Bankası’nın Kararları Erdoğan’ın Planını Bozdu

Merkez Bankası’nın Kararları Erdoğan’ın Planını Bozdu

Merkez Bankası’nın faiz artışı ve kur korumalı mevduat kararı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlere kadar yumuşak bir geçiş planını bozdu. Ekonomi uzmanları, bu kararların arkasında yatan sebepleri ve sonuçlarını değerlendiriyor.

Merkez Bankası’nın 7,5 puanlık faiz artışı ve kur korumalı mevduat kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlere kadar yumuşak bir geçiş planını suya düşürmüş gibi görünüyor. Bu kararlar, ekonomide küçülme, enflasyon ve kredi faizlerinde yükselme gibi olumsuz sonuçlar doğururken, yeni bir senaryonun uygulamaya konulup konulmadığı sorularına neden oluyor.

Faiz Artışı Seçim Öncesi Riskli Bir Hamle

Merkez Bankası’nın 16 Ağustos’ta yaptığı Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini yüzde 17,5’den yüzde 25’e çıkarması, piyasaları şaşırttı. Bu kararla Merkez Bankası, enflasyonla mücadelede kararlı olduğunu gösterirken, ekonomik büyümeyi de yavaşlatmış oldu.

Faiz artışının seçim öncesi riskli bir hamle olduğunu belirten ekonomi uzmanları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu karara ne kadar izin vereceğini ve yeniden gevşemeye gidip gitmeyeceğini merak ediyor. Bazı uzmanlar, Merkez Bankası’nın Eylül veya Ekim aylarında bir kez daha faiz artırabileceğini, ancak Şubat ayında seçimden önce küçük bir faiz indirimi yaparak işlerin yoluna girdi havasını vermeye çalışabileceğini öne sürüyor.

Kur Korumalı Mevduat Kararı Zararları Arttırdı

Merkez Bankası’nın faiz artışından önce aldığı bir başka tartışmalı karar da kur korumalı mevduat kararı oldu. Bu kararla Merkez Bankası, bankalara döviz mevduatlarına uyguladıkları faizi düşürmeleri için teşvik verdi. Böylece döviz mevduat sahiplerinin TL’ye geçmesi ve kurdaki baskının azalması hedeflendi.

Ancak bu karar ters tepti. Döviz mevduat sahipleri TL’ye geçmek yerine başka bankalara veya yurt dışına çıkarken, Merkez Bankası’nın rezervleri erimeye devam etti. Kurlar üzerindeki baskı da devam etti. İktisatçıların söylediğine göre alınan kararlarla yaklaşık 25 milyar dolarlık bir çözülme kur korumalı mevduatta görülüyor.

Bu kararı neden aldığı ise merak konusu. Bazı uzmanlar, Merkez Bankası’nın zararlarını azaltmak için böyle bir hamle yaptığını iddia ediyor. Merkez Bankası’nın zararları 650 milyar liraya ulaşmış durumda ve bu zararlar hazine kağıtlarıyla karşılanması gerekiyor. Bazı uzmanlar ise bu kararın bilinçli olarak alındığını ve ardından faiz artışını zorunlu hale getirdiğini ileri sürüyor.

Memur Maaşlarına Zam Enflasyonun Altında

Merkez Bankası’nın aldığı kararların bir diğer sonucu da memur maaşlarına yapılan zam oranları oldu. Hükümet, Memur ve memur emeklilerine 2024'te yüzde 15+10, 2025'te ise yüzde 6+5 zam verilecek. Bu oranlar, enflasyonun çok altında kaldı.

Enflasyon, Ağustos ayında yüzde 19,25 olarak açıklandı ve yıl sonunda yüzde 67’lerin üzerinde olması bekleniyor. Bu durumda memur maaşları satın alma gücünü kaybedecek. Yılbaşında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devreye girip ek zam yapmazsa, memurların faturası ağır olacak.

Dar ve Sabit Gelirliye Çanlar Çalıyor

Merkez Bankası’nın kararları, ekonomideki dengeleri değiştirdi. Uzun süredir ucuz kredi temin eden reel sektör, artık zora girmeye başladı. Mevduat faizleri yüzde 35’e, kredi faizleri de yüzde 45’in üzerine çıktı. Bu da yatırım ve tüketimi olumsuz etkiledi.

Ekonomideki sıkılaştırmanın faturasının kimlere çıkacağı ise sınıfsal bir tercih olarak görülüyor. Her zaman olduğu gibi dar ve sabit gelirli kesim, enflasyonla mücadele sürecinde en çok zarar görecek olan kesim olacak. Hem seçime kadarki süreçte hem de seçimden sonra enflasyonla mücadele samimi biçimde devam ederse, bu kesimin çanları daha uzun süre çalacak.