Mini buzul çağ dönemine giriyoruz
Bilim adamları önümüzdeki 2020-2030 yılları arasında dünyada beklenen buzul çağ dönemini küresel ısınmaya karşı çözüm olarak görüyor.
İngiltere Northumbria Üniversitesi’nde matematik profesörlüğü yapan Valentina Zharkova ve ekibi, matematik hesaplamalarına göre güneşteki manyetik dalgalarının azalmasıyla 2021-50 yıllarında hava sıcaklıklarında ciddi bir düşüşün yaşanabileceğini ifade ettiler. Bu sürecinde 1600 ve 1700’lü yıllar da yaşanan mini buzul devrine benzeyeceği tahmin ediliyor.
Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Köse AA’ya verdiği mülakatta; dünyadaki küresel ısınmanın gittikçe arttığından ve bu durumun buzulları erittiğini ifade etti. Yurt genelinde yaşanan fırtınaların, şiddetli yağmurların, rüzgarların hızlarının artması bozulan küresel dengenin bir sonucudur.
1645-1715 DÖNEMİNİ YAŞAYABİLİRİZ
Açıklamalarında tropikal iklime doğru gidişattan bahseden Köse, İstanbul da sık sık hortumların yaşandığını kaydetti. Özellikle Ege, Akdeniz, Anamur ve Antalya civarlarında yaşanan hortumların sayısında artışın yaşandığını vurguladı.
1500’lü yıllarda yaşanan güneşte yaşanan patlamaları fark eden insanlar, bunları gözlemleyerek kaydediyorlar. Önümüzdeki 2020 ile 2030 arasında, 1645 ve 1715 yıllarında yaşanan döneme benzer güneş lekelerinin sayıların da azalma olduğu belirtiliyor. Köse, konuşmasının devamında yaşanabilecek olan mini buzul çağının kendisini sevindirdiğini; çünkü gerçekleşmesi takdirinde küresel ısınmanın dengelenebileceğini ifade etti.
konuşmasının devamında şunları söyledi; mini buzul çağında kış erken gelip geç gidecek. İstanbul da yağışlı kar günü sayısı 15’ten 30’a çıkacak. Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek kesimlerinde yıl boyu kar erimeyebilir. Deniz sezonu azalacak. Konya’da buğday yetişemeyebilir.