Gece yarısının sessizliğini bir anda yırtan çığlık sesleri, Muğla'nın Menteşe ilçesi Yeniköy Mahallesi sakinlerini derin bir endişeye sürükledi. 18 Şubat'ta, saat 03.00 sıralarında meydana gelen bu ürpertici olay, komşuların huzurunu kaçırdı ve onları 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ihbarda bulunmaya itti. Olayın kahramanı, eşini darbederek kaçan Mücahit G. oldu. Ancak bu karanlık gece, adaletin ışığıyla aydınlanacaktı.

Polis ekipleri, ihbar üzerine hızla olay yerine ulaştı. Kapısı açık unutulan daireye girdiklerinde, onları kanlar içinde yatmakta olan G.G. karşıladı. Bu görüntü, orada bulunan herkesin yüreğini sızlattı. Sağlık görevlilerinin titiz çalışmasıyla hemen Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan G.G.'nin yapılan tetkiklerinde, burnunda ve omurga kemiğinde kırıklar olduğu ortaya çıktı. Bu acı verici durum, toplumda büyük bir öfke ve üzüntü yarattı.

Ancak her karanlık gece sonunda bir umut ışığı doğar. G.G., gösterilen özenli tedavinin ardından taburcu edildi. Yaraları zamanla iyileşecek olsa da, yaşananların izi hafızalardan kolay silinmeyecek. Bu olay, bir kez daha kadına yönelik şiddetin ne denli acı verici ve kabul edilemez olduğunu gözler önüne serdi.

Mücahit G.'nin kaçışı ise uzun sürmedi. Polis ekipleri, titiz bir çalışma sonucu şüpheliyi yakalayarak adaletin önüne çıkardı. Mücahit G., polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi ve çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Savcılıktaki ifadesinde susma hakkını kullanması, belki de içinde bulunduğu durumun vahametini kabullenmiş olmasından kaynaklanıyordu.

Bu olay, toplumda kadına yönelik şiddete dair farkındalığın artırılması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Kadına yönelik şiddetin her türlüsü, sadece mağdurları değil, toplumu da derinden etkiliyor. Bu tür olaylar, adaletin hızlı ve etkin bir şekilde tecelli etmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Muğla'da yaşanan bu olay, gece yarısı evlerinde huzur içinde uyumak isteyen insanlara, güvende olduklarını hissettirecek adalet mekanizmasının çalıştığını gösterdi. Toplum olarak, bu tür olaylara karşı duyarlı olmak, mağdurların yanında yer almak ve şiddeti her türlüsüyle reddetmek bizim en büyük görevimiz.

Kadına yönelik şiddet, sadece bir kişinin değil, tüm toplumun sorunu. Bu olay, bize bir kez daha şiddetin hiçbir sorunu çözmediğini, aksine yeni sorunlar yarattığını gösterdi. Adaletin tecellisi, mağdurun yaralarını tamamen iyileştiremese de, toplumda bir nebze olsun huzur ve güven duygusunu tazeledi. Şimdi, daha adil ve şefkatli bir toplum inşa etmek için hep birlikte adım atma zamanı.