Hafta başından bu yana öğrencilerin zorlu eğitim koşullarını gündeme taşıyoruz. Ankara’daki okul kaymakama tahsis edilmiş, öğrenciler önce gece zorluğu sonra da sürgün eziyeti çekmişti. İstanbul’da da aynı adı taşıyan okulun öğrencileri deprem güçlendirmesi sebebiyle okullarından oldu, gönderildikleri okulda ikili eğitime geçtiler, dersten saat 21.35’te çıkıyorlar. Bu saatte okuldan gitmek çok korkutucu değil mi? Milli Eğitim Müdürü’nün yanına kadar gittik, “Böyle bir uygulama nerede görülmüş? 9 buçuk yatsı ezanı okunuyor, çocuklar daha okuldan yeni çıkıyorlar. Böyle bir eğitim sistemi yok” dedik.

Ankara’da kaymakamlığa tahsis edilen okulun öğrencileri sürgün edildi

Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Yunus Emre Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi’nin binası, geçtiğimiz yıl kaymakamlığa tahsis edilmişti. Okulun öğrencileri ise başka bir liseye nakledilmişti. Ancak burada da ikili eğitime mecbur bırakılan öğrenciler, akşam saatlerinde dersten çıkıyordu. Velilerin tepkisi üzerine Milli Eğitim Bakanlığı harekete geçti ve öğrencileri çok daha uzak bir okula gönderdi.

Öğrenciler şimdi de her gün 4 otobüs değiştirerek ulaştıkları okula gitmek zorunda kalıyor. Eve varmaları ise saatleri buluyor. Kışın daha da zorlanacaklarını söyleyen öğrenciler ve veliler, mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor.

“Kaymakam rahat edecek diye öğrenciyi çıkarıp kamu kurumunun oraya koymak gerçekten çılgınlık” diyen bir veli, “Benim çocuğum bu karanlıkta yol yürüyecek. Öğrenciler Ankara’daki gibi İstanbul’da da akşam karanlığında okuldan çıkıyor” dedi.

İstanbul’da depreme dayanıksız olan okulun öğrencileri ikili eğitime mahkum oldu

İstanbul’un Pendik ilçesindeki Yunus Emre Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi ise depreme dayanıklılık testinden geçemediği için kapatıldı. Okulun öğrencileri ise başka bir liseyle birleştirildi. Ancak burada da ikili eğitime mecbur bırakılan öğrenciler, saat 14.30’da girdikleri okuldan 21.35’te çıkıyor. O saatten sonra bir de eve ulaşım mesaileri başlıyor.

Bir buçuk saatlik yola giden bir öğrenci, “Ben ne zaman ders çalışacağım, ne zaman duş alacağım?” diye soruyor. Üniversite sınavına hazırlanmak isteyen öğrenciler, bu sene hiçbir şekilde hazırlanamadıklarını söylüyor.

Öğrencilerin güvenliği de tehlikede. Bir kız öğrenci, “Köprünün başında yolunu kesmiş 20 tane genç delikanlı terbiyesiz şeyler söylemişler” diye anlatıyor. Bir veli ise, “Ben şimdi eve yolda kim bilir ne tipler çıkacak karşımıza. Ben bu korkuyla şimdi her gün ben gelip alacağım çocuğumu. Başına bir iş geldi mi ben gidip kimi sorumlu tutayım?” diye isyan ediyor.

Öğrenciler ve veliler, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan çözüm bekliyor. Okullarının yeniden açılmasını veya ikili eğitimin kaldırılmasını talep ediyorlar. Eğitim hakkının ellerinden alındığını söyleyen öğrenciler, “Devlet görsün, hiçbir şey demiyoruz” diyorlar.