OVP’nin Piyasalara Etkisi: Sıkı Para Politikası ve Yeşil Dönüşüm

OVP’nin Piyasalara Etkisi: Sıkı Para Politikası ve Yeşil Dönüşüm

Orta vadeli programın (OVP) açıklanması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıkı para politikası sözü piyasalara nasıl yansıdı? OVP’nin içeriği ve ekonomik hedefleri neler? Hangi sektörler olumlu, hangileri olumsuz etkilenecek? İşte bu soruların cevapları bu...

Bu haftanın tartışmasız en önemli gündem maddesi Orta vadeli program (OVP) oldu. OVP, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklandı. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir takım açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar, piyasalar tarafından yakından takip edildi ve olumlu karşılandı.

OVP’nin İçeriği ve Hedefleri

OVP, önümüzdeki üç yıla ilişkin Türkiye’nin ekonomik politikalarını ve hedeflerini ortaya koyuyor. OVP’ye göre, Türkiye enflasyonu düşürmeye çalışan, eskisi kadar büyümeyi öncelemeyen, ama yine de çok düşük büyüme öngörmeyen, ihracatın büyümeye katkısını ön planda tutmaya çalışan, iç tüketimi oldukça kısan bir program uygulayacak.

OVP’ye göre, Türkiye’nin 2023 yılında %4,4 büyümesi, 2024 yılında ise %4 büyümesi bekleniyor. Enflasyonun ise bu yıl sonu itibariyle %16,5, önümüzdeki yıl sonu itibariyle %13 olması öngörülüyor. Enflasyonun tek haneye ancak 2026 yılında düşmesi hedefleniyor.

Dolar kurunun da bu yıl ortalamada 23,88 TL, önümüzdeki yıl ise 26,78 TL olması tahmin ediliyor. Cari açığın ve dış ticaret açığının ise hala yüksek seyretmeye devam edeceği, ancak 2025-2026 yıllarında kademeli olarak düşeceği varsayılıyor.

Büyümenin bileşenlerine bakıldığında ise tüketimden kaynaklı büyümeye etkinin bu yıl %10,3 iken, önümüzdeki yıl %3,6’ya düşeceği görülüyor. Bu da içeride vatandaşın alım gücünün daha düşeceği anlamına geliyor. Buna karşılık ihracatın büyümeye katkısının artacağı öngörülüyor.

Bütçe açığının ise gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının oldukça yüksek olacağı belirtiliyor. Bütçe açığının GSYH’ye oranının bu yıl %6,4, önümüzdeki yıl da %6,4 olması gerekiyor. Bu oranın 2026 yılında %3’e düşmesi hedefleniyor. Bütçe açığının yüksekliğinin en temel sebebi ise deprem etkisi olarak gösteriliyor.

Piyasaların Tepkisi

OVP’nin açıklanması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıkı para politikası uygulayacaklarını söylemesi piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Biliyorsunuz, Türkiye’de ekonomik politikaların uygulanması için mutlaka siyasi iradenin bunun arkasında durması gerekiyor. Şimdilik Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunun arkasında durduğuna ilişkin en azından kendi ağzından duyduklarımız var. Tabii ki bunlar zaman içerisinde değişebilir, daha önce böyle şeyler olmuştu biliyorsunuz.

Piyasalara baktığımızda ise, çok net bir şekilde kura ilişkin bir öngörülebilirlik var gibi gözüküyor. Çünkü Merkez Bankası’nın kur üzerinde müdahil olduğu artık çok net gözüküyor. Dolar/TL kuru, OVP’nin açıklandığı gün 23,70 TL seviyesinden 23,50 TL seviyesine geriledi. Borsa İstanbul’da ise BIST 100 endeksi, OVP’nin açıklandığı gün %1,5 yükselerek 1.658 puan seviyesine çıktı.

Hangi Sektörler Etkilenecek?

OVP’nin içeriği ve hedefleri doğrultusunda, bazı sektörlerin olumlu, bazılarının ise olumsuz etkileneceği söylenebilir. Öncelikle, iç tüketimin kısılacağı bir ortamda, iç piyasaya hitap eden sektörlerin biraz sekteye uğrayacağı öngörülebilir. Bunlar arasında beyaz eşya, mobilya, otomotiv gibi sektörler sayılabilir.

Diğer taraftan, ihracata dayalı sektörlerin biraz daha destekleneceği söyleniyor. Bu sektörler arasında tekstil, kimya, makine gibi sektörler öne çıkabilir. Ayrıca OVP’de yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma gibi konulara da vurgu yapılıyor. Bu kapsamda da enerji, çevre, teknoloji gibi sektörler ön planda olabilir.

Sonuç olarak, OVP’nin piyasalara etkisi genel olarak olumlu oldu. Ancak OVP’nin uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliği de önemli. OVP’nin başarısı için siyasi iradenin istikrarlı olması, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve güvenilirliği, kurumsal reformların yapılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde OVP’nin hedefleri kağıt üzerinde kalabilir.