Yer bilimci ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür'ün, 31 Mart yerel seçimleri öncesi iki farklı partiden belediye başkanlığı teklifi aldığı bilgisi, Türkiye'nin gündemine oturdu. Bu teklifler, sadece politikanın değil, aynı zamanda bilimin de siyasi arenada önemli bir rol oynayabileceğinin bir göstergesi olarak kabul edildi. Ancak Görür'ün tepkisi, beklenenin aksine, siyaset üstü bir yaklaşım sergileyerek, bilimsel bağımsızlığını ve tarafsızlığını koruma yönündeydi.

Bilimsel Bağımsızlık ve Siyaset

Görür, bir televizyon programında yaptığı açıklamalarda, kendisine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için İYİ Parti'den ve Elazığ Belediye Başkanlığı için CHP'den teklifler geldiğini belirtti. Bu teklifler, Görür'ün bilimsel çalışmalarının ve deprem konusundaki uzmanlığının, geniş bir yelpazede takdir gördüğünün altını çiziyor. Ancak Görür, siyasi bir göreve aday olmanın, kendi yoluna, yöntemine ve inancına ters düştüğünü ifade etti.

Görür'ün bu kararı, Türkiye'de siyasetin kutuplaştırıcı doğasına bir tepki olarak görülebilir. Kendisi, siyasi partilerin ötesinde, tüm partilerden ve görüşlerden insanların dinleyebileceği, takip edebileceği bir konumda kalmayı tercih ediyor. Bu duruş, özellikle deprem gibi, ülke için hayati önem taşıyan konularda, herkesin bir araya gelmesi gerektiğini vurguluyor.

Deprem Riski ve Toplumsal Birlik

Görür, deprem riskinin, Türkiye'nin üzerinde daima bir tehdit olarak durduğunu ve bununla mücadele etmenin ancak toplumsal birlik ve bilimsel yaklaşımlarla mümkün olabileceğini belirtiyor. "Biz bu deprem belasını bu ülkenin başından def edeceksek Türkiye Cumhuriyeti olarak, hükumetiyle, muhalefetiyle, siyaseti bu işin dışında bırakmamız gerekiyor" diyerek, depremle mücadelede siyaset üstü bir birlik çağrısında bulunuyor.

Bu yaklaşım, Görür'ün sadece bir bilim insanı olarak değil, aynı zamanda bir toplum lideri olarak da görülmesini sağlıyor. Kendisi, politikaya bulaşmadan, bilimin ışığında toplumu doğru yönlendirebilecek nadir figürlerden biri olarak öne çıkıyor.

Prof. Dr. Naci Görür'ün siyaset üstü duruşu, onun sadece bilim alanında değil, aynı zamanda toplumsal sorunlara yaklaşımında da bir örnek teşkil etmektedir. Görür'ün bu kararı, bilim insanlarının ve uzmanların, siyasi pozisyonlar yerine, bilimsel bilgi ve objektiflikle topluma hizmet etmelerinin önemini vurguluyor. Bu, özellikle deprem gibi hayati konularda, toplumsal dayanışmanın ve bilimsel yaklaşımların ne kadar hayati olduğunun altını çiziyor.

Görür'ün, siyasetin ötesinde bir pozisyon alarak, tüm siyasi görüşleri birleştiren ve ülkenin karşı karşıya olduğu gerçek sorunlara odaklanan bir tutum sergilemesi, gelecekteki liderler ve bilim insanları için bir ilham kaynağı olabilir. Bu makale, Görür'ün siyaset üstü yaklaşımının, Türkiye'nin ve dünyanın karşılaştığı zorluklarla başa çıkmanın bir yolunu sunabileceğini gösteriyor.